Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3410 E. 2021/858 K. 07.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO 2018/3410
KARAR NO : 2021/858
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/04/2018
NUMARASI: 2016/941 Esas – 2018/385 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 07/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/08/2015 Tarihinde davalı … şirketine sigortalı davalı … idaresindeki … plakalı hususi otomobilin kırmızı ışık ihlali yaptıktan sonra, aşırı süratli olduğu halde karşıya geçmek isteyen müvekkillerinin murisi …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, kaza raporuna göre şoför …’ın aşırı hız yaptığı ve azami hız limitine uymayarak kusurlu olduğunun açıkça belirtildiğini, sigorta şirketine başvuru yapıldığı ödeme yapılmadığını belirterek, müvekkili … için davalı … sadece maddi tazminattan sorumlu olmak üzere şimdilik 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle davalılardan alınarak müvekkili …’e verilmesine, müvekilleri … için 20.000 TL, diğer davacılar için 10.000’er TL manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 22.190,30 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 14/07/2015 – 08/09/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, sigortalı araca atfı kabil bir kusur bulunmadığını, destekten yoksun kalma tazminatı, mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 1-Davanın kısmen kabul-kısmen reddine, 2-Davacı … için tespit edilen 22.190,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçedeki limitle sınırlı olmak kaydıyla sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren başlamak üzere, diğer davalıdan ise haksız fiil tarihi olan 19/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,3-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile Davacı … için 8.000 TL’nin sigorta şirketi dışındaki davalıdan haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,4-Diğer davacılar … için ayrı ayrı 4.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 16.000 TL sigorta şirketi dışındaki davalıdan haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafın eksik belgeleri dosyaya geç sunduğundan kusur bilirkişinin kusur tespiti yapamadığını, bu nedenle davacıların bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçtiklerinin açık olduğunu, bu hususu belirterek itiraz ettiklerini ancak yerel mahkemenin dikkate almadığını, müteveffanın yaya geçidine yakın bir konumda olmasına rağmen trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde hareket ettiğini bu nedenle %100 kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazayı önlemek için elinden geleni yaptığını bu nedenle kendisine atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusur yönünden inceleme yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, ayrıca SGK’ya yazı yazılarak davacı tarafa herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, müteveffanın anne ve babası sağ ise bu kişilerin destek payı bulunduğunun dikkate alınması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda teknik faizin uygulanması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 19/08/2015 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki davalı … şirketine n ZMM sigortalı … plaka sayılı aracın yaya olan …’e çarpması ile meydana gelen trafik kazasında …’in vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosyada trafik kusur ve hasar uzmanı ile aktüerya uzmanı bilirkişiden 09/03/2018 havale tarihli kusur ve tazminat miktarını tespit için rapor alınmıştır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan kusur bilirkişi raporu ile Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/366 E. sayılı dosyasına sunulan 22/02/2016 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporda belirlenen kusur raporunun birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü, kusurun olay yeri, kaza tespit tutanağı, kazanın oluş şekli de irdelenerek belirlendiği anlaşıldığına göre kusura; Aktüerya hesaplamasının TRH yaşam tablosu esas alınarak desteğin kaza tarihindeki yaşına göre muhtemel yaşam süresi, davacı …’in kaza tarihinde yaşına göre destek süresi belirlenerek desteğin geliri asgari ücret üzerinden kabul edilerek destek ve eşine pay verilerek yerleşik yargıtay içtihatlarında benimsenen yöntem ve ilkelere göre tazminat hesaplaması yapılmış olduğundan aktüerya raporuna; Davalı … şirketinin cevap dilekçesinde ve kusur, aktüer ortak bilirkişi raporuna itirazında müteveffanın ana babası açısından değerlendirme yapılmasını talep etmemiş olmasına göre aküerya raporunda anne babaya pay ayrılmamasında; İstinaf aşamasından yazılan müzekkere cevabına göre SGK tarafından destek …’ in ölümü nedeniyle her hangi bir ödeme yapılmadığının anlaşılmasına göre rücuya tabii ödeme bulunduğuna değinen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Bu nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.515,82 TL harçtan peşin alınan 788,82TL harcın mahsubu ile bakiye 727,00 TL harcın davalı …’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/05/2021