Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/268 E. 2020/122 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/268
KARAR NO : 2020/122
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 18/12/2017
NUMARASI : 2017/7145 D.İş Esas 2017/7145 D.İş Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın 02/10/2016 tarihinde karışmış olduğu kaza neticesinde, yolcu konumunda bulunan destek … vefat ettiğini, dava öncesinde davalı şirketin kısmı bir ödeme yaptığını, söz konusu ödemenin müvekkillerin uğramış olduğu zararı tazmin etmeye yetmediğini, nihai olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne … viçin 20.025,00 TL, baba … için 20.025,00 TL olmak üzere toplamda 40.050,00 TL tazminatın temerrüd tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … vefatına bağlı olarak anne … 26.183,24 TL, baba … ise 34.133,70 TL tazminatın 02/01/2017 tarihinde ödendiğini, buna bağlı olarak şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, poliçe tanzim ve kaza tarihi yeni Genel Şartların yürürlüğe girmesinden sonra olup, TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılmasının gerektiğini, yapılacak hesaplamada ödenen tazminatın faizle güncellenmiş bugünkü değerinin tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, tazminatın aktüerler siciline kayıtlı aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, şirkete başvurunun yeterli ve gerekli belgeler ile yapılmadığından temerrüdün söz konusu olmadığını, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu ifade etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından: Başvurunun kabulüne, … için 78.848,64 TL, … için 118.823,44 TL’nin aleyhine başvuruda bulunulan … A.Ş. tarafından 12/04/2017 tarihinden itibaren işleyen faizi ile başvurulanlara ödenmesine karar verilmiştir. Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazının reddine karar vermiş, bu karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Hakem Heyetinin bilirkişi ücretini yatırılmadığı nedeniyle itirazı reddettiğini, ancak ara karar tarihi olan 27/11/2017 gününün ertesi günü bildirilen 600,00 TL’nin aktüer … hesabına gönderilmiş olduğunu, davaya konu poliçelerin tazmin tarihinin 19/03/2016 ve kaza tarihinin de 02/10/2016 olduğunu, 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar Değişiklikler sonrası tazmin edilmesi Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarınca benimsenen TRH-2010 Yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılmasının gerekmekte olduğunu, müteveffanın gelirinin hesaplanırken olasılıklara göre tespit yapıldığını, kazada vefat eden çocuğun ileride muhtemel kazancı üzerinden çıkarımda bulunulmasının hatalı olduğunu, gelir esas alınırken son 3 aya ilişkin güncel miktarın esas alınmasının gerektiğini, bu nedenlerle itiraz hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin yaptığı itiraz üzerine “itiraz eden sigorta vekilince kendisine verilen kesin süre zarfında bilirkişi ücretinin yatırılmamış olduğundan bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağı, rapora itiraz etmemiş sayılacağı” gerekçesi ile ispatlanamayan itiraz eden sigorta vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.HMK’nın 442.maddesinin 1.fıkrasında hakem veya hakem kurulunun tarafların her birinden yargılama giderleri için gereken hâllerde avans yatırılmasını isteyebileceği, aynı maddenin 1.fıkrasında avansın, hakem veya hakem kurulu kararında öngörülen süre içinde ödenmemesi halinde hakem veya hakem kurulunun yargılamayı durdurabileceği, yargılamanın durdurulduğunun taraflara bildirilmesinden itibaren bir ay içinde avans ödenirse yargılamaya devam olunacağı; aksi hâlde tahkim yargılamasının sona ereceği; HMK’nın 435/1-e bendinde ise ” 442 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca yargılama giderleri için avans yatırılmazsa” tahkim yargılamasının sona ereceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta Hakem Heyeti tarafından 27/11/2017 tarihli ara kararının 3 nolu bendi ile “bilirkişinin emek ve mesaisine karşılık 600 TL ücret takdirine “, 4. bendi ile “belirlenen 3 günlük kesin süre içinde davalı tarafından yatırılmasına, ödeme dekontunun komisyona aynı süre de mail yolu iletilmesine, kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığında bilirkişi incelemesi talebinden vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmiştir. Bu ara karar sigorta şirketi vekiline 27/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından 02/10/2017 tarihinde masraf yatırılmadığı gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiştir. Ancak davalı vekilinin istinaf dilekçesi ekine sunduğu dekont içeriğine göre bilirkişi ücretini dosya açıklaması yapılarak 28/11/2017 tarihinde süresi içerisinde bilirkişi hesabına yatırdığı anlaşılmakla İtiraz Hakem Heyetince bilirkişi ücretinin yatırılmış olması ve HMK’nın 442/2. ve 435/1-e maddeleri gereğince değerlendirme yapılması gerekirken kesin süreye uyulmadığından bahisle başvurunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin davacı …. yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince, başvurunun yeniden görülmesi için dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine gönderilmek üzere Mahkemesine iadesine karar verilmiş, kararın içeriğine göre diğer istinaf itirazları yönünden değerlendirme yapılmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan,… Bankası A.Ş. /Çankaya Şubesinin 26/12/2017 tarih ve … ve … numaralı 2 adet 250.000,00 TL ve 30.000,00 TL bedelli teminat mektupları toplamı olan 280.000,00 TL ‘lik teminat mektuplarının davalı …. A.Ş. iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2020