Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3627 E. 2020/3807 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3627
KARAR NO: 2020/3807
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/06/2018
NUMARASI: 2016/311 Esas – 2018/491 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketinde ZMM Trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile müvekkili adına kayıtlı … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracında oluşan hasarın yanında araç büyük bir değer de kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 5.000,00 TL değer kaybı bedelinin 31/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ile dava açtığı görüldü. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Değer kaybına ilişkin talepler dolaylı zarar niteliğinde olduğundan, KZMSS sigortası teminatı dışında kaldığını, bu durumda somut olayda alacağın muaccel olmadığını, davacı yan dava dilekçesi ile avans faiz talebinde bulunduğunu, davacının bu talebi de mesnetsiz olduğunu, kusur iddiasını kabul etmediklerini, yapılacak yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin her durumda gözetilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “davanın reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracında 5.500,00 TL’lik değer kaybı meydana gelmesine rağmen, değer kaybının oluşmayacağı yönünde tespitinin hatalı olduğunu, müvekkiline ait … plakalı araç … marka ticari araç olduğunu, 2011 model olup aracın 2.el piyasa değerinin 50.000,00 TL civarında olduğunu, kaza sonrası aracın hasar görmesinden dolayı araçta değer kaybının tespiti için sigorta eksperi … tarafından 28/09/2015 tarihli rapor hazırlandığını, söz konusu rapor ile 5.500,00 TL’lik değer kaybı meydana geldiği tespit edildiğini, bilirkişi raporunda davacı müvekkile ait araçta değer kaybının çok düşük hesaplandığını, rapora itiraz ettiklerini yeniden bilirkişiden rapor alınması için talepte bulunduğunu, mahkemece itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini bu nedenle rapora itiraz ettiklerini, kök raporla ek rapor arasında çelişki olduğunu, bilirkişilerin raporlarında belirttikleri gibi her ne kadar araç tamir de edilmiş olsa; aracın onarımdan sonraki değeri, kazadan önceki değerinden az olduğunu, bu nedenle 02/05/2018 tarihli bilirkişi raporunun değer ve kazanç kaybı bakımından sunulan raporu kabul etmediklerini ek rapor alınması taleplerinin yerel mahkemece kabul edilmediğini, bu nedenle verilen kararın kaldırılmasını talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece, hükme bilirkişi heyet ek raporunda aracın daha önceki ağır hasar kaydı nedeniyle yeniden değer kaybı oluşmayacağı belirtilmiş olup aracın önceki hasar kayıt dosyaları dosya içerisine alınmadan değerlendirme yapılarak karar verilmiştir. O halde mahkemece, öncelikli olarak davacı aracın daha önce karıştığı kazalarda oluşan eski hasar dosyalarının , araç muayene kayıtlarının celbi sağlanarak araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, İTÜ gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının daha önceki tarihlerde karıştığı kazalar nedeniyle eski hasarının bulunduğu da gözetilerek, bu hasarların derecesi, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, hasarının nitelik ve niceliği, hasar bölgeleri vs. gibi hususlara göre, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasında fark olup olmayacağı belirlenerek, bu hususlarda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2020