Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3273 E. 2019/4156 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3273
KARAR NO : 2019/4156
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/05/2018
NUMARASI : 2016/828 Esas 2018/491 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.01.2015 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı yarı römork ile Bulgaristan’ da, Ruse-Varna anayolunda direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu meydana gelen kazada müvekkilleri …’un oğlu, … ve …’un babaları, …’un eşi olan …’un vefat ettiğini, desteklerinin ölümü nedeniyle müvekkillerinin maddi açıdan mağdur olduklarını, söz konusu kazanın oluşumunda müteveffa …’un desteğinden yoksun kalan ve üçüncü kişi konumunda bulunan müvekkillerinin her hangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu çekici ve buna bağlı römorkun … Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen yeşil kart poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu kaza Bulgaristan’da meydana geldiğinden Bulgaristan’da trafik kazaları için düzenlenen Zorunlu Sigortalarda hem maddi hem de manevi zararların teminat altına alındığını, huzurdaki davaya Bulgaristan Hukukunun uygulanamayacağını, yetkili hukukun Türk Hukuku olduğunu, bütün tarafları Türk gerçek ve tüzel kişileri olan, Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kurulan bu sözleşmenin Türkiye’ de bulunan her gerçek ve tüzel kişiyi bağlayan 6502 sayılı yasanın amir hükümlerine aykırı olamayacağını, davalının ödeme yapmadığından temerrüde düştüğünü belirterek fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik; …, … ve … için 100,00’er TL maddi 50.000,00’er TL manevi, davacı … için 700,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini müvekkili … için 10.380,30 TL, … için 59.587,62 TL, … için 56.057,89 TL ve … için 181.713,08 TL olmak üzere toplam 307.738,89 TL olarak arttırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerek müvekkili kurumun sorumluluk durumu gerek davacıların trafik kazasından kaynaklı tazminat isteminin tüketici işlemleri ile illiyet bağının bulunmaması sebebiyle görev itirazında bulunmuş, görevli Mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan etmiş, yeşil kart sigorta sertifikasının isminden de anlaşılacağı üzere sertifika olduğunu, sertifikanın dayanağı olan poliçenin … Sigorta A.Ş. Tarafından tüketici kanununa uygun olarak düzenlendiğini, davacıların murisinin sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığını, sigorta sözleşmesinin … / … plakalı çekici ve römorkun işleteni … A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. arasında tanzim edildiğini, bu sebeple 6502 sayılı Yasa ile ilgili davacıların ileri sürdüğü hususların hiçbirinin açılan dava ile bir ilgisinin bulunmadığını, davanın Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmediğini belirtmiş ayrıca davanın esasına yönelik olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafın maddi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile 171.238,00 TL’si davacı …’a, 56.152,55 TL’si davacılardan …’a, 52.826,56 TL’si davacı …’a, 9.782,89 TL’si ise davacı …’a ait olmak üzere (davacıların talep edebileceği tazminat miktarı 307.738,89TL olarak belirlenmiş ise de 29.01.2015 tarihi itibariyle ZMM sigorta poliçe limiti nedeniyle davalının sorumluluğu 290.000,00 TL’yi geçemeyeceğinden) 290.000,00 TL’nin 06.04.2015 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıların yerinde görülmeyen manevi tazminat taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Dosyada tek bir olumsuz delil olmamasına rağmen mahkeme tarafından müvekkillerinin manevi tazminat taleplerinin reddedildiğini, dava konusu kazanın 2015 yılında gerçekleştiğinden davaya Bulgaristan Sigorta Hukukunda 01.01.2016 tarihinden önce yürürlükte bulunan kanunun uygulanması gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan kanuna göre sadece hasara sebep olan kişinin tazminat kapsamı dışında ancak hasara sebep olan kişinin ölümünün ardından hak sahibi olan kişilerin tazminat kapsamında tutulduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın maddi ve manevi tüm talepler yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: meydana gelen kazada müteveffa …’un %100 kusurlu olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011 yılında meydana gelen tek taraflı trafik kazası ile ilgili vermiş olduğu kararın yerel mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin bilirkişi raporu doğrultusunda kabul edildiğini, kazanın meydana geldiği yer Bulgaristan mevzuatına göre de kusurlu sürücüsünün mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı talep haklarının bulunmadığını, dosyanın İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinden görevsizlikle geldiğini, tüketici mahkemesi tarafından yargılama gideri ile vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına karar verildiğini, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddi halinde hükmolunacak vekalet ücretinin yerel mahkeme tarafından hüküm altına alınmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, tek taraflı ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK. 331.(2) maddesi ile “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” hususu düzenlenmiştir. Görevsizlik kararı üzerine yargılamaya devam edilmiş olmakla, ayrıca bu yönden görevsizlik kararına dayalı vekalet ücreti verilmemiş olmasına yönelik istinafa talebi yerinde değildir. Davaya konu trafik kazası 29.01.2015 tarihinde Bulgaristan’da meydana gelmiş olup, …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç yönünden yeşil kart poliçesi ve sertifikası … A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. arasında 16.09.2014 – 16.09.2015 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde düzenlenmiştir. Poliçe sertifikası “8. bent Geçerli Ülkeler” başlığı altında, poliçenin Bulgaristan’ da geçerli olduğu açıklanmış ve “ziyaret edilen her ülke bürosunun burada belirtilen taşıtın işletilmesinden dolayı, o ülkenin zorunlu sigortası ile ilgili kanunlar gereğince sigortalının sorumluluğunu üstlenir” özel hükmü benimsenmiştir. Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 04.11.1999 kabul tarihli 4477 sayılı Kanun 1. maddesi ile, 20 Nisan 1959 tarihinde üye ülkelerin imzasına açılan ve 26 Haziran 1974 tarihinde Hükümetimiz adına imzalanan “Motorlu Taşıtlar Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi”nin, Sözleşmenin 2 nci maddesinin 2 ve 3 numaralı fıkralarında belirtilen seçme haklarını kullanmak ve Sözleşmenin II sayılı ekinde yer alan 1, 6, 8 ve 12 sayılı çekinceler konulmak suretiyle onaylanması uygun bulunmuştur. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’de yeşil kart sistemine dahil olmuştur.Yeşil kart sigortası ile bu sisteme dahil olan ülkelere Mali Mesuliyet Poliçesinin uluslararası uzantısı şeklinde, kaza mahalli ülke mevzuatı ve limitleri dahilinde teminat verilmektedir. Sözleşmenin 4.maddesinin 1.fıkrasında açıkça” Âkit Taraflardan birinin, işbu sözleşmenin ikinci ve üçüncü maddeleri uyarınca kullanmış olduğu seçme hakkı veya çekinceler yalnız kendi topraklarında geçerli olacak, diğer Âkit Tarafların topraklarında bu ülkelerin zorunlu sigorta yasalarının uygulanmasını engellemeyecektir.” düzenlemesi getirilerek kazanın meydana geldiği ülke hukukunun uygulanması prensibi kabul edilmiştir. Dosyada bulunan ve davacının dayandığı yeşil kart poliçe sertifikasının 8. bendinde de açıkça kazanın meydana geldiği ülke hukukunun uygulanması kararlaştırılmıştır. Bu durumda yeşil kart sertifikasına dayanan maddi ve manevi tazminat istemli somut uyuşmazlık bakımından kazanın meydana geldiği yer ve bu yerin aynı zamanda üye ülke Bulgaristan olduğu değerlendirildiğinde 20 Nisan 1959 tarihli Motorlu Taşıtlar Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi gereğince kazanın meydana geldiği yer olan Bulgaristan hukuku uygulanacaktır. Anılan 4477 sayılı Kanun’a eklenen Motorlu Taşıtlar Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin Ek I, Sözleşmeye Ek Hükümler’in 3/1.maddesine göre “Sigorta, sigorta edilmiş taşıtın sahibinin, zilyedinin ve sürücüsünün malî sorumluluğunu teminat altına almalıdır.”, 3/2.maddesine göre ise “Sigorta, sigorta edilmiş taşıta ve bu taşıt tarafından taşınan mallara ilişkin zarar dışında, ulusal topraklar üzerinde kişilere ve mallara verilen zararları kapsamalıdır. ” düzenlemesi ise sigortanın kapsamı belirlenmiştir. Ek I 4.maddesinin 1.fıkrası a, b ve c bentlerinde; a) Zarara neden olan aracın sürücüsü, sigorta sözleşmesini akdeden kişi ve malî sorumlulukları poliçe tarafından teminat altına alınan bütün şahısların, b) Yukarıdaki paragrafta belirtilen kişilerin eşlerin, c) Bu kişilerin ailelerinin üyeleri olup, aynı çatı altında yaşayan veya onların olanakları ile geçinen veya zarara neden olan aracın içinde bulunan kişilerin, sigortadan yararlandırılmayabileceği kabul edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; Kaza tarihi ile uygulanması gereken Bulgaristan Sigorta Kanunu’nun 257. madde (1). 3. fıkra ile “verilen hasardan sorumlu kişi hariç, tüm şahıslar üçüncü kişi (taraf) sayılır.” yönünde, 258. madde (1). 1. fıkrası ile “Bulgaristan Cumhuriyeti’ nde meydana gelen hasarda Bulgar Hukukuna göre ve üye ülkede meydana gelen hasarda üye ülke hukukuna göre hasarın karşılanacağı” yönünde ve 268. madde 2. fıkrası uyarınca “suçlu sürücünün aile üyelerinden birine verilen hasarlar için” tazminat ödenmeyeceği yönünde düzenlemeleri mevcut olup, buna göre hasardan sorumlu kişi hariç, tüm şahıslar üçüncü kişi (taraf) sayılır yönünde düzenleme olmakla beraber, tazminat ödenmez başlığı altında, suçlu sürücünün aile üyelerinden birine verilen hasarlar için tazminat ödenmeyeceği hüküm altına alınmış olmakla, davacıların da müteveffa sürücünün babası, eşi ve çocukları olduğu değerlendirildiğinde; davanın maddi ve manevi tazminat yönünden tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın REDDİNE, 2-Alınması gereken 44,40 TL harcın yatan 1.050,00 TL harçtan mahsubu ile 1.005,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından davacılara iadesine, 3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan, …Ü.T.gereğince, maddi tazminat yönünden hesaplanan, 24.414,28 TL manevi Tazminat yönünden hesaplanan: 2.725,00 TL olmak üzere, toplam: 27.139,28 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalıya verilmesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2019