Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3401 E. 2020/3825 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3401
KARAR NO : 2020/3825
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/03/2018
NUMARASI : 2017/657 Esas – 2018/252 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 03/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 07/06/2009 günü saat 00:15 sıralarında meydana gelen yaralamalı trafik kazasında davacı müvekkilinin içinde bulunduğu … plaka sayılı araca, davalılardan …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandığından bahisle, davacı müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve yaşadığı manevi zararın bir nebze olsun karşılanabilmesi için açılan belirsiz alacak ve tespit davasının nedeniyle, her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin zararı şuan tam olarak tespit edilemediğinden şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine (davalı … şirketinin kaza tarihindeki limitle sorumlu olmak kaydıyla), 40.000,00 TL manevi tazminatın hukuki sorumlulukları çerçevesinde olay tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ….Şti vekili cevap dilekçesi ile özetle; İstanbul Asliye Hukuk mahkemesine açılan bu davada Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, zamanaşımı itirazı gereğince davanın reddine, sebepsiz istenen manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından 07/05/2009-07/05/2010 vadeli … numaralı Karayolları Motorlo Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; zamanaşımı yönünden davanın reddine, asıl kusurlunun davacının kaza anında içende bulunduğu aracın sürücüsü … ve araç içindeyken gerekli tedbirleri almayan davacı olduğunu ve kusur oranı yönünden davanın ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile;2-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik sebebiyle tespit edilen 339,78 TL ve 875,08 TL tedavi giderlerinin davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere olay tarihi olan 07/06/2009 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihi olan 07/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,4-Davacıya ilişkin fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili ile …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hukuken hatalı, eksik ve yetersiz incelemeye dayalı oluşturulan ve denetime elverişli olmayan adli tıp raporuna karşı itirazları dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, asgari ücret üzerinden yapılan değerlendirmeye dayalı hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu efor kaybı ve tedavi giderinden davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu ve müvekkiline karşı her birinin zararın tamamından sorumlu olduğunu, manevi tazminat tutarının müvekkilinin içinde bulunduğu durum itibariyle eksik takdir edildiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; …’in alkollü olmasına rağmen aracına binmekte sakınca görmeyen davacının aslında … ile birlikte ancak ayrıca kendi davranışından da kusurlu sayılması ve bu kusurunun talebinden tenzili gerektiğini, davacının bu yöndeki kusurunun hiç dikkate alınmadığını, manevi tazminatın belirlenmesinde davacının kaza öncesi maddi durumunun araştırılmadığını, manevi tazminat talebinin haksız fayda sağlamaya dönük olduğunu, manevi tazminat açısından vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını ve davalılar yönünden müşterek olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, davalı tarafların araç sürücüsü, sigorta şirketi ve malik sıfatıyla müvekkili olduğunu, yasal olarak her birinin sorumluluğunun farklılık arz ettiğinden davanın kabul ve reddine dair farklı değerlendirme yapılması ve sonuçta taraf vekillerine müstakilen vekalet ücreti takdir edilmiş olması gerektiğini, müvekkili açısından 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın 20/07/2012 tarihinde açıldığını, 07/06/2009 kaza tarihine göre zamanaşımının dolduğunu, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacının herhangi bir uzuv kaybının olmadığını, davaya esas olan kaza nedeniyle davacının vücut bütünlüğünün bozulmadığını, iş göremezlik ve tedavi giderlerinin toplamı 1.214,78 TL iken ve müvekkilinin kazada sadece %20 kusurlu olmasına rağmen davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Maddi tazminata ilişkin davalı istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirmede; HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı Kanun’un 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2018 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 3.560,00 TL olacaktır.Maddi tazminat istemine ilişkin kabul edilen miktar (339,78 TL + 875,08 TL=) 1.214,86 TL’dir. Bu halde kabul edilen miktar yönünden kararın verildiği tarih itibarı ile 2018 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından davalı tarafın maddi tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4.maddesi gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı tarafın maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalılar zarara sebebiyet veren aracın sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğuna göre aleyhlerine dava açılmasında ve sürücünün kusur oranına göre hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir. Somut uyuşmazlıkta trafik kazası 07/06/2009 tarihinde gerçekleşmiş, davacı yaralanmıştır. Eylem için (TCK’nın 89/1.maddesi) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır. Eldeki dava İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde 2012/387 E. nosu ile 20/07/2012 tarihinde açıldığına göre zamanaşımı süresi dolmadığından davalı … vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kusur durumu, kazanın oluş şekli, davacının alkollü sürücünün aracına binmiş oluşu nedeniyle müterafik kusuru, davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olması ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece davacı için belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar yüksek olduğu, 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT’nin 10/2.maddesinde manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği düzenlendiğinden ve 3/2 maddesinde Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmolunacağından; davalılar vekillerinin, davalı vekillerine müstakillen vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği ve reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti hesaplanması gerektiği yönündeki istinaf itirazları yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının, maddi tazminat açısından HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine; Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı … vekilinin manevi tazminat yönünden istinaf taleplerinin kabulü ile manevi tazminat açısından hüküm düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının maddi tazminata yönelik istinaf başvularının HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE, B-Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı … vekilinin vekillerinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile;2-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik sebebiyle tespit edilen 339,78 TL ve 875,08 TL tedavi giderlerinin davalılardan sigorta şirketi yönünden poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere olay tarihi olan 07/06/2009 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı …’dan olay tarihi olan 07/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,4-Davacıya ilişkin fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,5-Harçlar Yasası uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 82,98 TL ilam harcının peşin alınan 148,50 TL harcından mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Kabul edilen manevi tazminat üzerinden alınması gereken 273,24 TL ilam harcından kalan maddi tazminat için harç mahsubundan sonra kalan 65,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 207,72 TL nispi ilam harcının davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,6-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 1.214,83 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,7-Maddi tazminat yönünden kısmen red sebebi ortak olduğundan tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,8-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin Sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,9-Manevi tazminat yönünden Sigorta şirketi dışındaki davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile sigorta şirketi dışındaki davalılara verilmesine,10-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan başvuru harcı 21,15 ve 3,30 TL vekalet harcı 148,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 172,95 TL harcın 40,29 TL’sinin tüm davalılardan kalan kısmının ise davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 11-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti ATK ücreti olmak üzere toplam 3.059,27 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir edilen 371,65 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 12-Davalı … tarafından yapılan 70,00 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 62,69 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, Davalı … tarafından yapılan 10,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 8,95 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalılar üzerinde bırakılmasına, 13-Gider Avansından kalan miktarın ilgilisine iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Harçlar Yasası’na göre davacıdan alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcına göre, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,2-Davalılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine,3-İstinaf aşamasında davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ tarafından yapılan 50,88 TL yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 4-İstinaf aşamasında davalı davalı … tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/11/2020