Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/37 E. 2020/101 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/37
KARAR NO : 2020/101
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/10/2017
NUMARASI : 2015/165 Esas – 2017/726 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.06.2014 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç seyir halindeyken aynı istikamette banket üzerinde yaya olarak seyreden müvekkiline çarptığını, olay yerinden kaçtığını, müvekkilinin kaza neticesinde çalışamadığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, davacının zararının 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, dava öncesi başvuru şartının yerine getirilmediğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun tespit edilebilmesi için mutlak suretle davacıda meydana geldiği iddia olunan yaralanmanın plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğu trafik kazasından kaynaklandığının kesin ve somut delillerle ispatlanması gerektiğini, davacının maluliyet oranını ispatlanması gerektiğini, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Davacının davasının kabulüne, 49.348,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişki bulunduğunu, çelişkinin giderilmesi bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine tevdi ile rapor alınması ve akabinde kusur oranı kesin ve denetime elverişli şekilde belirlendikten sonra hesaplama yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun tespit edilebilmesi için mutlak suretle davacıda meydana geldiği iddia olunan yaralanmanın plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğu trafik kazasından kaynaklandığının kesin ve somut delillerle ispatlanması gerektiğini, davacının %12,2 malul olduğunun belirtildiğini, davacının meslek grup numarasının bilinmediği ve bu sebeple düz işçi olarak değerlendirildiğini, eksik bilgi ile düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığı, davacının mesleğinin meslekte kazanma gücü kaybının belirlenmesinde oldukça önemli olduğunu, bu nedenle davacının dava konusu kazadan kaynaklı herhangi bir maluliyetinin olup olmadığı, maluliyetinin tedavi ile giderilebilip giderilemeyeceği hususları da dikkatlice değerlendirilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamınında kusur oranının tespiti yönünden alınan 09/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı yaya ile plakası ve kimliği tespit edilemeyen sürücünün %50 – %50 oranında eşit kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu rapora itiraz üzerine farklı bilirkişiden alınan 31/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise plakası ve kimliği tespit edilemeyen sürücünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda dosya kapsamında alınan kusur raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle dosya kapsamındaki kusura ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ Trafik Kürsüsü yada Karayolları Fen Heyetinden yeni bir rapor alınarak kusur oranın belirlenmesi ve akabinde sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararı kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekir. Bu belirlemenin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyet raporu alınmalıdır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan 31/03/2016 tarihli Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporun kaza tarihine göre uygun olan Maluliyet Tespit İşlemleri yönetmelik hükümlerine göre, davacının mesleğinin çiftçi olarak değerlendirilerek ve yetkili heyetçe ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kanaatine varıldığından davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre Güvence Hesabı tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası Gayrettepe/İstanbul Şubesinin 29/11/2017 tarih e … numaralı 87.000,00TL bedelli teminat mektubunun davalıya iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2020