Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3878 E. 2020/3951 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3878
KARAR NO: 2020/3951
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/09/2017
NUMARASI: 2014/984 Esas – 2017/659 Karar
DAVA: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/12/2011 tarihinde trafik ışıklarından yayalar için yeşil ışık yanarken karşıdan karşıya geçerken davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın park halindeki … plaka sayılı araca çarptıktan sonra karşıdan karşıya geçmekte olan yayaların arasına savrulması neticesinde müvekkiline çarparak 4-5 metre uzağa fırlattığını ve müvekkilinin ağır derecede yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazadan 2 yıla yakın süre geçmiş olmasına rağmen müvekkilinin iyileşemediğini belirterek dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile 18.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, SGK tarafından karşılanan tazminat varsa bunun dikkate alınmasını, olayda davacının ve yaralanmaya sebebiyet veren araç sürücüsünün kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, ayrıca maluliyet yüzdesinin tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davacının maddi tazminata ilişkin kayıtları davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmış bulunmakla, maddi tazminatla ilgili dava konusuz kaldığından bu konuda konusuz kalan maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat dava ve talebinin kısmen kabulü ile taktiren 4.500,00 TL nin olay tarihi olan 03/12/2011 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte davalılar … ve …’nın müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat dava ve talebinin reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, kendisinin asgari ücretle çalıştığını, davacının maddi tazminat talebini sigorta şirketinin karşıladığını, olaydan dolayı kendisinin çok pişman olduğunu, hükmedilen miktarı ödeyemeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir “. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yarlanmasının mahiyeti ve maluliyet oranı ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmış ve bu nedenle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 307,40 TL harçtan peşin alınan 77,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 230,40 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/11/2020