Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3877 E. 2018/1872 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3877
KARAR NO : 2018/1872
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI : 2018/129 Esas – 2018/653 Karar
DAVA : Araç Hasar Tazminatı ( Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarih, 2018/129 Esas- 2018/653 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;müvekkillerinin maliki oldukları … plaka nolu Wolksvagen Passat marka binek otomobilin 25.09.2017 tarihinde saat sabah 05.15- 05.30 sularında İstanbul Maltepe Cevizli’de yorgunluk ve bir anlık dikkatsizlik nedeniyle askeri dikimevi tarafındaki bariyerlere sol ön taraftan çarptığını ve maddi zararlı bir trafik kazası meydana geldiğini, aracı …’ın kullandığını, trafik ekiplerinin ruhsat evde unutulduğundan trafik ekiplerince sorun çıkabileceği düşünüldüğünden, müvekkili sürücünün, dava dışı oğlunu otomobilde nöbetçi bırakarak aracın ruhsatını almak için eve gittiğini, araçtaki dava dışı (oğlu) 3. kişinin sağ ön koltukta uyur vaziyette olduğunu, kaza yerine gelen trafik polislerinin müvekkilinin dava dışı oğlunu görüp kazayı onun yapıp yapmadığını sorduğunu, onun da arabayı babasının kullandığını ancak ruhsatı getirmek için aracın başından ayrıldığını izah ettiğini, sonrasında davacı müvekkili …’ın ruhsatı alarak olay yerine geldiğini, aracın yeddiemin otoparkına çekildiğini, bu olayların hemen sonrasında ise polis memurlarınca gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan kaza yeri krokisinin düzenlenerek imzalandığını, hemen ertesi gün aracını tutanakla otoparktan teslim alan müvekkili …ın gerekli evrakı da tamamlayarak kazayı yasal sürede aracın hasar sigortacısı sigorta şirketine ihbar edildiğini, sigorta şirketi tarafından kaza anında aracın müvekkili davacı tarafından değil davacının oğlu tarafından kullandığını bu durumda sigorta kapsamı dışında olduğunu, bu nedenle de ödeme yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, İstanbul Anadolu 12 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/117 değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını ve araçta toplam 22.041.50 TL maddi zararın mevcut olduğunun belirlendiğini, bunun davalıdan talep edilmesine rağmen menfi ya da müspet bir cevap verilmediğini belirterek, davacıların delil tespiti ile mahkemece hüküm altına alınan ve ödenmekten imtina olunan 22.041.50 TL tutarındaki maddi zararın şimdilik kaydı ile 5.000.00 TL’sinin davalı … şirketinden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; somut olayda davacı …’ın müvekkilinin kasko sigortası kapsamında sigortalısı olduğunu, aralarında sigorta hukukundan kaynaklanan hukuki ilişki mevcut olduğunu, bu nedenle davacı ile davalı müvekkili arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamında kalan tüketici işlemi olduğunu belirterek görev itirazında bulunulduğunu, ayrıca davacılardan …’ın aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden de reddi gerektiğini, esasa ilişkin beyanlarında da dosyanın ekspere tevzii edildiğini ve araçta meydana gelen hasar miktarının 13.295,76 TL olduğunun tespit edildiğini, gerek tespit raporu, gerekse eksper tarafından verilen raporun incelenmesi sonucunda bilirkişi raporunda hasarlı bulunmayan yerlerin de hasarlı olarak gösterildiğinin tespitin varsayıma dayandırıldığını ve haksız bir şekilde 8.000,00 TL daha hasar maliyeti yaratıldığının görüldüğünü belirterek, görev, aktif husumet ve diğer usuli itirazlarının değerlendirilmesini ve davacı vekiline davasını 22.041,50 TL olarak ıslah etmesi için kesin süre verilmesini, haksız ve dayanaksız davanın tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; TTK 5/3 ve HMK 114/1-c maddeleri uyarınca davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya cevap dilekçesinde davacı …’ın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu kişi bakımından dosyanın tefrik edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmesine rağmen sadece görevsizlik itirazları yönünden karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve dava dosyasının tefrik edilerek davacı … yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1.maddesinin k bendinde tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, l bendinde de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Yine aynı Kanun’un 73. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı … ile sigortacısı olan davacı … arasında … plakalı otomobil için “Genişletilmiş Emekli Kasko Sigorta Poliçesi” imzalanmıştır. Davalı tacir olmakla birlikte davacılar gerçek kişi olup sigorta sözleşmesine konu araç da ticari vasıfta olmadığından açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. Davacı gerçek kişiler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1.maddesinin k bendi kapsamında tüketici olduğundan ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle Ticaret Mahkemesi olan İlk Derece Mahkemesinin davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesinde bir isabetsizlik yoktur.
Davalı vekili, istinaf dilekçesi ile görevsizlik kararının kaldırılarak dava dosyasının davacı … yönünden tefrik edilerek aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzeninden olduğundan diğer dava şartlarından önce resen gözetilir. Bu bağlamda husumete yönelik iddia ve itiraz da görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/05/2018 tarih, 2018/129 Esas – 2018/653 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin yatırıldığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/12/2018.