Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2526 E. 2018/1078 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/2526
KARAR NO : 2018/1078
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/11/2017
NUMARASI : 2016/1105 E. 2017/969 K.
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2017 tarih, 2016/1105 E. ve 2017/969 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davacıların muris ve destekleri …’in 28/07/2009 tarihinde,…. plakalı araç ile tek taraflı kaza yapması sonucu vefat ettiğini, desteğin, aracın sürücüsü olduğunu, işleten ve maliki olmadığını, aracın ZMSS poliçesinin bulunmadığını, bu olay nedeniyle, davacıların destekten yoksun kaldığını iddia ederek her bir davacı için 3.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davadan önce Güvence Hesabı’na başvurulmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava yoluna gitmeden önce davalı Güvence Hesabı’na başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili bu kararın usul ve yasa yoluna aykırı olduğunu iddia ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Dava, Güvence Hesabı kapsamında trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir.
Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahiplerinin sigortacıya başvurusu hususunda yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir.
HMK.’nın 114/2. maddesine göre; bu husus diğer kanunlarda yer alan dava şartlarındandır. HMK.’nın 115/2 maddesine göre, mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse, davanın usulden reddine karar verir.Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise, bunun tamamlanması için ilgili tarafa kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmez ise, davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava konusu olayda, dava açılmazdan önce sigorta şirketine başvuru yapılması şartı, tamamlanabilir bir dava şartıdır.
O halde, davacıya bu şartın tamamlanması için kesin süre verilerek, kesin süre içinde yerine getirilmemesi halinde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir. HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde tamamlanabilir nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacıya kesin süre verilmeden, ön şart yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde değildir.
Bu bağlamda, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince, davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2017 tarih, 2016/1105 Esas ve 2017/969 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından, yatırana iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1(a)4. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.05/07/2018