Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3332 E. 2018/1337 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/3332
KARAR NO : 2018/1337
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/05/2018
NUMARASI : 2017/1093 Esas, 2018/448 Karar
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 04/10/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın davalı … şirketi tarafından sigortalanan …plaka sayılı aracı ile 20/05/2017 tarihinde kaza geçirdiğini, bu kazanın sonucunda araçta 155.333,61 TL tutarında hasar oluştuğunu, kazanın gerçekleştiği yerin Formula yarışlarının yapıldığı pistte meydana gelmesi sebebiyle davalı tarafın A.4.10 gerekçe gösterilerek hasar tazminatlarının ödenmeyeceğini bildirdiğini, müvekkilin yarışlara katılmadığını ve buna hazırlık dahi yapmadığını, sonuç olarak ise yargılama sırasında ortaya çıkacak ve re’sen de saptanacak sair nedenlerle 155.333,61 TL hasar bedelinin acalaklarının kaza tarihinde itibaren faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket yetkililerince dava konusu aracın hasar talebine ilişkin olarak … sayılı hasar dosyası açılmış olduğunu söz konusu hasara istinaden yapılan araştırmaların neticesinde davacının hasar tazmini talebinin reddedildiğini, kasko poliçesi genel şartlarının A.4.10. maddesi gereğince aracın iddia ve yarışlara katılması sonucu ile bunlara hazırlık denemelerinin sırasında meydana gelen zararlarının teminat dışı sayıldığının açık ve net olduğunu, internet forumlarında araçların pisti yarış için kullandıklarını, söz konusu bu forumlarda kaza yapan sigortalının araçtanda bahsedildiğinin tespit edildiğini, onarım öncesinde ise yarış uygulamalarında olduğu gibi aracın “50” numara olarak işaretlendiğinin tespit edildiğini, araçtaki gerçek zararın ve de tamirinin ekonomik olup olmadığı hususlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, kendi lehlerine ücreti hükmedilerek masraf ve ücret vekaletinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ”6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem Kanun kapsamına (m. 2) alınmıştır. Buna göre uyuşmazlığın tüketici mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiği” gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
Davacı taraf istinaf başvurusunda, müvekkilinin davalı … şirketi ile sigorta poliçesi düzenlediğini, davalının anonim şirket olduğunu ve anonim şirket aleyhine açılacak davaların ticaret mahkemelerinin görev alanı içinde olduğunu belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası sonucu zarara uğrayan davacıya ait araç hasar bedelinin, taraflar arasında düzenlenen” zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesi” gereği tahsili isteminden ibarettir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda davacı gerçek kişi olup, davacıya ait sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa hükümlerine göre davalının tüketici sayıldığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, tüketici işleminden kaynaklı davalara Tüketici Mahkemelerince bakılacağı, yasanın 83/2 maddesinde de diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 sayılı Yasanın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlemeleri karşısından mahkemece uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine yönelik kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç takdirine yer olmadığına, alınan harcın hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminden bulunan üzerinde bırakılmasına,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/10/2018.

.