Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/27 E. 2020/99 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/27
KARAR NO : 2020/99
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/11/2017
NUMARASI : 2017/6305 D.İş Esas 2017/6305 D.İş Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/12/2015 tarihinde davalı sigortalı şirket nezdinde sigortalı bulunan … plakalı müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca tam ve asli kusurlu olarak çarpması sonucu ile müvekkilinin yaralandığını, sakat kaldığını, sigorta şirketine başvurduklarını, ancak ödeme yapılmadığını belirsiz alacak davası olarak şimdilik 20.001,00 TL maluliyet/ sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek her artışı kapsayacak şekilde ticari temerrüt faizi uygulanarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranının ve maluliyet orannın ATK tarafından tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı hale geldiğini, yeni genel şarlar hükümlerine göre hesaplama yapılması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, avans faizi talebinin yerinde olmadığını beyan etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, “başvuru sahibinin tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.026 TL’nin 6/02/2017 tarihi itibari ile yasal faizi ile davalı şirketçe başvuru sahibine ödenmesine,” karar vermiş, davacı ve davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, “davacı vekilinin yapmış olduğu itirazının kabulüne karar vermiş, başvurunun kabulü ile 57.189,97 TL iş göremezlik tazminatının 16/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte aleyhine başvuru yapılmış olan sigorta kuruluşundan tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, bakiye talebin reddine,” karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Poliçe tanzim ve kaza tarihinin yeni Genel Şartlarının yürürlüğe girmesinden ve KTK’da yapılan değişiklikler sonrası olduğu için tazminat hesabında TRH Tablosu ve %1,8 teknik faizin baz alınmasının gerektiğini, maluliyet raporunun ATK tarafından düzenlenmesi gerektiğini, başvuranın kaza tarihinde 5 yaşında olması nedeni ile 18 yaşından sonraki dönem için hesaplama yapılması gerektiğini, kusur incelemesi yapılıp sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT belirlenen ücretin 1/5 olması gerektiğini belirterek, kararın bozulması gerektiğini talep etmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince düzenlenen12/01/2017 günlü raporunda ” 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği ” ekindeki “Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında ” ibaresi yazılarak davacının maluliyetinin belirlendiği görülmektedir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır.Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ila 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut uyuşmazlıkta, poliçe tarihi 12/12/2015, kaza tarihi 20/12/2015 olduğuna göre, tazminat hesabında poliçe tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılması gerekmektedir (Aynı doğrultuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/05/2018 tarih, 2017/4323 E. ve 2018/4743 K. sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1315 E. 2017/1239 K. sayılı kararı). Buna göre davacının maluliyetinin belirlenmesi için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak rapor alınarak ve bilahare aktüer bilirkişiden TRH-2010 tablosu ve iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınarak hazırlanacak aktüerya raporu ile geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının belirlenmesi gerekir.Bunun yanında davacı küçük Nisa Nur Usta’nın bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme, oyun oynama vb. gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak görülerek ve zarar oluştuğu kabul edilerek sürekli çalışma gücünü yitirdiği tarihten itibaren (olay tarihi) zararın oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapılması doğru olmuştur. Davalı vekilinin bu kapsamdaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir ( Yargıtay 17. HD.’nin 2016/18255 E. ve 2019/7657 K. , 2016/12688 E. ve 2019/6378 K., 2016/2455 E. ve 2019/1005 K. sayılı kararları).Dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı, sigortalı sürücünün beyanları doğrultusunda meydana gelen kazada … plakalı sigortalı arac sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kaza iki taraflı olarak meydana gelmiş olup davacı … plakalı araçta arka koltukta yolcudur. Bu kapsamda davacının kazanın oluşumunda bir etkisi bulunmadığına göre %100 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin kusura yönelik iddia ve itirazı yerinde değildir.Dosya kapsamında ve kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takmadığı bu sebeple zararı artmasına neden olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf talebi yerinde değildir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7218 Esas 2019/2388 ve 2016/5223 Esas 2019/364 Karar sayılı kararları).Kabule göre de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/02/2018 tarih, 2015/6820 E. ve 2018/493 K. sayılı kararında açıklandığı üzere 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13 üncü fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Bu durumda Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2020