Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2831 E. 2020/3526 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/2831
KARAR NO: 2020/3526
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI: 2015/1039 Esas – 2018/272 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 12/06/2011 tarihinde davalı … şirketine … numaralı kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … Plakalı araç sürücüsü …’in direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, vefat edenin eşi ve çocukları olan davacıların duydukları acı ve elem nedeniyle doğan manevi zararlarının karşılanması amacı ile davacı … için 200.000,00 TL, diğer davacılardan her biri için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş; Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza sebebiyle destekten yoksunluk tazminat talebiyle davalı şirket aleyhine dava ikame olunduğunu, davanın vefat edenin, mirasçıları sıfatı ile değil desteklik ilişkisi gereği açıldığını, 01.06.2015 tarihinde yürülüğe giren genel işlem şartı olan Karayolları Motorlu Araçlar ZMM sigortası Genel Şartlarının gerekçeli kararda açıklanan sebeplerle olaya uygulanmasının mümkün olmadığını, Gerek poliçe tanzim tarihi gerekse dava konusu kazanın meydana gelme tarihinden yola çıkılacak olunursa; 12/06/2011 tarihinde meydana gelen kazaya yeni poliçe genel şartlarının uygulanması mümkün olmadığı gibi zararın teminat kapsamı içerisinde olduğunun kabulü gerektiğini ifadeyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine dayanmaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19/06/2018 tarih, 2015/10708 E. ve 2018/6138 K. sayılı kararında açıklandığı üzere” …İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigorta Teminatının Kapsamı” başlıklı 1 inci maddesinde “Sigortacı, işbu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafik Kanununa ve umumi hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder. İşbu sigorta, sigorta ettirenin haksız taleplere karşı müdafaasını da temin eder.”; “Ek Sözleşmeyle Teminat Kapsamına Alınabilecek Hal ve Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı 3üncü maddesinde “Manevi tazminat talepleri, ek sözleşme ile teminat kapsamı içine alınabilir. Bu taleplerin, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) dışında kalması nedeni ile, bu teminat, bahsi geçen zorunlu sigortanın varlığına bağlı olmaksızın, bu sigorta limitlerinin içinde hüküm ifade eder. Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışındadır: … c) İşletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve füruunun (kendisi ile evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların) ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler, …” düzenlemeleri yer almıştır. Bu noktada, üzerinde durulması gereken husus; 3-c maddesinde işletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve fürusunun (kendisi ile evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların) ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen taleplerin ihtiyari mali sorumluluk kapsamı dışında olduğuna ilişkin hükümdür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.6.2011 gün, 2011/17-142 Esas ve 411 Karar, 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas ve 2012/92 Karar, 16.1.2013 gün, 2013/17-1491 Esas ve 2013/74 Karar sayılı kararlarında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı yönünden sorumluluk kabul edilmiş olup anılan sorumluluk davacı taraf aracının ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı yönünden bağlayıcılığı yoktur.” Somut uyuşmazlıkta 16/06/2015 tarihinde davalı … şirketine kaza tarihini kapsar şekilde Birleşik Kasko Poliçesi sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın müteveffa sürücü …’in tek taraflı ve tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında vefatı nedeni ile destek …’in eş ve çocukları olan davacılar manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.Yukarıda aktarılan yargıtay kararında da açıklandığı üzere kaza tarihinde yürürlükte bulunan İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 3-c maddesi gereğince işletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve fürusunun (kendisi ile evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların) ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen taleplerin ihtiyari mali sorumluluk kapsamı dışında olduğu düzenlendiğine göre, ölen sigortalının eş ve çocukları olan davacıların dayanılan poliçe kapsamında manevi tazminat talep etme hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, davacı …, … ve … yönünden kesin, davacı … yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/09/2020