Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2803 E. 2020/3794 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/2803
KARAR NO : 2020/3794
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/04/2018
NUMARASI : 2016/1214 Esas – 2018/361 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. plaka sayılı aracın davacı şirket nezdinde 05/03/2014-2015 tarihleri arasında … numaralı genişletilmiş … Sigorta poliçesi ile …. Anonim şirketi adına sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 26/11/2014 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası nedeniyle hasara uğradığını ve kazada … plakalı araçta toplam 6.334,00-TL hasar meydana geldiğini ve bu bedelin davacı şirket tarafından sigorta poliçesine istinaden ödendiğini, Türk Ticaret Kanunun 1472. Maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, kazada … plakalı araca sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek 6.334,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun çalışma esaslarının yönetmelikle düzenlendiğini, müvekkili büronun yabancı ülke yeşilkart büroları ( emsal bürolar ) ile yaptığı international anlaşma çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiye de karıştıkları kazalarda yeşil kart sigortaları mevcut ise buna göre müvekkili şirketin sorumlu olacağını, söz konusu davada kendilerine husumet düşmediğini, belirterek öncelikle husumet yönünden davanın reddine, esasa ilişkin olarak da meydana gelen hasarda müvekkilinin sorumlu olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “davalılardan … Yönünden HMK 150/4 Maddesi uyarınca 3 ay içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına ve dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine, davalılardan … yönünden açılan davanın reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı istinaf başvuru dilekçesinde: Yerel Mahkeme tarafından, dava konusu kazada yabancı plakalı aracın kusurlu olduğu açıkça tespit edilmiş olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını, yargılamada müvekkil davacının hak arama özgürlüğü yeterli şekilde kullandırılmadığını, bu nedenle Anayasa ile korunan hak arama hürriyetlerinin kısıtlandığını, Yeşil Kartı bulunduğu sabit olan PB 7513 eh plakalı araç için ödeme sorumluluğu dosyada mübrez delillerle sabit olmasına karşın bu hususun dikkate alınmadığını beyan ederek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle davacı … şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin davalılardan tahsili için açılmış rücuen alacak istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece kazaya sebebiyet veren çekicinin plakası belli olmadığı, ibraz edilen poliçenin çekiciye değil römorka ait olduğu dolayısıyla Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosuna husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. KTK’nın 102.maddesine göre “Bir römorkun yada yarı römorkun veya çekilen bir aracın sebep olduğu zararlardan dolayı çekicinin işleteni motorlu aracın işleteninin sorumluluğuna ilişkin hükümlere göre sorumlu tutulur.” Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesine göre; somut uyuşmazlıkta römork tek başına hareket kabiliyetine sahip olmayıp, çekiciye bağlı olarak seyir halindeyken kazaya karıştığından ayrıca römorkun kazaya sebebiyet verdiği iddia ve ispat edilmediğinden, zarardan sadece çekicinin sigortacısı ve işleteni sorumludur. Davacı tarafça çekicinin plakası bildirilemediği gibi esasen dava dilekçesinde sadece römorka ait poliçeye dayanılarak dava açıldığından İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/10/2020