Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/269
KARAR NO : 2020/123
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI : 2017/6961 D.İş Esas 2017/6954 D.İş Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 07/06/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı …. plakalı kamyonet ile (sürücüsü belli olmayan) üzerinde iki kişinin bulunduğu motosiklet arasında trafik kazası meydana geldiğini müvekkilinin desteği … hayatını kaybettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla başvurularının kabulü ile asgari 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda başvurucu vekili talep tutarını ıslah ederek toplamda 71.472,82 TL’ye yükseltmiştir. Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza esnasında motosiklette … birlikte … bulunduğunu fakat motosiklet sürücüsünün dosya kapsamında belirlenemediğini, fakat sürücüsünün kim olduğuna bakılmaksızın kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun olmadığının açık olduğunu, motosikletin hızının kaza anında yaklaşık 130 km olup yasal hız limitinin fazlasıyla aşıldığını ve neticede kazaya sebebiyet verildiğini, hem … hem de … kaza esnasında kanunda öngörülen miktarın üzerinde alkollü olduklarını, yaşlarının küçük olduğunun ve ehliyetsiz olduklarının belirlendiğinden kazanın oluşumuna tam ve asli kusurlarıyla sebebiyet verdiklerinin apaçık ortada olduğunu, bu nedenle başvurunun reddinin gerekmekte olduğunu, müracaat yapılırken veraset ilamının bildirilmemiş olduğunu, müvekkil şirkete hukuki ve geçerli bir başvuru yapılamadığını, bu sebepler dolayısıyla da müvekkil şirketçe aktüerya hesaplaması yaptırılamamış olduğunu, eksiklikler dolayısıyla dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğini, müteveffanın kaza anında kask ve korumalı kıyafet bulundurmaması ve 0.58 promil alkollü olması sebebiyle her halükarda %50’den aşağı olmamak üzere müterafik kusur indirimi yapılmasını, bu nedenlerle başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından: Başvuru sahibinin 72.472,82 TL olan talebinin 54.354,61 TL. tutarın kabulüne, 17/04/2017 tarihi itibarı ile yasal faizi ile birlikte … A.Ş.’den tahsili ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine, bakiye rakam olan 18.118,21 TL.’nin reddine karar verilmiştir. Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazının reddine karar vermiş, bu karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: kararda bahsi geçen bilirkişi raporunun hatalı ve hukuka aykırı olduğundan hükme esas alınmaması gerektiğini, kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, sürücünü tespit edilemediğini, kazada motosiklet sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda destek paylarının, evlenme ve çocuk olma ihtimali tarihlerinin yanlış hesaplandığını, yaklaşık 7.000,00 TL fazla hesaplama yapılmış olduğunu bu nedenle hataların ek bilirkişi raporu marifetiyle düzeltilmesini, müracaatçının veraset ilamını sunmaması sebebiyle yaptığı başvurunun geçersiz olduğundan aynı zamanda Sigorta Tahkim Komisyonundan önce sigorta şirketine başvuru yapma zorunluluğunun da yerine getirilmemiş olması nedeniyle başvurunun usulden reddinin gerektiğini belirtmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine Güvence Hesabı tarafından verilen cevap ile; eksik belgeler talep edilmiştir. Davacı tarafından eksik belgelerin sunulduğu, veraset ilamının dosya kapsamında bulunduğu bu durumda, davalı Güvence Hesabı tarafından davacının başvurusuna verilen cevap talebi karşılamadığından, dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının reddi gerekmiştir. Dosya da alınan bir kusur raporu bulunmadığı halde aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat üzerinden uyuşmazlık hakem heyeti tarafından resen sigortalı araç sürücüsü % 75 oranında kusurlu kabul edilerek hesaplanma yapılmıştır. Aynı olay nedeniyle Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/311 Esas 2015/406 Karar sayılı ilam içeriğine göre kusura yönelik bilirkişi incelesi yapıldığı görülmektedir. Ancak dosya kapsamına alınmamıştır. Ceza dosyasının kesinleşip kesinleşmediği de saptanmamıştır. Hakem heyeti tarafından ceza dosyası getirtilerek kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırmadan müterafik kusur şartları yönünden değerlendirme yapmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu nedenle ceza mahkemesinde kesinleşen maddi olgular nazara alınarak kusurun oransal olarak belirlenmesi için ara karar kurularak kusur raporu alınması ve belirlenen kusur oranına göre aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak, müterafik kusur şartlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay 17 Hukuk Dairesi yerleşik içtihatlarına göre hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları için yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe, bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekir. Sigorta Hakem Heyetince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda, kaza tarihinde 18.72 yaşında olan desteğin, 8.68 yıl sonra yani 27.4 yaşında evleneceği kabul edilerek gelirinden davacılara ayrılacak payın evlenme ile azalacağı kabul edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş uygulamaları ve desteğin kaza tarihindeki yaşı dikkate alındığında, desteğin makul bir süre sonra evleneceği kabul edilmelidir. Bu durumda hakem heyetince aktüer bilirkişiden yukarıda açıklanan hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken desteğin evlenme yaşı hususunda (8.68 yıl gibi uzun bir süre alınarak) hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,
5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası / Metropol / Mersin Şubesinin 15/12/2017 tarih ve … numaralı 80.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı … A.Ş. iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2020