Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2635 E. 2020/3582 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/2635
KARAR NO : 2020/3582
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/03/2018
NUMARASI : 2014/833 Esas – 2018/219 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kızı …, 23/12/2008 tarihinde davalı …’nin maliki, davalı …’in sürücüsü olduğu, diğer davalı … A.Ş. tarafından teminat altına alınan … plakalı aracın sebebiyet verdiği kazada yaşamını yitirdiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL destek tazminatının tüm davalılardan ve 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı araç sürücüsü ve malikinden tahsilini, dava konusu tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile müvekkili şirket tarafından teminat altına alındığını, davacının davadan önce müvekkili şirkete başvurusu bulunmadığından temerrüte düşürülmediklerini, poliçeden kaynaklanan sorumluluklarının poliçe limiti, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve gerçek zarar ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın oluşumunda davacının kızı … kusurlu olduğunu, müvekkili araç sürücüsünün atfı kabil kusurunun bulunmadığını, davacının gerçek zararının tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, talep edilen tazminat tutarının fazla olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince “Davalılar …, ….Tic. Ltd.Şti ile … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne, Davacı … kızı …. 23/12/2008 tarihinde, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpması nedeniyle vefatı nedeniyle davacı için tespit ve takdir olunan 10.458,04 TL (Destekten yoksun kalmaya ilişkin) maddi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Tespit ve takdir olunan maddi tazminata davalılar … , …. Tic. Ltd.Şti yönünden kazanın vuku bulduğu 23/12/2008 gününden, diğer davalı … A.Ş. yönünden davanın açıldığı (temerrütün gerçekleştiği) 08/10/2013 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, Davalılar …, … Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, Davacı anne … için tespit ve takdir olunan 6.000,00 TL manevi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Tespit ve takdir olunan manevi tazminata kazanın vuku bulduğu 23/12/2008 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretinin daha sonra mahkemenin 23.04.2018 tarihli tavzih kararı ile hükümden çıkarılmasının usule aykırı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, yalnızca kusur indirimi yapıldığını, hüküm altına alınan tazminat tutarlarının işlemiş faiz ve yargılama giderleri ile ödemesinin müvekkili için ekonomik yıkım olacağını, olayın oluşu, müvekkilinin kusursuzluğu nazara alındığında müvekkil aleyhine hükmedilen tutarların haksız ve fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, 23/12/2008 günü davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin ile Esenler İlçesi Oruç Reis Mahallesinde seyir halinde olduğu, .. caddesinden 617. Sokağa “sola doğrultu değiştirerek” girdiği sırada seyir yönüne göre sol taraftan park halindeki araçların arasından kaplamaya giren davacının küçük çocuğuna çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının çocuğunun vefat ettiği bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi bakımından değerlendirme yapıldığında; Mahkemece ATK’dan alınan kusur bilirkişi raporuna göre davalı sürücü %20, müteveffanın ise %80 oranında kusurlu olduğu, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Bakırköy 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/13 Esas sayılı dosyasına sunulan trafik bilirkişi raporuna göre de aynı oranda kusurlu oldukları tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece aldırılan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında davalı … vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davalı … vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karar tarihinde yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT’nin 10/2.maddesinde manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğine ilişkin hükme göre davalı vekili yararına vekalet ücreti belirlendiği ancak 23.04.2018 günü mahkemece “Maddi Hatanın Düzeltilmesi” başlıklı kararı ile davalı … lehine hükmedilen vekalet ücretinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun tavzih kararı yönünden kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin 23.04.2018 tarihli “Maddi Hatanın Düzeltilmesi” başlıklı kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, Buna göre:1-A- Davalılar … , …Tic. Ltd.Şti ile … A.Ş. aleyhine açılan MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜNE,Davacının … kızı … 23/12/2008 tarihinde, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpması nedeniyle vefatı nedeniyle davacı için tespit ve takdir olunan 10.458,04 TL ( destekten yoksun kalmaya ilişkin) maddi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Tespit ve takdir olunan maddi tazminata davalılar … ,…Tic. Ltd.Şti yönünden kazanın vuku bulduğu 23/12/2008 gününden, diğer davalı … A.Ş yönünden davanın açıldığı (temerrüdün gerçekleştiği) 08/10/2013 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine,b.) Davalılar … ,….Tic. Ltd.Şti aleyhine açılan MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜNE, Davacı anne … için tespit ve takdir olunan 6.000,00 TL manevi tazminatın adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Tespit ve takdir olunan manevi tazminata kazanın vuku bulduğu 23/12/2008 gününden itibaren yasal faiz işletilmesine ,Fazlaya ilişkin talebin reddine,2- HARÇLAR: Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.124,25 TL karar harcının müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına, 3-YARGILAMA GİDERİ:a.) Davacı tarafından sarf olunan ( posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 207,60 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 95,49 TL’sinin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,C-) Suç üstü ödeneğinden re’sen sarf olunan ( bilirkişi ücreti + ATK ) 711,00 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsili edilerek Hazine’ye irat kaydına,D- Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,4-VEKALET ÜCRETİ:A-Maddi Tazminat Yönünden; -Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine yürürlükte bulunan Av. …. ve AAÜT gereğince hüküm altına alınan dava değerine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … A.Ş ve … lehine yürürlükte bulunan Av. …. ve AAÜT gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine,B-Manevi Tazminat Yönünden; -Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine yürürlükte bulunan Av. …. ve AAÜT gereğince hüküm altına alınan dava değerine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’den tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine yürürlükte bulunan Av. … ve AAÜT gereğince red olunan dava değerine göre takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıya ödenmesine dair,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı … vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 53,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/09/2020