Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/294 E. 2020/224 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/294
KARAR NO: 2020/224
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/10/2017
NUMARASI: 2016/264 Esas – 2017/843 Karar
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline sigortalı ATÜ Turizm İşletmeciliği AŞ’ye ait … plaka sayılı … marka 2013 model aracın, 05/03/2015 tarihinde davalı tarafından hatalı olarak monte edilen taşıt tanıma sisteminin sebep olduğu yangın sonucunda hasar gördüğünü, yangından sonra aracın servise çekildiğini, servis raporuna göre meydana gelen yangının çıkış noktasının sigorta bölümü olduğunun ve bu bölümden aracın standartlarına uygun olmayacak şekilde ilave kablolar geçirildiğinin, bazı kablo uçlarının kesik ve açık olarak bırakıldığının belirtildiğini, araçta oluşan zararın müvekkili tarafından sigortalıya ödendiğini, müvekkilinin bu şekilde sigortalının haklına halef olduğunu belirterek davanın kabulü ile 7.922,31 TL’nin hatalı monte edilen cihazdan sorumlu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının delile ve tespite dayanmadığını, servis tarafından düzenlenen raporun hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, Mahkeme kanalıyla yapılan bir delil tespitinin olmadığını, söz konusu taşıt tanıma sisteminin müvekkili tarafından değil, anlaşmalı olduğu … tarafından yapıldığını, dava konusu olaydan sonra müvekkili tarafından adı geçen şirket ile irtibat kurulduğunu ve alınan cevaba göre söz konusu sitemin düşük enerji ile çalışan bir sistem olduğunun ve yangına sebep olmayacağının öğrenildiğini, yine adı geçen şirket tarafından İTÜ Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümünden bu hususta rapor alındığını, sistemin montajı ile dava konusu olay arasında uzunca bir süre bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan yargılama sonucunda hükme esas alınan bilirkişi raporunda teknik bilirkişilerce düzenlenen raporda davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı firmanın sigortalı araçta hasara sebebiyet veren yangına sebep olan taşıt tanıma sisteminin imalatçı sıfatıyla sorumluluğu irdelenmeksizin eksik incelemeye dayalı karar verildiğini, davalının sözleşmesel ve haksız fiil sorumluluğunun bulunduğunu, bilirkişi raporuna karşı somut nitelik arzeden itirazlarının değerlendirilmeksizin karar verildiğini, olayın hemen akabinde yapılan ve alınan teknik rapora göre yangının çıkış yerine göre araca ait olmayan ayrı bir donanıma ait kabloların bağlandığı ve bu bağlantıların kalite standartlarına uygun olmayan yöntemle yapıldığının saptandığı, böylece aracın yanma sebebinin taşıt tanıma sisteminden kaynaklandığını, bu sistemin üretici firmasının davalı olduğundan rücu edebileceği, oysa hükme esas alınan raporda münhasıran sigortalı araçta takılı bulunan taşıt tanıma sisteminin irdelenmediği, bunun yerine numunesinin incelenerek rapor düzenlendiği, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, kasko poliçesine dayalı rucuen tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere itiraz verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davacı … şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araca 05/03/2015 tarihinde davalı tarafından monte edilen taşıt tanıma sisteminden kaynaklı çıkan yangın sonucu hasar gördüğü iddia edilerek sigortalıya ödenen 7.927,32 TL’nin rücuen davalıdan tahsili talep edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun daha önce olay nedeniyle düzenlenen ekspertiz raporu ve diğer raporlarda incelenerek sigortalı araca ait fotoğraflar da göz önüne alınarak yapılan incelemede dava konusu yangının davalı tarafın araca taktırmış olduğu taşıt tanıma sisteminin uygunsuzluğunun, montajının yanlış yapılmış olmasının veya bu sistemde ortaya çıkan arızanın sonucunda çekilen yüksek amperli bir elektrik akımından kaynaklanmış olabileceğine dair bir görüşe ulaşmadığı, sistemin kullandığı güç seviyesine göre (2,1 W 200mA seviyesinde) bağlantı tellerinde veya noktalarında herhangi bir ısınmaya neden olmasının beklenmeyeceği ayrıca davaya konu taşıt tanıma sisteminin oldukça uzun bir süre problemsiz çalışma olmasının da bu sistemde üretim hatası olmadığı şeklinde yorumlanarak dava konusu araçta meydana gelen yangının sigorta kutusu bağlantılarında meydana gelen elektriksel bir kısa devrede meydana gelmiş olduğunun anlaşıldığı bu kısa devrenin araca takılıp davalı tarafından takılan sistemden kaynaklanmasının mümkün olmadığı bu yönde dosyada kesin bir veri de bulunmadığının da tespit edildiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince, davaya konu davalı firma tarafından sigortalı araca takılan taşıt tanıtma sistemi ile meydana gelen yangının arasında illiyet bağı bulunmadığını tespit eden, dayanılan maddi olguları irdeleyen, usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi heyet raporuna göre davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacı istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/02/2020