Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3738 E. 2018/1563 K. 16.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/3738
KARAR NO : 2018/1563
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/07/2018
NUMARASI : 2018/544 Esas – 2018/623 Karar
DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
KARAR TARİHİ: 16/11/2018
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2018 tarih 2018/544 Esas ve 2018/623 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket … Tic. A.Ş. arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirkete keşide edilen çeklerin karşılıksız kalması üzerine çek bedelinin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattıklarını, takibin kesinleştiğini, yapılan haciz işlemi sırasında borçlunun hacze kabil mal olmadığının tespit edildiğini, borçlunun aynı mahkemenin 2016/1080 esas sayılı dosyası ile iflasını talep ettiğini, müvekkili şirketin hak ve alacaklarına zarar gelmemesi amacıyla bu davaya müdahale taleplerinin kabul edildiğini, davalı borçlu şirket ile diğer davalı … arasındaki ilişki gerçek, mutad, olağan bir ticari ilişki olmadığını, bu iki şirket arasında yapılan protokole dayanarak henüz vadesi gelmemiş olan çekleri yazdırarak Gebze … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı (Eski Gebze … İcra Müdürlüğü … E.) icra takibi ile …’e ait 1.192.000,00TL değerindeki makinalara haciz konulduğunu, satış işlemlerinin gerçekleştirildiğini ve açık arttırmada değerinin neredeyse yarı fiyatına …’e satıldığını, işlemin İİK’nun 280. maddesi gereğince alacaklılara zarar vermek veya bunlardan bir ya da birkaçını kayırmak kastıyla yapılmış olması nedeniyle iptale tabi olduğunu, İİK 277. maddesinde aranan dava şartlarının oluştuğunu beyanla; davalı …’in diğer davalı … Ltd. Şti.’ye yaptığı tasarrufların iptalini ve alacak miktarları kadar diğer davalı … Ltd. Şti.’den tahsil edebilmek için cebri icra yetkisi verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece tensiben verilen karar ile, dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, davaya bakmaya Gebze Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan dosyanın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, davanın her iki tarafının da tacir olduğu ve tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğu, uyuşmazlığın çözümünde TTK’nın 4. maddesi gereğince görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olmasına rağmen, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu yönüne ilişkindir.
Dava, İİK.277 vd.maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik davalardır. Bundan dolayı da asliye ticaret mahkemelerinde değil asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, mahkemece verilen görevsizlik kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenle davalı tarafın istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçe uyarınca;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 16/11/2018.