Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/284 E. 2020/222 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/284
KARAR NO: 2020/222
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/11/2017
NUMARASI: 2016/146 Esas – 2017/882 Karar
DAVA: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2015 tarihinde … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken, … plakalı aracın park halinde bulunan … plakalı aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle …’ın vefat ettiğini, …’ın vefatı üzerine eşi ve üç çocuğunun destekten yoksun kaldığını, Adli Tıp raporuna göre müteveffa …’ın asli kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü tali kusurlu olduğu, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, aynı zamanda destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açıldığını, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararı talep edildiğini, … plakalı aracın sigortasız olması sebebiyle davalı …na dava açmak zorunda kaldıklarını, davalının 40.715,00 TL ödeme yaptığını ancak yapılan hesaplamada dikkate alınan kriterlerin hatalı olduğunu, müteveffanın vefat etmeden önce Giresun İl Müdürlüğüne bağlı olarak imamlık hizmeti yaptığını, aylık 2.634,23 TL maaş aldığını, yapılan ödemenin eksik olduğunu beyan ile müvekkillerinin destekten yoksun kalmış olması nedeniyle her bir davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL olmak üzere toplamda 400,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze defin giderinin, maddi tazminatın ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 01/06/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için 143.866,80 TL, davacı … için 43.192,32 TL, davacı … için 32.616,31 TL, davacı … için 13.143,27 TL talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacılara 29/09/2015 tarihinde 40.715,00 TL maddi tazminat ödeyerek üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ve davalıların tüm zararlarının karşılandığını, davacılara ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödendiğini, müvekkili şirketin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen … aracın sürücüsü ve işletenine davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğunu beyan ile davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davacıların davasının kısmen kabulüne, 143.866,80 TL’nin 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine, … için 43.192,32 TL, … için 32.616,32 TL, … için 13.143,27 TL’nin 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile bu davacılara velayeten davacı …’a ödenmesine, bakiye isteminin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; rizikonun meydana geldiği tarihte Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezinin 17/11/2016 tarihli yazı cevabında … plakalı aracın poliçe ve kaza tarihini kapsayan … Sigorta A.Ş nezdinde sigortalı bulunduğunu bu nedenle husumetten davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kaza tarihine göre 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarının iş bu davada uygulanması gerektiğinin2918 sayılı yasanın 97.maddesi gereğince başvuru yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kusur raporları arasında çelişki olduğundan çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, zarar hesabında TRH 2010 tablosunun ve %1,8 teknik faizin uygulanması gerektiğini yerel mahkemece bunlara dikkat edilmediğini müteveffanın gelirinin asgari ücretle oranlanmasında hata yapıldığını, mesleği imam olan müteveffa için emsal ücret araştırması yapılması ve bu ücrete göre hesaplama yapılmasının gerektiğini, davacı eşin yeniden evlenme ihtimali hesaplanırken usuli hata yapıldığını, bilirkişilerin aktüer sıfata sahip olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere itiraz verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 05/06/2015 tarihinde davacıların murisi olan …’ın yönetimindeki … plakalı otomobil ile kavşağa girdiği sırada dava dışı … yönetimindeki … plakalı kamyonetin çarpışması sonucu otomobilin savrularak park halindeki araçlara çarptığı şeklinde meydana gelen trafik kazasından …’ın ölümü ile destekten yoksun kalan davacıların kamyonetin ZMSS poliçesi olmadığından davalıya yaptıkları başvuru sonucu 40.715,00 TL ödendiği ancak eksik ödeme nedeniyle talepte bulundukları anlaşılmıştır. Kaza ile ilgili tespit tutanağında ve ATK’dan alınan rapora göre, desteğin asli kusurlu kamyonet sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece alınan kusura ilişkin rapora göre de, kaza nedeniyle destek …’ın %60, kamyonet sürücüsünün ise %40 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğine göre, kusur raporlarının birbirleriyle uyumlu olduğu, aralarında çelişki bulunmadığından, davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dava açılmadan önce, davalı …na yapılan başvuru sonucu kaza nedeniyle hasar dosyası açıldığı ve 40.715,00 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmakla, KTK’nın 97.maddesine göre, başvuru şartının yerine getirilmediğine yönelik, davalı vekilinin istinaf itirazının da reddi gerekmiştir. Dosyada mevcut sigorta bilgi ve Gözetim Merkezinden gelen yazı cevabı ile … plakalı aracın kaza tarihini kapsar poliçesi bulunmadığı (kazadan hemen sonra 06/06/2015 başlangıç tarihi poliçesi olduğu) davalı vekilinin istinaf dilekçesinde araç plakasının … olarak yanlış belirttiği, bu durumda kaza tarihini kapsar ve olayda %40 kusurlu olduğu anlaşılan … plakalı kamyonetin ZMSS poliçesi bulunmadığından davalı …na husumet yönetilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde değildir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12.08.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır. …nın sorumluluğun belirlenmesi bakımından ise kaza tarihi esas alınacaktır. Somut uyuşmazlıkta, kaza tarihi 05/06/2015 olduğuna göre, tazminat hesabında bu tarihte yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılması gerekmektedir. Yeni Genel Şartların “Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” başlıklı Ek:2 maddesinin 3. bendine göre destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamalarında ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosuna göre davacıların ve ölen desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenerek, 4. bendine göre de işleyecek dönem için %1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerekirken hükme esas alınan aktüerya raporunda PMF 1931 Yaşam Tablosu’na göre hesaplama yapılmış olması ve bu rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.Destekten yoksun kalma tazminatının belirlenebilmesi için ölenin son gelir durumunun net olarak belirlenmesi ve bu gelir üzerinden hesaplama yapılması gerekir. Somut olayda, davacılar desteğin memur olarak çalıştığını belirtmişlerdir. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, desteğin kaza tarihinde Giresun Müftülüğünde imam (memur) olarak çalıştığı, 2015 yılı Temmuz ayı maaşının 2.634,23 TL (asgari ücretin 2.893 katı) olduğu belirtilerek bu ücret üzerinden 2.893 katı oranında artış yapılarak rapor tarihindeki ücreti bulunmuş, hesaplama tespit edilen bu ücrete, AGİ’de eklenerek bulunan rakam üzerinden yapılmıştır. Destek memur olduğundan bilinen en son maaşına göre hesaplama yapılması gerekirken oranlama yapılarak rapor tarihindeki ücretin tespiti ile bu ücret üzerinden aktif devrede AGİ ilavesi ile hesaplama yapılmış olması, yine davacı eş …’in kaza tarihindeki yaşı gözetilerek, evlenme ihtimali oranının belirlenmesi gerekirken, rapor tarihindeki yaşı esas alınmak suretiyle bu belirlemenin yapılması doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken; Başka bir aktüerya bilirkişisinden hesaplamada TRH-2010 tablosunun ve iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınması, sağ kalan eşin kaza tarihindeki yaşına göre evlenme ihtimalinin belirlenmesi, desteğin aktif devresi bilinen son ücreti, pasif devresi için AGİ dahil edilmemiş asgari ücretin esas alınması ve davalı tarafından daha önceden ödenen bedelin güncellenmiş değeri mahsup edilerek hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle hazırlanacak aktüer raporuna göre(usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak) tazminat belirlenmelidir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası Gayrettepe Şubesinin 02/01/2018 tarih 371.500,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı …’na iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/02/2020