Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3191 E. 2019/962 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3191
KARAR NO : 2019/962
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
NUMARASI : 2018/4438 D.İş.Esas – 2018/4417 D.İş.Karar
DAVA : Sürekli İş Göremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili başvuru dilekçesinde; 04/08/2015 tarihinde … sevk ve idaresinde bulunan …0 plakalı aracın … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu motosiklette yolcu olan … yaralandığı, bu kaza sonrasında 9 Eylül Üniversitesi Hastanesinden alınan 18/07/2016 tarihli rapora göre iş gücü kaybı oranın %32 olarak belirlendiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın kusurlu olduğunu, bu aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketine trafik sigortası bulunduğunu belirterek meydana gelen kaza sonrasında yaralanan müvekkilinin beden gücü kaybı nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde; Tahkim başvurusunun usulden reddi gerektiğini, ilgili uyuşmazlığın derdest olduğunu, … vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonunun 2017/34625 esas sayılı dosyası ile de başvuruda bulunduğunu, bu nedenle başvurunun derdestlik nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun HMK’nın 114/1-ı maddesi gereğince derdestlik dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti “Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde bu davadan önce 2017/34625 Esas sayılı dosya açılarak işlemden kaldırılmasına sebep teşkil eden İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada davacı tarafından verilen 17/02/2017 feragat dilekçesine istinaden davanın reddine karar verildiği ve bu kararın 24/03/2017 tarihinde kesinleştiği HMK’nın 311/1. maddesine göre feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğuracağı, bu nedenle uyuşmazlık Hakemi tarafından feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekliyken yanlış gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş olması sonuç itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin itirazının reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili, İtiraz Hakem Heyetinin bu kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin 04/08/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralandığını, sigorta şirketinin 14.907,76 TL ödeme yaptığını, bu ödeme yetersiz olduğu için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığını, her ne kadar İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/02/2017 tarih ve 2016/1516 Esas sayılı dosyası ile de davalı hakkında dava açılmış ise de bu davadan kısmen feragat edildiğini, söz konusu davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 TL tazminat talep edildiğini, bu nedenle 1.000,00 TL ‘lik tazminat için feragat edilmiş sayılacağını, bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 1.000,00 TL’yi aşan rakam üzerinden talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Başvuru, sürekli iş göremezlik tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.İtiraz Hakem Heyeti feragat kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından itirazın reddine karar vermiştir.Dairemiz tarafından İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak 2016/1516 Esas- 2017/186 Karar sayılı dosyanın bir sureti istenmiş, gelen dosya sureti incelendiğinde, davacı … tarafından davalı … A.Ş. aleyhine 04/08/2015 tarihinde sigortalı … plakalı aracın karıştığı kaza nedeni ile davacının yaralanmasından dolayı iş gücü kaybı nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL tazminatın tahsili için dava açtığı, dava tarihinin 26/12/2016 olduğu, davacı vekilinin 17/07/2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, mahkemece 20/02/2017 tarih ve 2017/186 Karar sayılı karar ile feragat nedeni ile davanın reddine karar verildiği ve bu kararın 29/06/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.Eldeki uyuşmazlıkta da ise davacı vekili aynı kaza nedeni ile …. plakalı aracın sigortacısı olan … A.Ş. aleyhine 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminat talebi ile 16/10/2017 tarihinde başvuru yapmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 311. maddesine göre feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Somut uyuşmazlıkta davacının Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru tarihi olan 16/10/2017 tarihi itibari ile; Davacı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben yazdığı 17/02/2017 tarihli dilekçesi ile ” …müvekkilimizin tarafımıza vermiş olduğu talimat doğrultusunda davalı ile olan davamızdan feragat ediyor ve iş bu dava ile ilgili taleplerimizden vazgeçiyoruz.” şeklinde beyanda bulunması üzerine Mahkemece bu beyan doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve bu karar 29/06/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili vermiş olduğu feragat dilekçesinde açıkça davadan feragat ettiğini bildirmiş, bakiye maluliyet tazminatına ilişkin haklarını saklı tuttuğunu beyan etmemiştir. Bu nedenle İtiraz Hakem Heyeti tarafından HMK’nın 311/1. maddesine göre değerlendirme yapılarak tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davanın daha önce açıldığı ve kesin hükme bağlandığı anlaşıldığından “İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış bulundukları davadan feragat etmiş bulunmaları sebebiyle UHH tarafından feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekli iken yanlış gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş olması sonucu itibari ile doğru olduğu” gerekçesi ile davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/06/2019