Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3468 E. 2020/3801 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3468
KARAR NO: 2020/3801
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/05/2018
NUMARASI: 2017/62 Esas – 2018/574 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;…
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı 3. Kişi … Ltd, Şti adına 28/05/2014 -28/05/2015 tarihleri arasında … nolu poliçe ile kasko sigortalı … plakalı aracın … sevk ve idaresinde iken 30/09/2014 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün römorkuna çarparak şarampole inmeleri sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar nedeniyle yapılan ekspertiz incelemesi sonucu aracın perte çıktığını ve sigortalıya 25.000 TL ödeme yapıldığını, ödeme nedeniyle %50 kusura istinaden 12.500,00-TL üzerinden … plakalı araç sahibi … ve aracın sigorta şirketi … Sigorta A.Ş ‘ye İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, … plakalı aracın … Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olduğunu davalı borçluların ödeme emrini yaptıklarını itiraz nedeni ile icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası tutanağında da görüleceği üzere, karşı tarafın fren dahi yapmadan kendisine arkadan çarptığını, sanığın bilirkişi raporuna göre asli kusurlu olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin hemen önünde kavşak olmasına ve yola inek çıkabilir levhaları bulunmasına rağmen, sanık ikisinin arasındaki aracı yolun soluna bakmadan kontrolsüzce ve çok hızlı şekilde solladığı ve kavşağa girmekte olan kendisine arkadan çarptığını, karşı tarafın perte çıkan aracının yarısını ödediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesi gereken davacı … olduğunu, ceza davası sırasında alınan bilirkişi raporunun da karşı tarafın asli kusurlu olduğuna ilişkin olduğunu, Simav Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/406 E, 2015/713 Karar sayılı ceza dosyasında sanık …’nın kendisi ile anlaşması sebebiyle kendisinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle davanın düşürüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın trafik sigortacısı müvekkili şirket olmayıp davacı şirketin olduğunu, müvekkili şirketin, davacının kasko poliçesi ile sigortaladığı … plaka sayılı aracın trafik sigortacısı olduğunu, müvekkili şirketin işbu davada davalı sıfatı bulunmadığını bu nedenle dava şartı yokluğundan (husumet yokluğundan) red kararı verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davalılardan … Sigorta A.Ş yönünden açılan davanın reddine, davalı … yönünden başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasının iptaline, davalılardan … yönünden açılan davanın kabulü ile, davalı …’ın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu olayda davacı sigortanın dava dilekçesinde her iki aracın kusurunun %50 olduğunu, bu nedenle perte çıkan aracın 25.000,00 TL olarak tespit ettikleri değerinin yarısını ödediğini belirterek yarı bedelini de kendisinden talep ettiğini, gerek ihtar ve takip dosyasında gerekse de itiraza konu dava dosyasında gerekli bütün cevapları vermiş olmasına rağmen sonuçlanan ceza davasına rağmen esas mahkemesinde açılan itirazın iptali davası aleyhine sonuçlandığını, sigorta şirketinin ödediği tazminatın sebebinin karşı taraf yani … olduğunu, şirketin yetersiz ehliyet, sigorta poliçesinin olmaması gibi hem tali hem de asılsız sebeplerle kendisine rücu etmek istediğini, buna rağmen esas mahkemesi sadece dava ve cevap dilekçeleri ile bilirkişi raporlarını özetleyerek hiçbir gerekçe de sunmadan, tamamen hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde davacı şirketin talebini davalı şirket yönünden tamamen, kendisi yönünden ise inkar tazminatı yönünden reddetmekle birlikte kendisi yönünden itirazın iptali talebini kabul ettiğini ve hakkındaki sebepsiz icra takibinin devamına karar verdiğini, aleyhine verilen kararın kaldırılarak hakkındaki itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporuna göre kazanın meydan gelmesinde sürücü davalı …’ın KTK 47/c,d, 53/b, 84/f maddesi hükümlerine göre %50, davacı dışı sigortalı araç sürücüsü …’nın KTK 47/c,d,54/b , 84/4 maddesi hükümlerine göre %50 kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Hükme esas alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere, kaza tespit tutanağına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olmasına, kazaya karışan diğer araçlar yönünden gerekçeli kusur değerlendirilmesi yapılmış olmasına, göre mahkemece bu rapora itibar edilerek karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının kusura yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. TTK’nın 1301. maddesine göre, sigortacı sigorta tazminatı ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı var ise, bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Bu doğrultuda davacı … şirketinin sigortalısına ödediği tazminat bedelini kusurlu olan araç sürücüsüne ve işletenine rücu etmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu bende ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.
Bu nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 854,71 TL harçtan peşin alınan 213,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 641,07 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.27/10/2020