Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3842 E. 2021/182 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3842
KARAR NO : 2021/182
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/03/2018
NUMARASI : 2015/1127 Esas – 2018/243 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete sigortalı … plakalı araca, davalı … A.Ş tarafından ZMMS. ile sigortalı bulunan ve davalı … maliki olduğu, diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla davalı … asli kusurlu olarak çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada davalı sürücü … asli kusurlu bulunduğunu, meydana gelen kaza nedeni ile müvekkil sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın malikine sigorta şirketince 04/12/2013 tarihinde 21.145,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, bu ödeme ile müvekkil şirketin TTK 1301. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalılar hakkında İstanbul …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili tarafından sigortalı olduğunu, kaza tarihinin 27/09/2013 tarihi olduğunu bu sebeple zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davacının halef olduğunu taraf sıfatına sahip olduğunu ispatlaması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğuna yönelik iddiaları kabul etmediklerini, bu sebeplerle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, aksi takdirde davacının taraf sıfatının incelenmesini, uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, kusur durumunun göz önüne alınarak hüküm kurulmasını icra inkar talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalıların borç sebebinin yeteri kadar açık olmadığından takibe haklı olarak itiraz ettiklerini, davaya konu … plakalı aracın sürücüsü … kaza esnasında alkollü ve dolayısıyla kusurlu olduğunu, alacağın likit olmaması, hasar ve kusur oranlarının belirlenmesi de bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazların kısmen iptali ile takibin 15.750,00 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, 15.750,00 TL asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin yanılgılı değerlendirmeler sonucunda müvekkil aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçesiz ve hatalı bilirkişi raporunun esas alındığını, meydana gelen hasar miktarının ne şekilde hesaplandığı belli olmayıp, bir hesaplama dahi yapılmadığını, hasar gören parçanın onarımının mümkün olup olmadığının, mümkün ise onarılması, değil ise eşdeğeri parça ile değiştirilmesi, bu da mümkün değilse ancak yenisi ile değiştirilmesi durumu değerlendirilerek hasar miktarının tespiti gerektiğini açıklayarak istinaf talep etmiştir.Davalılar … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … da yasal vekili olmasına rağmen bu yönde hüküm kurulmadığı ve vekalet ücreti takdir edilmediğini, icra inkar tazminatı için müvekkillerinin haksız görülmesinin gerekçesinin açıklanmamış, likit olmasının tazminat için yeterli görüldüğünü, alacağın belirlenebilir olmaması, ayrıca hasar ve kusur oranlarının tespitinde bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, davaya konu … plakalı aracın sürücüsü … kaza esnasında alkollü ve dolayısıyla kusurlu olduğunu açıklayarak istinaf talep etmiştir. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedeline yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 27/09/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde, … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle itirazın iptalinin talep edildiği, 29/12/2017 tarihli bilirkişi heyetince sunulan raporda, davacıya sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …’ nın alkollü olduğuna ilişkin tespit devamında, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin ileri sürülemeyeceği de açıklanarak davalı sürücü …’ ın % 75 oranında ve dava dışı sürücü …’ nın % 25 oranında kusurlu olduğu görüşünün açıklandığı anlaşılmaktadır. İstinaf eden davalılar vekilince raporun tebliği devamında süresinde rapora itiraz edilmemiş olmakla, davacı açısından usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Kusura değinen istinaf talebi yerinde değildir.29/12/2017 tarihli bilirkişi heyetince sunulan raporda, hasarlı aracın 2. el değerinden hareketle aracın pert total sayılması gerektiği açıklanarak sovtaj bedeli düşümü de yapılmak suretiyle gerçek zararın 21.000,00 TL olduğu kusura göre istenecek miktarın 15.750,00 TL olduğu görüşü açıklanmıştır. Raporda hasar fotoğrafları, hasarın boyutu, hasarlı parçalar, hasarlı parçalar ile kaza arasındaki illiyet bağı irdelenmiş olup rapor karar vermeye elverişli olmakla, hasara değinen istinaf talebi yerinde değildir.Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalı tarafa rücu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, hüküm bu yönden düzeltilmiştir. Dosyada … vekilinin vekaletnamesi olmasına rağmen karar başlığında vekil sadece … vekili olarak gösterilmiş, buna bağlı olarak … açısından vekalet ücretine hükmedilmemiştir. İlk Derece Mahkemesince reddedilen kısım için davalılar yararına AAÜT’nin 3/2. maddesi gereğince red sebebi ortak olması da gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemiş olması doğru olmamış bu hususa değinen istinaf talebinin kabulü ile hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalılar … vekili ile davalı …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalılar … vekili ile davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazların kısmen iptali ile takibin 15.750,00 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 1.075,88 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 248,30 TL harcın mahsubu ile kalan 827,58 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye aktarılmasına,5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 331,00 TL, bilirkişi ücreti 1.100,00 TL olmak üzere toplam 1.431,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 74,48) 1.071,53 TL yargılama gideri ve 248,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.319,83 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 8-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine, 9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalılar … vekili ile davalı … A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-a)İstinaf aşamasında davalılar … tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalılar …. verilmesine, b)İstinaf aşamasında davalı … A.Ş. tarafından yapılan 60,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş. verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/02/2021