Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3212 E. 2020/3743 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3212
KARAR NO: 2020/3743
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2016/1187 Esas 2018/424 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesine özetle; müvekkil şirket tarafından dava dışı …’den kiralanan … plakalı aracın şirket çalışanı … kontrolünde iken 02/08/2015 tarihinde trafik kazasına karıştığını, sürücüsü …’ın %2,00 promil alkollü olduğundan bahisle Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın sonucunda alkol ölçüm raporundaki imzanın, …’a ait olmadığının tespit edildiğini ve sürücünün beraatine karar verildiğini, kiralanan araçta meydana gelen hasarın araç sahibi dava dışı … tarafından dava dışı … A.Ş. ünvanlı otomobil servisinde tamir ettirildiğini, tamir masrafının sürücünün alkollü olması nedeniyle sigorta tarafından ödenmemesi üzerine müvekkili şirkete fatura edildiği ve müvekkili şirket tarafından ödendiği ve hasar bedelinin dava dışı … ‘den temlik alındığından bahisle … plakalı araçta oluşan ve müvekkil tarafından ödenen zarar bedeli olan 15.800,42 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalı … tarafından tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 15.800,00 TL’nin 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan … ‘ne ait … plakalı aracın davacıya kiralandığını ve dava konusu kazanın meydana gelmesiyle aracın hasar gördüğünü, kaza sonrasında trafik ekiplerince yapılan alkolmetre ölçümünde araç sürücüsünün 2 promil alkollü olduğunun belirlendiğini ve hasar talebinin alkollü araç kullanımı sırasında meydana geldiğinden reddedildiğini, davacı tarafından araç sürücüsü aleyhine açılan ceza dosyasında sürücünün test raporu altındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiğini, imza incelemesi sonucunda sürücü hakkında beraat kararı verildiğini, bu kararın yasaya uygun olmadığını, alkollü olduğunu tespit eden alkolmetre raporuna o anda itiraz etmeyen ve kaza zamanındaki durumunun tespiti için sağlık kuruluşuna sevkini talep etmeyen araç sürücüsünün, sonradan hakkında ceza yargılaması sırasında rapora itirazı, kasten delil karartma kapsamında yer aldığından ispat külfetinin yer değiştirmiş olduğunu, TTK kapsamında sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün kalmadığını, esas mahkemesi tarafından ihtilafın hukuki niteliğinin yanlış değerlendirildiğini, trafik sigortasından hasar talebi mevcutmuş gibi kusur ve talep edilen onarım maliyetinin yerindeliğinin tespitine yönelik inceleme yaptırıldığını, davanın kasko sigorta poliçesinden tazminat talebine ilişkin olduğunu ve ihtilafın da alkol etkisinde meydana gelen kazanın sigorta teminatı kapsamında değerlendirilmesini gerekli kıldığından trafik uzmanı ve nörolog bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak alkolmetre raporunun geçerliliği ve talebin teminat kapsamında olup olmadığının tespitine yönelik rapor alınmasının talep edildiğini ancak yerel mahkeme tarafından bu taleplerinin reddedildiğini, alkolmetre tutanağının geçerliliği ile kazanın alkol etkisinde meydana gelip gelmediğinin belirlenmesine yönelik ilgili mevzuat kapsamında değerlendirme yapılmasına yönelik uzman incelemesinin yaptırılmadığını, eksik tetkikat ve hatalı değerlendirme ile kurulan yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava dışı sürücü …’ın “alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma” suçundan sanık olarak yargılandığı Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/802 Esas ve 2016/460 Karar sayılı dosyasında yargılama aşamasında alınan imza incelemesi raporunda, alkol muayene belgesi üzerinde bulunan imzanın sanığa ait olmadığı da değerlendirilerek sanığın beraatine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, İlk Derece Mahkemesince alkol tespit tutanağındaki imzanın araç sürücüsüne ait olmadığının ceza yargılaması neticesinde tespit edilmiş olduğu, ceza yargılaması sırasında sübut bulan maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı, bu halde kazanın iddia edildiği gibi olmadığını ispat yükümlülüğünün davalı … Sigorta şirketinde bulunmasına rağmen bu ispat külfetinin yerine getirilmemiş olduğu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre istinaf itirazları yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.079,30 TL harçtan peşin alınan 270,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 809,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.22/10/2020