Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3407 E. 2020/3683 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3407
KARAR NO: 2020/3683
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/06/2018
NUMARASI: 2018/26 Esas – 2018/680 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 01/12/2011 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı araçların sebep olduğu kazaya … plakalı araç içerisinde yolcu olduğunu, kaza sonrasında davalının sürekli malul olduğu iddiası ile müvekkili şirkete başvurduğunu,müvekkili şirketin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde alınan % 24 özürlülüğü gösterir rapora istinaden davalıya 17/04/2013 tarihinde 13.990TL ödeme bulunulduğunu,bu ödeme akabinde davalı tarafından ödemenin eksik olduğu iddiası ile İstanbul 7.ATM’de 2017/779 E. sayılı dosyası ile bakiye alacak davası açıldığını,yargılama sırasında davalının yanızca 6 aylık geçici iş göremezliğinin olduğunun ortaya çıktığını,mahkemece davanın reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek yapılan 13.990TL’lik ödemeden sigortalı araç sürücüsünün kusuruna denk düşen 1.057’TL’lik 6 aylık geçici iş göremezlik tazminatı düşüldükten sonra kalan 12.933TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı yarı römork takılı … plaka sayılı çekici ile müvekkilin yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı minibüs 01.12.2011 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde müvekkili yaralandığı, kaza nedeniyle müvekkilde sol asetabulum kırığı meydana gelmiş olup, tüm tedavilere rağmen iyileşemeyen müvekkil halen dahi ancak baston yardımıyla yürüyebilmekte olduğu, Maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla müvekkil İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müracaat etmiş, Hastane tarafından düzenlenen 05.12.2012 tarihli rapora göre müvekkil % 24 oranında özürlü kalmış olduğu, meydana gelen kaza çift taraflı trafik kazası olduğunu, kazaya karışan araç işleteni, sürücüsü ve araçların sigortacıları müvekkilin zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, dolayısıyla müvekkilin 6 aylık geçici iş göremezlik zararının tamamından davacı şirket sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna denk gelen kısım dışında kalan bedelden kısmında ise diğer aracın sigortacısına yahut diğer sorumlulara müracaat hakkı bulunmadığını, arz ve izah edilenler ile resen nazara alınacak yasal ve gerektirici nedenler karşısında; haksız ve yersiz huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine “talep beyanlarında bulunduğu görülmüştür. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “davanın reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu kazada müvekkili şirketin Trafik Sigortacısı olduğundan zararın tazmininden sorumlu olduğunu, İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi’nden alınan özürlülük durumunu gösterir raporu sunarak davalı %24 özürlü olduğunu ve müvekkil şirketin de bu rapora dayanarak davalıya 17/04/2013 tarihinde 13.990 TL ödemede bulunduğunu, müvekkil şirketin de yukarıda belirtilen Trafik Sigortası Genel Şartları bağlamında sorumluluğunu yerine getirdiğini, davalının müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemeyi yetersiz görerek bakiye tazminat alacağı olduğu iddiasıyla İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/979 Esas ve 2015/717 Karar sayılı sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre ise davalının sürekli maluliyetinin olmadığı anlaşıldığını, bu durumda sebepsiz zenginleşmenin meydana geldiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, davacı … şirketine trafik sigortalı aracın neden olduğu trafik kazası sonucu davalılara davacı tarafından ödenen tazminatın sebepsiz zenginleşme nedeni ile tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava tarihinde ve ödeme tarihinde yürürlükte bulunan sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 6098 Sayılı BK.nin 77 vd. maddelerine göre; mal varlığında azalma meydana gelen kişinin, zenginleşen kişiden bunun giderilmesini isteme hakkı hüküm altına alınmıştır. Davalı tarafından davacı … şirketine başvuru neticesinde başvuru ekinde sunulan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde alınan % 24 özürlülüğü gösterir rapora istinaden davalıya 17/04/2013 tarihinde 13.990TL ödeme bulunulduğu görülmektedir. Akabinde davalı tarafından ödeme yetersiz bulunarak İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/979 Esas ve 2015/717 Karar sayılı dosyasında yargılama sırasında alınan maluliyet raporunda davalının maluliyetinin bulunmadığının bildirilmiş olması nedeniyle davacı … ödenen miktarın iadesi istemiyle iş bu davayı açmıştır. Davalının maluliyetinin olmadığı ispat edildiği durumda, davacı … tarafından davalılara maluliyet nedeni ile yapılan ödemenin, davalılar lehine sebepsiz zenginleşmeye yol açacak bir ödeme olacağı aşikardır. Bu durumda mahkemece yargılamaya devam edilerek, davacı … tarafından yapılan ödeme içeriği incelenmek suretiyle ödemenin (geçici/kalıcı) hangi zararları kapsadığının araştırılması, dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporuna yapılan itirazlar da değerlendirilerek sonucuna göre davacı … tarafından davalıya sebepsiz zenginleşmesine yol açacak bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekirken davacı … şirketinin kendi iradesi ile ödeme yaptığı, iradesini sakatlayan bir durum bulunmadığı gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/15912E. ve 2019/8927K.sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2020