Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3659 E. 2018/1705 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3659
KARAR NO : 2018/1705
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI : 2018/2647 Esas – 2018/2647 Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İstinaf talep eden …. vekili İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/2647 D.İş sayılı dosyası için vermiş olduğu istinaf dilekçesinde Sigorta Tahkim Komisyonunun 2017/E.66611 – 2018/K.21041 ve 2018/İ.3113 K-2018/İHK-4095 sayılı ve 30.03.2018 tarihli Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve 09.04.2018 tarihli İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir.
Dosya incelendiğinde İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/04/2018 tarih, 2018/2647 D.İş Esas-Karar sayılı kararın başlığında davacının …, davalının …. olarak gösterildiği, saklanmasına karar verilen hakem kararının tarih, esas ve karar numarasına yer verilmediği ancak Sigorta Tahkim Komisyonunun mahkemeye hitaben yazmış olduğu 11/04/2018 tarih ve THK-SB.2018.88862 sayılı üst yazıda “…’ın …. ile yaşadığı uyuşmazlıkla ilgili olarak komisyona yaptığı 06/11/2017 tarihli ve 2017.E.69784 sayılı başvuru sonucunda görevlendirilen hakem-hakem heyeti tarafından verilen 30/03/2018 tarihli uyuşmazlığa ilişkin kararın saklanmak üzere gönderildiği belirtilmiştir. Dosya içerisinde de Uyuşmazlık Hakeminin 06/11/2017 – 2017E.69784 başvuru tarih ve sayılı, 30/03/2018-K-2018/20593 karar tarih ve sayılı kararının ekli olduğu, başvuru sahibinin 2.000,00 bakıcı gideri için talepte bulunduğu görülmüştür.
Dairemiz tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu ile yapılan yazışma neticesinde aynı taraflar arasında davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği ” sürekli iş göremezlik tazminat talebi konulu 2017/E.66611 başvuru sayılı, 30.03.2018 tarih- 2018/K.21041 sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile bu karara karşı 09//04/2018 başvuru tarih- 2018/İ.3113 sayılı itiraz üzerine verilen 24/04/2018 tarih-2018/İHK-4095 sayılı İtiraz Hakem Heyeti kararı” bulunduğu anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre; İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/04/2018 tarih, 2018/2647 D.İş Esas-Karar sayılı kararında belirtilen hakem kararı ile istinafa konu edilen hakem kararlarının tarafları aynı olmakla birlikte talep konularının, tarihlerinin, esas ve karar numaralarının farklı olduğu, İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/04/2018 tarih, 2018/2647 D.İş Esas-Karar sayılı kararına konu hakem kararının istinaf talep edilen karar olmadığı dolayısıyla İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/04/2018 tarih, 2018/2647 D.İş Esas-Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Uyuşmazlık Hakem kararı için istinaf talep edilmediği anlaşıldığından istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-HMK’nın 352. maddesi gereğince davalı vekilinin yapılan istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 2-6728 sayılı Yasanın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/12/2018.