Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3885 E. 2020/4129 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3885
KARAR NO : 2020/4129
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI : 2014/279 Esas – 2018/667 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLD : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/11/2013 günü İstoç yan yol üzerinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü ve maliki olan …’ın davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği, davalı sürücünün aşırı hızlı ve kontrolsüz olduğunu, davacının ağır biçimde yaralandığını, halen tedavisinin devam ettiğinden bahisle bedensel zararlar kapsamında çalışma gücü kaybının iş ve kazanç kaybının tarafların kusur oranının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6100 sayılı yasanın 107. maddesi gereği 3.000,00 TL maddi tazminatın araç maliki ve sürücüsü olan davalı yönünden olay tarihinden davalı … bakımından sigorta poliçe limitini aşmamak üzere dava tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı şahıstan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararda kişi başına azamı 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu manevi tazminat poliçe teminatına dahil olmadığını, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinin SGK tarafından karşılandığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle davacının öncelikle maluliyet oranının tespiti için adli tıpa sevk edilmesini faiz talebinin reddini, davacının kusurlu bulunması durumunda azami limit ile sınırlı olacağından bahisle açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının kazada %100 kusurlu olduğunu, davacının dava dilekçesinde yan yol olarak bahsettiği yerin TEM otoyolu çıkış bağlantısı olduğunu ve bu yolun yayalara yasak olduğunu, kaza olduğunda davalının hemen durduğunu, davacının kemik kırılganlığı hastası olduğunu ve yaralanmasının sebebinin de bu hastalık olduğunu, davalının olayda kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince “açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulü ile 17.115,67 TL geçici iş görmezlik, 135.402,00 TL sürekli iş görmezlik olmak üzere toplam 152.518,07 TL maddi tazminatın davalı … bakımından olay tarihi olan 23/11/2013 tarihinden, davalı … bakımından 3.000,00 TL’si için dava tarihinden 149.518,07 TL’si için 25/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’ten tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminat hesaplamasında mağdurun vergilendirilmiş geliri esas alınmadan hazırlanan bilirkişi hesap raporunun hükme dayanak olamayacağını, SGK müzekkere cevabı beklenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kusur durumunun tespiti gerektiğini ve bilirkişi raporunda dikkate alınan kusur oranlarının kaza tespit tutanağı ile çeliştiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından hükme esas alınan 22/03/2018 tarihli kusur oranlarını belirleyen İTÜ öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyet raporuna göre, kazada davalı sürücü %60, davacı yaya ise %40 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Davalı sürücünün kaza nedeniyle yargılandığı ceza mahkemesinde ATK ve keşif sonucu alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları fen heyetinden alınan raporda, davalı sürücü asli, davacı ise tali kusurlu olarak tespit edilmiş olup bu rapor ile Mahkemenin hükme esas aldığı kusur raporunun birbirini teyit ettiği, kaza tespit tutanağında davalı sürücü beyanına göre kazanın oluşumunda davacının tamamen kusurlu bulunduğu tespit edildiğine göre çelişkiden de bahsedilemeyeceğinden davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Davalı vekili, SGK’dan davacıya rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılmasını talep ettiği halde İlk Derece Mahkemesince araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği görülmüştür. Maddi tazminatın (zararın) hesaplanmasında gelirin doğru olarak belirlenmesi önemli bir yer tutmaktadır.Gerçek zararın belirlenmesi için, davacının kaza tarihindeki işinin ve gelir durumunun net ve ispata yarar somut delillerle ortaya konulması gerekmektedir.Davacı taraf dava dilekçesi ekinde delil olarak, davacının ismini bildirdiği şirkette metal kaplama işini yaptığını ve aylık ortalama 2.115,00 TL ücretle çalıştığını belirtmiş, çalıştığına dair işyerinden sorulmasını talep etmiş, işyerinden 10/09/2014 tarihli gönderilen yazı cevabında 1.550,00 TL maaş, 200,00 TL yol masrafı ve 365,00 TL fazla mesai ücreti aldığı belirtilmiş kaza tarihindeki ücret olup olmadığı belirtilmediği gibi ücret bordrosu da gönderilmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan 01/06/2018 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, davacının işyerinden gelen yazı cevabına göre aylık kazancı yol yardımı ile birlikte 1.750,00 TL olarak kabulü ile aldığı ücret oranlanmak suretiyle, asgari ücretin 2,064385 katı gelir elde ettiğinin kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Kaza tarihinin 23/11/2013 tarihi olduğu dikkate alındığında kaza tarihine yakın zaman diliminde davacının elde ettiği gelirinin belirlenmesi gerekmekte olup, düzenlenen hesap bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.O halde Mahkemece, öncelikle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı iyileşme süresi, kalıcı ve geçici maluliyet oluşup oluşmadığı, maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınmalı; SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilerek dosyaya eklenmeli; Davacının kaza tarihindeki işi ve gelirine dair delillerinin ibrazının sağlanması, davacının kaza tarihinde ne iş yaptığı ve gelir durumu hakkında gerekirse kolluk marifetiyle araştırma yaptırılması, SGK kayıtlarının istenilerek var ise çalıştığı işyerinden kazadan geriye doğru ücret belgelerinin getirtilerek kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve geliri belirlendikten sonra maluliyet oranı ve gelir durumuna göre hesaplama yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle, davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-stinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/12/2020