Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3296 E. 2020/3843 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3296
KARAR NO : 2020/3843
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/04/2018
NUMARASI : 2013/142 Esas – 2018/463 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 04/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;…
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ‘nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında müvekkillerinin murisi … ölümüne sebebiyet verdiği, davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, ceza davasının açıldığını, araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … ve …’den kaza tarihinden itibaren tahsilini ve davalı … yönünden 25.05.2012 ihbar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve …’den kaza tarihinden itibaren tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan …. plakalı aracın … poliçe numarasıyla 23/03/2012-2013 tarihlerini kapsar şekilde ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, davacılardan …’in davadan önce müvekkili şirkete başvurması neticesinde hasar dosyası açılarak yapılan aktüer hesaplaması neticesinde 13/07/2012 tarihinde 39.824,00 TL ödeme yapıldığını, öncelikle kazada kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından ödeme neticesinde sorumluluğunun kalmadığını, kusur raporu alınması halinde dosyanın aktüer bilirkişiye tazminat hesabı için gönderilmesi halinde hesaplanacak bedelin ödenen bedelden düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama işi yaptığını, dava konusu kazaya karışan … plakalı kendisine ait olduğunu, 06/04/2012 – 08/04/2012 tarihleri arasında … ve … kiralandığını, aracın 2010 model … Marka olduğunu, ancak oluşan kazadan dolayı müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, huzurdaki kaza neticesinde … 27. Asliye Ceza Mahkemesi üzerinden açılan davanın huzurdaki davayı etkileyecek nitelikte olduğunu, ceza dosyası üzerinden alınan kusur raporuna göre davalı …’nın % 40 oranında, müteveffanın % 60 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu kapsamda müvekkilinin tazminattan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …’ya usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince “Davacının destekten yoksun kalma tazminatı davasının reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 7.500 TL, davacı … için 5.000 TL ve davacı … için 5.000 TL olmak üzere toplam 17.500 TL’nin kaza tarihi olan 08.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müteveffanın ölüm tarihinde temizlik firmasında çalıştığından firmanın yönlendirdiği ev ve işyerlerinin temizlik işlerini yaptığı düşünüldüğünde gündelik temizlik için aldığı ücret 200-300 TL arasında olduğundan maaşının asgari ücret olarak gösterilemeyeceğini, yasal asgari ücret üzerinden hesaplanan tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müteveffanın olayda ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin çalıştığı zaman bile asgari ücretle çalıştığından manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu ve ödemeye çalıştığında yoksullaşacağını, müteveffa olayda %60 oranında ağır kusurlu olduğunu, lehe hem ret edilen maddi tazminat yönünden hemde ret edilen manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK’dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise SGK kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise …K kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/910 Esas ve 2019/12325 Karar sayılı ilamı).Somut olayda; dava dilekçesinde, desteğin temizlik firmasında temizlik işçisi olarak çalıştığı ve asgari ücret üzerinde (aylık 900,00 TL) kazanç elde ettiği iddia edilmiş, bu iddianın ispatı bakımından firmanın kaşesi olan ve 01/04/2012 ile kaza tarihi olan 08/04/2012 tarihine kadar çalıştığını belirten belge deliline dayanılmıştır. Mahkemece davacı tarafından sunulan ücrete ilişkin belgenin resmi bir belge olmaması nedeniyle bilirkişi tarafından yasal asgari ücrete göre hesap edilen ikinci seçeneğe itibar edilerek davalı … tarafından yapılan ödemenin yasal faiziyle birlikte güncelleştirilen tutarın hesaplanan maddi tazminat miktarından daha fazla olması sebebiyle davacı eş …’in başkaca maddi tazminat alacağının kalmadığı anlaşılarak davacının destekten yoksun kalma talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf itirazının reddi gerekmiştir.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından manevi tazminat miktarına yönelik istinaf yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince karar tarihinde yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT’nin 10/2.maddesinde manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğine ilişkin hükme göre davalı vekili yararına vekalet ücreti belirlendiğinden davalı … vekilinin manevi tazminatta vekalet ücreti yönünden istinaf itirazı yerinde değildir. Ancak mahkemece davacı tarafın maddi tazminat talebinin reddine karar verildiği halde bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır, buna yönelik istinaf itirazının kabulü gerekmiştir.Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacılar vekili ve davalı … vekili vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacılar vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davacının destekten yoksun kalma tazminatı davasının REDDİNE,2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 7.500 TL, davacı … için 5.000 TL ve davacı … için 5.000 TL olmak üzere toplam 17.500 TL’nin kaza tarihi olan 08.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, 3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.195,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 300,00 TL + 31,40 TL ıslah harcından oluşan toplam 331,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 864,03 TL harcın davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 300,00 TL peşin harç ile 31,40 TL ıslah harcından oluşan toplam 331,40 TL bedelinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili edilerek davacı tarafa verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan; 500,00 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 87,50 TL yargılama giderinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen manevi tazminat değeri itibariyle AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretinden aşağı bir ücret takdir edilemeyeceğinden takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,7-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen manevi tazminat değeri itibariyle AAÜT uyarınca davacı tarafa verilen vekalet ücreti geçemeyeceğinden takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’e verilmesine,8-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen manevi tazminat değeri itibariyle AAÜT uyarınca davacı tarafa verilen vekalet ücreti geçemeyeceğinden takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’ya verilmesine,9-Davalı …. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretinden aşağı bir ücret takdir edilemeyeceğinden takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı ….’ye verilmesine,10-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen maddi tazminat değeri itibariyle AAÜT uyarınca davacı tarafa verilen vekalet ücreti geçemeyeceğinden takdiren 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’ya verilmesine,11-Davalı …. Tarafından yapılan 100,00 TL yargılama masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı …. Tarafına verilmesine, 12-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 82,50 TL yargılama masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı … tarafına verilmesine, Bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına, 13-Davalı … tarafından yapılan 40,30 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 33,25 TL yargılama masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı … arafına verilmesine, Bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına, 14-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacılar ve davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 98,30 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3- İstinaf aşamasında davalı … tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı …’ya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/11/2020