Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3027 E. 2018/1919 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3027
KARAR NO : 2018/1919
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 29/06/2018
NUMARASI : 2018/3641 D.İş Esas 2018/3641 D.İş Karar
( İtiraz Hakem Heyeti 27/04/2018 tarih 2018/İHK-3192)
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibi başvuru dilekçesinde: 30.04.2016 tarihinde … plaka sayılı aracın davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …plaka sayılı araçta yolcu konumunda olan …’in yaralandığını, davalıya yapılan başvuru üzerine müvekkiline 13.768,10 TL ödeme yapıldığını, müvekkili adına yapılan ödemenin eksik olduğunu, eksik ödeme ile ilgili davalıya başvuru yapıldığını, başvurunun davalı tarafından reddedildiğinibelirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilahare ıslah dilekçesi ile istemini 52.863,00 TL’ye çıkarmıştır.Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 52.863,00TL ek tazminat bedelinin 27.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, karara davalı … şirketinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı … şirketinin yapmış olduğu itirazın kısmen kabulü ile hakem kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda, başvuran davacının talebinin kısmen kabulü ile toplam 49.525,48 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 27.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak başvuran davacıya verilmesine, fazlaya dair 3.337,52 TL’lik istemin reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda tarafları lehine hükmedilen vekalet ücreti yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılması gerektiğini, başvuran vekili olarak talepleri kısmen kabul edilmiş olduğundan başvurusu kabul edilen taraf olarak lehlerine tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, istinaf incelemesi yapılarak kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda tarafları lehine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir..Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Avukatlık Kanunu’nun, “Avukatlık Ücret Tarifesinin Hazırlanması” başlıklı 168. maddesine göre avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır. 169. maddesine göre de yargı mercilerince karşı tarafa yükletilebilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz. Dayanağını Avukatlık Kanunu’nun bu hükümlerinden alan 30/12/2017 tarihli ve 30286 sayılı AAÜT’nin “Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nda Ücret” başlıklı 17/2.maddesine göre, “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla tarifenin 3. kısmına göre, avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.”5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesine 13/06/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanun’un 58.maddesi ile eklenen 17. fıkrasında, “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak da yukarıda belirtildiği gibi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde “Tarifenin 3. kısmına göre, nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin 1/5’ine hükmedilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerde “talebi reddedilenler” olarak belirtilenler, Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerdir. Çünkü Sigorta Tahkim Komisyonunun önüne gelen tek bir talep vardır. O da, sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerin talebidir. Tahkim Komisyonuna talepte bulunan sigortalının talebine cevap veren ve karşı gerekçelerini ileten sigortacının bu anlamda “talebi kabul edilen” veya “talebi reddedilen” olarak kabul edilmesi olanağı yoktur. Sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine karar verilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tahkim’de ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret” başlıklı 17. maddesine göre, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Anayasa’nın 124. maddesine göre, “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” Bu yetki çerçevesinde çıkarılacak bir yönetmelik, dayandığı kanuna aykırı olmamalıdır. Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ile getirilen “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti, her iki taraf için de avukatlık asgari ücret tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücreti için beşte biridir.” şeklindeki düzenleme, açıkça Avukatlık Kanunu’nun 168. ve 169. maddelerine ve 5684 sayılı Kanun’un 30/17. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Kanuna aykırı olan bu yönetmeliğin uygulanması mümkün değildir. Bu durumda, kanuna aykırı bir yönetmeliğin iptal edilip edilmemesinin önemi de yoktur.Ayrıca, Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan 19/01/2016 tarihli “Sigortacılıkta Tahkim’e İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” 6. maddesiyle, Sigortacılıkta Tahkim’e İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesine eklenen “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki düzenleme, Sigortacılıkta Tahkim sisteminin amacıyla ve 6327 sayılı Kanun ile getirilen “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asagari Ücret Tarifesi’nde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki maddenin gerekçesiyle bağdaşmamaktadır. Çünkü, 6327 sayılı Kanunla Sigortacılık Kanunu’nda yapılan değişikliklerin genel gerekçelerinden birisi “Sigortacılıkta tahkim sisteminin işlerliliğinin artırılabilmesi amacıyla yeni düzenlemelere gidildiği” şeklinde belirtilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesinin gerekçesi de “Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için yargılama gideri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak gerekli düzenleme yapılmıştır.” şeklinde açıklanmıştır. Kaldı ki, beşte bir oranındaki vekalet ücretinin uyuşmazlığın her iki tarafı için öngörüldüğünün amaçlanmış olması halinde “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” şeklindeki ifade yerine davacı ve davalı ayrımı yapılmayacak ve tereddüt oluşturmayacak biçimde “taraflar” sözcüğünün neden tercih edilmediği de izaha muhtaçtır. Dolayısıyla, kanun koyucunun buradaki açık ve asıl amacı, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuruların tek taraflı olduğu gerçeğinden hareketle, daima davacı tarafta yer alan sigortalılar ve sigortadan faydalananları korumaktır. Başka bir deyişle, “talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” ifadesi, aleyhine başvuru yapılan davalı konumundaki sigortacıyı içermemektedir.Kanun koyucu burada, tıpkı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketicinin, tüketici hakem heyetlerine başvurusunu özendirmek, başvurusunun kabulü üzerine iptal istemiyle açılan davalarda aleyhine karar verilmesi halinde karşılaşacağı vekalet ücreti yükünü azaltmak amacıyla 70. maddesinin (6) nolu bendi ile yapılan: “Tüketici hakem heyetlerinin tüketici lehine verdiği kararlara karşı açılan itiraz davalarında, kararın iptali durumunda tüketici aleyhine, avukatlık asgari ücret tarifesine göre nisbi tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilir.” şeklindeki düzenlemede olduğu gibi, sigortalılar ve sigortadan faydalananları korumak ve Sigortacılıkta Tahkim Sistemine başvuruyu özendirmek amacıyla, sigortalılar ve sigortadan faydalananlar lehine bir tercihte bulunmuştur.Bu çerçevede, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine Avukatlık Asagari Ücret Tarifesi’nde belirlenen vekalet ücretinin beşte biri oranında vekalet ücretine hükmedilmesinin, sigortacılıkta tahkim sisteminin amacına, Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne ve kanun koyucunun iradesine uygun olmadığı sonucuna ve aşağıdaki karara varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre;
1-Başvuran davacının talebinin kısmen kabulü ile toplam 49.525,48 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 27.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak başvuran davacıya verilmesine, fazlaya dair 3.337,52 TL’lik istemin reddine,
2-Başvuran davacının yaptığı ve hakem kararında dökümü gösterilen toplam 1.293,00 TL yargılama giderinin, kabul/ret oranına göre hesaplanan 1.211,00 TL’sinin davalı … şirketinden alınarak başvuran davacıya verilmesine, bakiyesinin başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Başvuran kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 5.798,00 TL vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınarak başvuran davacıya verilmesine,
4- Davalı … şirketinin yaptığı, 792,94 TL itiraz başvuru ücreti, 400,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.192,94 TL’den olaşın yargılama giderinin kabul/ret oranına göre hesaplanan 75,30 TL yargılama masrafının başvuran davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen tutar üzerinden 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesine 13/06/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanun’un 58. maddesi ile eklenen 17. fıkrası ve iş bu karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan miktarın, 1/5’i olan 545,00 TL vekalet ücretinin başvuran davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-İstinaf incelemesi yönünden;
1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 37,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.31/12/2018

KARŞI OY

Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/02/2018 tarih, 2015/6820 E. ve 2018/493 K. sayılı kararında açıklandığı üzere 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13 üncü fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Bu durumda Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından bu yöne ilişkin davalı istinafının kabul edilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum ( Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2018 tarih, 2018/1726 E. ve 2018/8853 K., 07/05/2018 tarih, 2016/10994 E. ve 2018/4624 K. sayılı kararları ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/04/2018 tarih, 2017/5281 E. ve 2018/3189 K. sayılı kararı).