Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3188 E. 2018/1273 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/3188
KARAR NO : 2018/1273
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI : 2016/280 E. 2018/338 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/10/2018
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2018 tarih, 2016/280 E. ve 2018/338 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin sigortacısı olduğu … plakalı aracın, 13.10.2014 tarihinde, müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan … plakalı araca tam kusurlu olarak çarparak hasar verdiğini, sigortalı araçta tespit edilen 2.883,86 TL hasar bedelinin, müvekkili şirket tarafından, 2.765,88 TL’sinin 10.12.2014 tarihinde ve 118,00 TL’sinin de 12.12.2014 tarihinde sigortalısına ödendiğini, sigortalıya ödenen bedelin tahsili için davalı tarafa başvurulduğunu, ancak taleplerinin reddedildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra kakibine de itiraz edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının itirazının iptaline, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; kazanın, poliçenin tanzim tarihinden beş gün sonra gerçekleştiğini, davalı tarafça, kazanın, poliçenin düzenlendiği tarihten önce meydana geldiği hususunda acentanın ekrana düşmüş olduğu not haricinde hiç bir delil sunmadığını, poliçe tanzim tarihi başlagıcının 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca açılmış olan, davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında; “HMK’nun 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2018 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 3.560,00 TL olmuştur.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava değeri 2.144,02 TL’dir. Dolayısıyla dava konusu edilen ve karara bağlanan miktar, kararın verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir.
Bu nedenlerle, istinaf konusu karar HMK’nın 341. maddesine göre kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2018 tarih, 2016/280 E. ve 2018/338 K. sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun, HMK.’nın 352. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan harçların, istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,
3-Davacı tarafça istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/10/2018.