Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2898 E. 2018/1311 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/2898
KARAR NO : 2018/1311
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 16/03/2018
NUMARASI : 2018/238 E. 2018/287 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 02/10/2018
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/03/2018 tarih, 2018/238 E. ve 2018/287 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakeminin 26/12/2017 tarih, 2017/47333 Esas ve 2017/64511 Karar sayılı kararının esas ve usul yönünden incelenerek iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; mahkemece, hakem heyeti kararına karşı temyiz yolunun açık olduğu, dolayısıyla asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmasının mümkün olmadığı yönünde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, HMK’nın 410.maddesine göre tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde, görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, yine mahkemece, hakem tarafından verilen kararın kesin olduğunun belirtilmesinin hatalı bulunduğunu, 5684 sayılı Yasa’nın 30/12.fıkrası uyarınca hakem kararının iptali için kararın kesin olup olmamasının, miktarının az olup olmamasının herhangi bir öneminin olmadığını, sigorta tahkim komisyonuna yaptıkları başvurunun belirsiz alacak davası mahiyetinde bulunduğunu, 4 aylık süre içerisinde karar verilmemesi nedeniyle de hakem kararının iptalinin gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Sigorta Tahkim Komisyonu/ Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 2017/47333 Esas ve 2017/64511 Karar sayılı kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru ile; 09/01/2016 tarihinde, dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı otobüsün karıştığı trafik kazası neticesinde müvekkilinin malul kalacak derecede yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 1.500,00 TL’nin, kazaya karışan otobüsün Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası olmamasından dolayı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, Uyuşmazlık Hakeminin 26/12/2017 tarih ve 2017/64511 Karar sayılı kararı ile, başvuru sahibinin talebinin reddine karar verildiği ve davacı tarafça, Uyuşmazlık Hakemi kararının iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.
Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemiyle ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanununu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre, özel bir düzenleme içermektedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde hakem kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır.
5684 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gereken somut uyuşmazlıkta, Sigorta Tahkim Komisyonu/Uyuşmazlık Hakem kararına karşı, HMK’nın 439. maddesinde düzenlenen iptal davası açılması mümkün olmayıp ancak şartlarının oluşması halinde kanun yollarına başvurulabileceği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince verilen kararın, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1(b)1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/03/2018 tarih, 2018/238 E. ve 2018/287 K. sayılı kararına karşı, davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun, HMK.’nın 353/1(b)1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça, istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 02/10/2018.