Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/286 E. 2020/223 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/286
KARAR NO: 2020/223
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/11/2017
NUMARASI: 2015/16 Esas – 2017/1227 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/07/2011 tarihinde müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, dava dışı … sevk ve idaresindeki römorkörle çarpıştığını, kaza sonucu müvekkili aracında bulunan eşi …’ın vefat ettiğini, müvekkilinin oğlu …’ın ise annesinin desteğinden yoksun kaldığını, römorkörün ZMMS poliçesinin davalı şirket tarafından düzenlendiğini, davalı şirketin tam tazminatla mükellef olduğunu, davalı şirkete müracaat üzerine 21/11/2014 tarihinde 10.553,00 TL ödeme yapıldığını, ancak yeterli olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, ayrıca müvekkili tarafından 14.104,78 TL ödeme yapılarak ibraname düzenlendiğini ve müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, kusur oranları ve zararın tespitinin gerektiğini, mütevaffanın kusurunun dikkate alınması gerektiğini, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Davanın artırılan hali ile kabulüne, 44.453,76 TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dosyasında kazaya karışan araç sürücüsü … %75 sigortalı araç sürücüsü % 25 oranında kusurlu olmasına rağmen davacının yolcu olduğu gerekçesiyle müteselsil sorumluluk kapsamında kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, destek süresi hesaplanırken davacının eğitim hayatının 4 yıl süreceği ihtimaline göre hesaplama yapılmasının somut verilere aykırı olduğunu, davacının 2 yıl öğrenim gördüğüne ilişkin somut verilerin tazminat hesaplamasında dikkate alınması gerektiğini, daha önce yapılan ödemenin yeterli olduğunu, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumluluğunun yerine getirilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamında, 10/07/2011 günü sürücü … yönetimindeki … araç ile davalı … şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı araç olan … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olan davacının annesi vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği, davacının davadan önce davalı … şirketine başvurusu üzerine 10,553.00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davacının desteği kazada yolcu olduğuna göre kazanın oluşumunda tek kusurunun bulunması mümkün olmadığı birlikte zarara sebep olanların zarar görene karşılık müteselsilen sorumlu olduklarına dair 2918 sayılı KTK’nun 88/1 maddesi gereği davalı sigortacının müteselsil sorumluluk esasına göre zararın tamamından sorumlu olduğu dikkate alındığından davalı vekilinin sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına göre hesaplama yapması gerektiğine ilişken istinaf itirazı yerinde değildir. Davacı destekten yoksun kalan …’in dosya kapsamında yargılama sırasında 2 yıllık yüksek öğrenimine başlamış ise de 4 yıl süreli öğrenim hayatının olma ihtimali olduğu göz önüne alınarak yerleşik yargı içtihatları gereğince 4 yıllık yükseköğrenim süresine göre hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında da isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.036,63 TL karar harcından peşin alınan 700,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.336,63 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/02/2020