Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3080 E. 2020/3883 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/3080
KARAR NO: 2020/3883
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2014/823 Esas – 2018/415 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Kazası (Maddi Hasarlı) Nedenli)
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.08.2012 günü saat 01.00 sıralarında müvekkiline ait … plakalı aracın D-100 Kuzey Yol üzerinde kendi şeridinde seyrederken Zeytinburnu Metrobüs Durağı Önlerinde birbiri ile yarış halinde olup zikzaklar çizerek trafikte ilerleyen … ve … plakalı araçlardan … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araç ve … plakalı araç arasından geçmeye çalışıp her iki araca da çarptıktan sonra durmadan olay yerinden firar etmesi ve akabinde yarış halinde olan diğer … plakalı aracın da müvekkiline ait … plakalı araca sağ arka tarafından çarpması sonucu müvekkiline ait … plakalı aracın metrobüs bariyerlerine çarpmasına neden olduğunu, olay sonrasında tutulan trafik tespit tutanağında ciddi bir hata yapılarak olayın meydana geliş şekli ve kusur tayininin tamamen yanlış yapıldığını, … ve … plakalı araçların yarış halinde olduğu belirtilmediği gibi yarış halinde olan ve müvekkilinin aracına çarpan … plakalı araç sürücüsüne de herhangi bir kusur verilmediğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı müvekkiline ait araç sürücüsünün hiçbir kusuru olmadığını belirterek, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybı zararları toplamı olarak şimdilik 20.000,00 TL’nin 19.08.2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan (davalı … şirketleri kazanç kaybından sorumlu olmayacak şekilde) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirkette 20.06.2012-2013 vadeli ve … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, araç başı teminat limitinin 22.500 TL olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının hasar bedelinin davalı … AŞ tarafından karşılandığını, davacının hasar bedeli talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının dayandığı tek taraflı delil tespitinin kabul edilemeyeceğini, aracın daha önceden tamir görmüş olması nedeniyle araçta mevcut hasarlı parçaların orjinal parçalar olmadığını, kazanç kaybının teminat kapsamı dışında olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirkette 12.09.2011-2012 vadeli ve … nolu ZMMS poliçesi ile ve 13.09.2011-2012 vadeli ve … nolu kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeler kapsamında kaza başına ZMMS poliçesi için maddi zararda 20.000 TL, kasko poliçesi için maddi zararda 20.000 TL olduğunu, müvekkili şirketin dava öncesinde dava konusu hasara ilişkin sorumluluğunu yerine getirdiğinden başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, yapılan incelemeler sonucunda ekspertiz raporu sonucu maddi tazminat tutarı olarak toplam 38.965,42 TL hesaplandığını, ZMMS kapsamında 01.11.2012 tarihinde davacı vekiline 22.500 TL miktarında ödeme yapıldığını, kasko poliçesi kapsamında 26.11.2012 tarihinde davacı vekiline 16.465 TL miktarında ödeme yapıldığını, davacının olay tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacının kısmi alacak davası olarak davayı açamayacağını, 55.809,22 TL üzerinden hesaplanacak dava harcı üzerinden harcın yatırılması gerektiğini, kazada … plakalı aracın kusurlu olması sebebiyle müvekkillerinin kusursuzluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacıya davalılardan … Sigorta AŞ tarafından ödeme yapıldığından yeniden bir ödemenin yapılmasının davacının haksız zenginleşmesine sebebiyet vereceğini, davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili tarafından davaya cevap verilmemiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davacının davalılar … Sigorta A.Ş, … ve …’a karşı açtığı davanın reddine, davacının … Sigorta ve …’e karşı açtığı davanın reddine,” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın dosyada mevcut bilirkişi raporlarına ve yapılan tespit raporlarına aykırı verilmiş olduğunu, hasar bedeli bakımından yapılan ödemeler davadan sonra ve eksik ödeme olmakla davaya devam edildiğinden mahkemece bu duruma rağmen davanın hasar bedeli bakımından reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kazanç kaybı talepleri bakımından dosyadan alınan bilirkişi kök raporunda herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediğini, müvekkile ait aracın pert total kaydı olmadığını, verilen karar gerekçesinin yetersiz, eksik ve denetime elverişli olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve kazanç kaybının kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen araçların işletenleri ve bu araçların sorumluluk sigortacılarından tahsili istemine istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağına göre 19/08/2012 günü saat 01:00 sularında D-100 kuzey yolu istikametinde Merter Zeytinburnu otobüs durağı mevki önlerinde … – … – … – … – … plaka sayılı beş aracın karışmış oldukları çoklu araç çarpışmasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Olayda sürücüsü tespit edilememiş olan … plaka sayılı araç sürücüsün sağ şeritten sola doğru makas atarak sol şeritte seyir halinde olan davacıya ait … plakalı araç ile orta şeritte seyir halindeki … plakalı aracın arasına girerek geçmek istemiş önce sol şeritteki davacıya ait … plakalı aracın sağ ön yan tarafına çarpmış ve sonra da orta şeritte seyir halindeki … plaka sayılı aracın sol arka ve sol arka çamurluk yan tarafına çarpmış olduğu, bu esnada davacıya ait … plakalı aracın sol şeritten çarpılmanın etkisi ile orta şeride tecavüz ettiği bu sefer orta şeritte aynı istikamette seyir halindeki … plakalı aracın sol ön çamurluk kısmı ile davacının aracına sağ arka ve sağ arka yan tarafına çarptığı, davacının … plakalı aracın ön tampon kısmından orta bariyerlere çarparak durduğu ve hasar gördüğü; Mahkemece alınan kusur raporunda; meydana gelen kazada 2918 KTK 56/a-1, 54/a-3, 84/g, 81/a ve b, 84/d maddelerine ait kuralları ihlal eden … plaka sayılı araç sürücüsünün % 100 kusurlu, davacıya ait aracın sürücüsünün ise kural uygulama ihlali olmadığından kusursuz olduğu belirlendiği anlaşılmıştır. 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde, yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/18474 Esas ve 2017/10417 Karar sayılı ilamı). Hasar bedelinin ve değer kaybının tespiti için alınan bilirkişi heyeti raporunda davacıya ait aracın daha önce 09/09/2011 tarihinde … plaka sayılı araç sıfatı ile aynı sigorta şirketinden … numara ile açılmış hasar dosyasından pert total olduğunun anlaşıldığı belirtilerek aracın ikinci bir hasara maruz kalması nedeniyle değer kaybı talebinin yerinde olmadığı kanaatini bildirmiş, hasar bedeli olarak da hasar gören parçaların değiştirilmesi, onarılması için gereken yedek parça ve işçilik bedelinin 38.987,00 TL + % 18 KDV olarak belirlemiştir. Bilirkişi heyeti ek raporda ise aracın daha önceden pert total olduğu bilgilerinin eksper raporunda belirtilmiş olduğunu açıklamış, hasar bedelinin doğru belirlendiğini, KDV ile birlikte toplam hasar miktarının 46.004,66 TL olduğunu, davacı aracının tamir süresinin 30 gün, eş değer bir aracın 30 günlük kiralama suretiyle kullanılma bedelinin de 2.800,00 TL + % 18 KDV olacağını açıklamıştır. Ancak dava konusu aracın daha önceden pert total olduğuna ilişkin tüm belgeler getirtilmeden hasar incelemesi yaptırılması doğru olmamıştır. O halde Mahkemece yapılması gereken; Aracın pert kabul edilmesine neden olan ve bu davaya konu olan kaza tarihinden önceki kaza için açılmış hasar dosyası o tarihte ki poliçeyi yapan sigorta şirketinden istenmeli ayrıca tramer kayıtları getirtilmeli, son kazadaki hasar durumu ile birlikte değerlendirilerek, özellikle son kazada aracın hava yastıklarının açılmış olması da dikkate alınarak bu durumun ikinci kez pert halini oluşturup oluşturmayacağı, tamirin ekonomik olup olmayacağı da göz önüne alınmak suretiyle hasar bedelinin tespit edilmesi için ek rapor alınmalı, aynı zamanda yeniden yapılacak değerlendirmeye göre değer kaybı olup olmadığı ve kazanç kaybı hesabı da yaptırılmalı; Ayrıca davalı … şirketinden, yapılan ödeme içinde hasar bedeli dışında değer kaybı bedeli de bulunup bulunmadığı hususunda açıklama alınıp yukarıda belirtildiği gibi mahsup yapıldıktan sonra davacının talep edebileceği bir alacak kalıp kalmadığı belirlenmelidir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/11/2020