Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3223 E. 2020/3885 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3223
KARAR NO : 2020/3885
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI : 2014/59 Esas – 2018/334 Karar
DAVA : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … plakalı motosikletle seyir halinde iken, sürücü davalı … sevk ve idaresinde bulunan, davalı …’nun maliki ve diğer davalı …’nın zorunlu trafik sigortacısı,… Sigorta’nın ise kasko sigortacısı olduğu … plakalı aracın motosiklete çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, kaza sonucu davacıların ağır yaralandığını ve motosikletin kullanılamaz hale geldiğini, kazanın meydana gelmesinde tamamen davalı sürücün kusurlu olduğunu, bu nedenlerle 19.740,00 maddi tazminat ile davacı … için 25.000,00 manevi, … için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar … ve … cevap dilekçesi ile; kazanın olmasında davacı tarafın iddia ettiği gibi kendilerinin kusurlu olmadığını davacıların ana yolu ihlal ederek tali yoldan süratli olarak gelip araçlarına çarptığını ve aracın orjinalliğinin bozulduğunu bu nedenle …’nun karşı dava açmak istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacıların talebinin trafik sigorta poliçesi teminatına girdiğini, bu nedenle kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortasına başvurulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, kaza sonrası hasara uğrayan motorsikletin dava dışı … ait oldğunu ve hasar bedelinin müvekkili şirketçe ödendiğini, tedavi giderlerine ilişkin taleplerden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davacıların, davalı … aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların, davalı … aleyhine açtığı davanın HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacıların toplam gerçek zararının poliçe limitinin altında kaldığı, davacılar vekilinin zorunlu sigortacı … A.Ş aleyhine açtığı davadan feragat ettiği, buna göre davalı sigortalı işleten ve sürücüsünün teminat limiti kadar borçtan kurtuldukları anlaşıldığından davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı …’ın davalılar Hayati ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;¨12.000,00 manevi tazminatın olay tarihi olan 17/07/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı … davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;¨6.000,00 manevi tazminatın olay tarihi olan 17/07/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacıların manevi tazminata ilişkin fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacılar vekili, davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; bilirkişilerce düzenlenen ek raporun gerçekleri yansıtmadığını, kök rapora itiraz dilekçelerinin dikkate alınmayıp eksik hesap yapıldığını, maluliyet oranlarını gösteri raporların Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun düzenlenmediğini, müvekkillerinin ağır yaralanmalarına rağmen takdir edilen manevi tazminat miktarlarının az olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasını talep etmiştir.Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; …’na Küçükçekmece 12. Asliye Ceza Mahkemesince 4 yıl hapis cezası verildiğini, Cumhuriyet Savcılığının temyiz isteminin kabul edilip cezanın bozulduğunu, Ceza Mahkemesince kaza yönünden yeniden karar verilmeden maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacılara 23/08/2015 tarihinden işlenmiş faizleri ile birlikte toplam 118.311,00 TL ödenip tüm maddi zararlarının karşılandığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.İlk Derece Mahkemesince alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü ve resmi mercilerce düzenlenen kaza tespit tutanağının aksini gösteren belge ve delil sunulmamış olduğuna göre kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporunun davacı …’ın (…) maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olarak düzenlenmiş olmasına göre maluliyet raporuna; Davacılara ilişkin bordrolar getirtilerek alınan 08/11/2017 tarihli aktüerya bilirkişi ek raporunda ücret bordroları incelenerek davacıların aylık ücretlerinin yasal asgari ücret seviyesinde olduğunun tespiti ile yeniden hesaplama yapılması gerekmediği yönünde ki açıklama ve hükme esas alınan aktüerya raporunda maluliyet oranı ve PMF yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamaya göre karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından (kaldı ki maddi tazminat talebi bakımından aleyhe hüküm kurulmamıştır) bu yönlere ilişkin davalı istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.Davalı aracın zorunlu sigortası ile sürücü ve işleten davacılara karşı müşterek ve müteselsil sorumlu olduğundan zorunlu sigorta şirketinin maddi tazminat ile ilgili ödeme yapmış olmasından dolayı davacıların sigorta şirketi yönünden yaptığı feragat diğer müteselsil borçluları da kapsayacaktır. Öte yandan Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, Sigorta Şirketinin davacıya yaptığı ödeme maddi tazminata ilişkin olup manevi tazminattan mahsup edilemeyeceği gibi manevi tazminatın belirlenmesinde kriter olarak alınamayacağı, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacılardaki yaralanmanın niteliği, maluliyet oranı, iyileşme süresi ve tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında İlk Derece Mahkemesince belirlenen manevi tazminat miktarının TBK’nın 56/1.maddesindeki düzenlemeye, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır.İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden sonra davacı … adı ve soyadını İstanbul 23.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2018 tarih, 2018/298 Esas ve 2018/341 Karar kararı ile değiştirilmiş ve nüfus kayıtlarına işlenmiş olduğundan karar başlığında adı-soyadı düzeltilmiştir.Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde … aracındaki hasar ve değer kaybı için 10.000 TL’nin davacılardan alınmasına ilişkin karşı dava talebini ileri sürmüş ise de süresi içinde harcını yatırmadığından usulüne göre açılmış bir dava bulunmadığı halde İlk Derece Mahkemesince bu husus gözden kaçırılarak 04/12/2014 tarihli celsede karşı davanın işlemden kaldırılmasına ilişkin ara karar kurması doğru olmamıştır. Bu nedenlerle; davacılar vekili ve davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacılar vekili ve davalılar … ve … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-a) Harçlar Yasası’na göre davacılardan alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,b) Harçlar Yasası’na göre davalılar Hayati ve …’ndan alınması gereken 1.229,58 TL istinaf karar harcından peşin alınan 307,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 922,18 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.05/11/2020