Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2902 E. 2018/1542 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
ESAS NO : 2018/2902
KARAR NO : 2018/1542
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: … ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI : 2014/814Esas 2018/244Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/11/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 25.06.2013 tarihinde davacı …’ ın yolun karşısına geçtiği esnada davalılardan …’ in sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın müvekkiline çarptığını, meydana gelen kaza sebebi ile de müvekkili davacı …’ın ağır yaralandığını, davacının aylarca yoğun bakımda kaldığını, hastanelerde meydana gelen aksaklıklar sebebi ile bir kaç kez hastane değiştirmek zorunda kaldığını ve mağduriyetinin arttığını, daha sonrasında taburcu olduğunu fakat eski hayatına dönemediğini, davacının bilinç kaybı yaşadığını, nefes borusunda meydana gelen hasar sebebi ile nefes darlığı yaşadığını, kişisel ihtiyaçlarını dahi tek başına karşılayamadığını bu sebeple de 3 ay iş göremezlik raporu verildiğini, davacının yevmiyeli çalışan bir işçi olduğunu, kaza tarihine kadar iş hayatını sürdürdüğünü ancak kaza tarihinden itibaren bir daha asla eski sağlığına kavuşamadığını ve evinin geçimini sağlayacak parayı da kazanamadığından bahisle davacıların dar gelirli olduğunu belirterek adli yardım talebinde bulunmuş, davacı … için şimdilik tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen 250,00 TL bakıcı gideri, 250,00 TL davacının çalışamamış olduğu dönemde yaşadığı kazanç kaybı, 500,00 TL maluliyet sebebi ile gelecek yaşamında yaşayacağı olası kazanç kaybı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminat, tüm davacılar için 10.000,00’er TL, manevi tazminatın davalılardan Ak Sigorta hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının yaralanması ile sonuçlanan olayda müvekkiline atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, İstanbul Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/248 E sayılı ceza dosyasında olay günü davacı …’ ın yaralanması ile sonuçlanan olayın soruşturma aşamasında ve mahkemede dinlenen kamu tanıkları, olay yeri kaza tespit tutanağı, olay oluşunu gösteren CD kayıtları ve davalı müvekkilinin beyan ve savunmaları doğrulduğunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda maddi tazminat talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabul edilerek; davacı … yönünden 1.500 TL, davacı … yönünden 1.000 TL, davacı … yönünden 1.000 TL ve davacı … yönünden 1.000 TL olmak üzere 4.500 TL ‘nin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile 1.500 TL’nin davacı …, 1000 TL’nin davacı …, 1000 TL’nin davacı … ve 1000 TL’nin davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacılar vekilinin istinaf başvurusu; kazanın sonuçlarının tüm davacılar üzerinde çok ağır olduğu, davacı …’ın %76 engellilik hali, daha önce inşaatlarda usta iken şu an çalışamayacak durumda olması, defalarca ameliyat geçirmiş olması, karşı tarafın asli kusurlu olması karşısında takdir olunan manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu yönüne ilişkindir.
Dava, trafik kazasında yaralanan davacı tarafın uğradığı maddi, davacı ve yakınlarının uğradığı manevi zararın tazminine yönelik tazminat davası, istinaf incelemesi açısından uyuşmazlık konusu ise manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığına ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda;
Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumu araştırmaları yapılmış, davacının maluliyet oranının tespiti için A.T.K. 3. İhtisas Kurulundan rapor alınmasına air ara karar kurulmuş ise de maddi tazminat isteminin konusuz kaldığına ilişkin beyan üzerine, bu ara karar üzerinde durulmamış, ceza dosyasında alınan Kartal Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünün 11/12/2013 tarihli raporu ile “katılanın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte olduğu, kırıklara bağlı arızasının şahsın yaşam forksiyonlarını ağır (5) derecede etkiler nitelikte olduğu” yönünde rapor ve davacının dosyaya sunduğu, engel oranını %76 olarak belirleyen Sultanbeyli Devlet Hastanesi’nin “engelli sağlık kurulu raporu” esas alınarak manevi tazminat miktarlarının belirlendiği anlaşılmıştır.
Olay tarihi 25/06/2013’dur.
Dosyada, makina yüksek mühendisi bilirkişiden alınan kusur raporuna göre olayda davacı %85, davalı sürücü %15 kusurlu olduğu saptanmış, yine ceza dosyasında keşif yapılarak alınan trafik bilirkişisi raporunda davacının kusurun asli, davalı sürücünün ise tali olarak belirlendiği, bu rapor esas alınarak sanığın cezalandırılmasına dair verilen kararın, UYAP sorgulamasında Yargıtay’dan dönmediği ve kesinleşmediği görülmüştür.
Bu belirlemelere göre olay tarihi, yaralanma derecesi, kusur oranları ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının bir miktar düşük belirlendiği kanaatine varıldığından, davacıların bu yöne değinen istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kararın kaldırılarak manevi tazminat miktarlarının davacı-kazaya uğrayan … için 6.000,00 TL, davacı eş… için 3.000,00 TL, davacı çocuklar için ise 2.000,00 TL. olarak belirlenmesi karar verilerek bu yönde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, istinaf edilen İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILARAK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1-Maddi tazminat talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, davacı … yönünden 6.000,00 TL, davacı … yönünden 3.000,00 TL, davacı … yönünden 2.000,00 TL ve davacı … yönünden 2.000,00 TL olmak üzere 13.000,00 TL’nin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacıların adli yardımdan yararlanması sebebi ile peşin alınmayan 35,90 TL başvuru harcı ile manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 888,00 TL ilam harcının davalılar … ve …’ ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafın talebi bulunmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Manevi tazminat davasının red edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …’ e verilmesine,
7-Davacılar adli yardımdan yararlandığından suç üstü ödeneğinden kullanılan karşılanan 500,00 TL bilirkişi ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, davacılar tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin talepleri gereği üzerlerinde bırakılmasına,
8-Davacı ve davalı tarafça yatırılan gider avansından yargılama sırasında harcanan gider ile karar kesinleşinceye kadar harcanacak giderin mahsubu ile kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN;
1-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde İlk Derece Mahkemesince davacılara iadesine,
2-Davacı tarafça, istinaf başvurusu nedeniyle yatırılan 98,10 TL istinaf yasa yoluna başvuru harcı ile 32,85 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/11/2018.