Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3279
KARAR NO: 2020/3798
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI: 2016/674 Esas 2018/436 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;19/10/2012 tarihinde geçerli bir trafik poliçesi bulunmayan … plakalı motor ile sürücü …’un tek taraflı ve tam kusurlu olarak gerçekleşen trafik kazasında destek Yusuf’un öldüğünü, …’nin geride kalan annesi müvekkil … için şimdilik 1.500,00 TL ve geride kalan eşi müvekkil … için şimdilik 1.500,00 TL olacak şekilde toplamda 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve şimdilik 100,00 TL defin ve cenaze gideri olmak üzere toplam 3.100,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ancak bir aracın işletilmesi sırasında, işletenin tehlike sorumluluğu kapsamında meydana gelen doğrudan zararları ZMMS poliçesi kapsamında tanzimle sorumlu olduğunu, somut olayda müteveffanın aracın işleteni konumunda olduğunu ve eşinin asli kusuru sebebiyle vefat ettiğini, bu sebeple sigorta yaptırmayan işletenin eşinin asli kusuru nedeniyle vefatı dolayısıyla müvekkil kurumun herhangi bir tazminat ödeme zorunluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davacıların davasının reddine,” karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, başvuruya konu trafik kazasının teminat kapsamına dahil olup gerekçeli kararın değerlendirme kısmında belirtilen hukuk genel kurulu kararında herhangi bir sigorta şirketinin taraf olmadığını, ilgili Yargıtay kararının adam çalıştırma yükümlülüğü ile ilgili olup sigorta şirketinden destekten yoksun kalma talebine ilişkin olmadığını, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe düzenleme tarihine göre poliçesi yoksa kaza tarihine göre belirlendiğini, KTK ve Sigorta Genel Şartlarına göre üçüncü kişilerin zararlarının teminat altına alındığı ve sigorta şirketi işletenin 3.kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına göre, dava konusu destekten yoksun kalan başvuru sahiplerinin üçüncü kişi konumunda olmaları sebebiyle davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olacağının yadsınamaz bir gerçek olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklı ölüm sebebiyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece, destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin karşılanamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Tazminat talebine dayanak olan kazanın tarihi 19/10/2012’dir. Yeni genel şartlar 01/06/2015 tarihinde, kaza tarihinden sonra yürürlüğe girmiştir. Genel Şartların yürürlük tarihi dikkate alınarak yapılan incelemede Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yerleşik içtihatları uyarınca; Davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç sürücüsünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin üçüncü kişilere verdiği zararların da teminat altına alındığı ve destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davacı, davalı kurumdan destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecektir. (YHGK., 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas – 411 karar; YHGK., 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas, 2012/92 karar; YHGK., 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 esas, 2013/74 karar.) Bu açıklamalara göre, davacı ve davalının delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken olaya uygun olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2020