Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/340 E. 2019/487 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/340
KARAR NO : 2019/487
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/10/2017
NUMARASI : 2016/1165 Esas – 2017/1062 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın malikinin davalı … olduğunu, bu aracın sürücü … kullanımında iken 10.09.2010 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, aracı kullanan … alkolü olarak araç kullanması ve olay yerini terk etmesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunu kaza nedeniyle müvekkili tarafından … plakalı araçta meydana gelen hasar tutarının ödendiğini, ZMSS Genel Şartları’nın B.4.maddesine göre, müvekkilinin bu ödeme nedeniyle, sigortalısına rücu hakkının doğduğunu, bu amaçla İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın asgari %20’si kadara icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgahının Denizli’de olması nedeniyle yetkili mahkemenin Denizli Mahkemeleri olduğunu, öncelikle, yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, olay tarihinin 10/09/2010 olduğunu, davanın ise 12/10/2016 tarihinde açıldığını, bu durumda KTK’nın 109.maddesi gereğince, 2 yıllık zamanaşımı dolduğundan, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4.maddesindeki koşulların oluşmadığını, sürücünün ağır kusurundan bahsedilemeyeceği gibi sürücünün alkollü olduğu ve olay yerini terk ettiği iddialarının da asılsız olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan gerekçede de açıkça ifade edildiği üzerine itirazın iptali davasına mesnet icra takibi süresi içinde başlatıldığından, zamanaşımı süresinin kesildiğini, bu durumda davaya konu icra takibi zamanaşımı süresi içinde başlatıldığından itirazın iptali davasının da, itiraz dilekçesine ıttıla tarihinden itibaren süresi içerisinde başlatıldığını, takibe itiraz eden davalı tarafından icra dilekçesine pul eklenmediği için, itirazın müvekkiline tebliğ edilmediğini, buna göre müvekkiline tebliğ olmayan itirazın, icra dosyasına yenileme işlemi yapıldığında zamanaşımı süresini kestiği yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu olayda zamanaşımının dolmadığını belirtmiştir. HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesine göre, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.TBK’nın 154. maddesi zamanaşımını kesen haller sayılmış olup, 157.maddesine göre de zamanaşımı süreyi kesen her işlemden sonra yeniden başlayacaktır.İlk Derece Mahkemesince, 2918 sayılı Kanunun 109/4.maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresi geçtiğinden bahisle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 10/09/2010 tarihidir. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 13/08/2012 tarihinde zamanaşımı süresi dolmadan davacı … Şirketi tarafından borçlular … ve … aleyhine ilamsız icra yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davalı borçlu …’ya tebliğ edilememiştir. Ancak davalı borçlu, 17/06/2013 tarihinde borca ve ferilerine itiraz etmiştir. İcra Dairesince 03/09/2013 tarihinde itiraz süresinde ise İİK’nın 66.maddesi gereğince, takibin durdurulmasına karar verilmiş, ancak itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiştir. Davacı alacaklı tarafından takibin yenilenmesinin talep edilmesi üzerine İcra Müdürlüğünce “borçlu … takibe itiraz etmekle takip durmuş olduğundan bu borçlu hakkında takibin devamı yönünde bir karar olmadığından işlem yapılmamasına” karar verilmiştir. Başka bir ifadeyle, … yönünden yapılan takibin yenilenmesi işlemi bulunmamaktadır. Davacı … Şirketi davalı borçlu … hakkında zamanaşımı süresi içerisinde icra takibi başlatmıştır. Davalı borçlunun itiraz dilekçesi üzerine icra dairesince 03/09/2013 tarihinde takibin durmasına karar verilmiştir. İtiraz dilekçesi de davacı alacaklıya tebliğ edilmemiştir. İİK’nın 67/1.maddesine göre alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali davası açabilir. İcra dosyası kapsamından itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşıldığına göre, itirazın iptali davasını açma süresi dava tarihi itibariyle dolmamıştır. Öte yandan yenileme kararı da davalı borçlu hakkında değil dava dışı borçlu … hakkında verildiğinden, davalı borçlu hakkında zamanaşımını kesen bir muamele de değildir. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesince, diğer borçlu hakkında yapılan yenileme işlemi nazara alınarak 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan gerekçeyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/10/2017 tarih, 2016/1165 Esas – 2017/1062 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, artan gider avansının iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/03/2019.