Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2946 E. 2018/1355 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/2946
KARAR NO : 2018/1355
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI : 2017/805 Esas – 2018/368 Karar
DAVA : İtirazın İptali ( Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/10/2018
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/805 E. ve 2018/368 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davalı tarafa ait … plakalı aracın 11/06/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiklerini, müvekkili tarafından sigortalısına 8.671,21 TL sigorta tazminatının 01/09/2016 tarihinde ödendiğini, TTK’nın 1472/1.maddesindeki halefiyet gereğince, müvekkilinin, sigortalısının yerine geçerek alacaklı/davacı sıfatını aldığını, alacağın tahsili amacıyla davalı (borçlu) aleyhinde 31/05/2017 tarihinde, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine, takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu iddia ederek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına davalı tarafça icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın kaza günü tamirde olduğunu, müvekkilinin haberi dışında farklı bir kişi tarafından kullanıldığını ve kazanın meydana geldiğini, bu nedenle davacı tarafça müvekkiline rücu edilmesinin ve icra takibi yapılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek davanın reddine, davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, “HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin mahkememiz görevsiz olmak ile usulden reddine, kararın kesinleşmesi ile birlikte iki hafta içinde müracaat edildiği takdirde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,” karar vermiştir.
Davacı vekili, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen araç hasar tazminatının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, İlk Derece Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile, mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup, 115/1. maddesine göre de, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanun’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanun’un 5/3. maddesine göre ise ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Davacı … şirketinin sigortalısının …Tic.A.Ş olduğu ve sigortalıya ait … plakalı aracın kasko sigorta poliçesi ile davacı şirkete sigortalı bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının sigortalısı ile davalı tacirdir.
Somut olayda, uyuşmazlık sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472.maddesi gereğince halefiyete dayanarak trafik kazasına sebebiyet veren davalıdan rücuan tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Davalı ile dava dışı sigortalının da tacir olması nedeni ile ihtilafın TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır (Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 20/03/2017 tarihli, 2017/5043 Esas 2017/2180 Karar sayılı ilamı). Bu durumda açılan davanın ticari dava olduğu gözetildiğinde uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Bu nedenlerle Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 10/04/2018 tarih, 2017/805 Esas ve 2018/368 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için, dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,
4-Davacı tarafça istinaf başvurusu nedeniyle harcanan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 42,00 TL posta giderinden oluşan toplam 140,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK ‘nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/10/2018.