Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3688 E. 2020/3942 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3688
KARAR NO: 2020/3942
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/05/2018
NUMARASI: 2014/1329 Esas – 2018/571 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/09/2011 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile Kocaeli ilinden gelip İstanbul istikametine seyrini sürdürüp kaza mahalline gelindiğinde yoğunlaşan trafikten dolayı yavaşlayan sürücü … idaresindeki ve müvekkili …’ın da aralarında yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın duramayarak arkadan çarpmasıyla savrulmasına, sonrasında bu aracın önünde seyir halinde bulunan sürücü …’in idaresindeki … plaka sayılı araca arkadan çarpmasına neden olması sonucunda maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğinden müvekkilinin yaralandığını belirtip 5.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüdünün söz konusu olmayıp dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına,vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olay 06/09/2011 tarihinde gerçekleştiğinden davacının talep hakkının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davanın kabulüne, davacı yararına 129.727,39 TL maddi tazminatın davalı …’dan temerrüt tarihi olan 05/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı yararın 37.000-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta şirketinden dava tarihi olan 24/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta şirketinden tahsiline,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ferdi kaza sigortası Genel Şartlarının 20.maddesi uyarınca sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin iki yıl içinde zamanaşımına uğradığını, mahkeme kararına esas teşkil eden maluliyet raporuna yapılan itirazların hiçbirinin değerlendirilmediğini , genel şartlar 8 nolu maddeye göre oransal değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davanın dayanağını oluşturan olay, yaralamalı bir trafik kazasıdır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 24/2. maddesi “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğmakta ve Türk Ceza Kanununda bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmekte ise tazminat davasında bu ceza zamanaşımı uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre, eyleme uyan suçun ceza dava zamanaşımı 8 yıldır. Bu durumda kaza tarihi olan 06/09/2011 tarihi ile dava tarihi olan 24/09/2014 tarihi dikkate alındığında 8 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davalı tarafın zamanaşımına yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortasıdır”. Mahkemece ATK’dan alınan maluliyet raporunda davacının % 37 oranında malul kaldığı belirtilmiş ancak davacıda oluşan maluliyetin poliçe klozlarındaki hangi cetvel kapsamında kaldığı belirtilmemiştir. Mahkemece % 37 maluliyet oranı üzerinden tazminat hesabı yapılan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1.fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra hangi zarar durumunda veya organ kaybında ne oranda tazminat ödeneceği (01.07.2006 tarihinden itibaren) tablo halinde gösterilmiştir. Mahkemece; zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı kapsamında davacının maluliyeti nedeniyle hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle uzman bilirkişi tarafından 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre maluliyet oranı belirlendikten sonra tazminatın hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 7- İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … Sigorta A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası Cevizlibağ Şubesine ait 05/07/2018 tarihli … nolu 75.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı … Sigorta A.Ş.’ye iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/11/2020