Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2462 E. 2020/3558 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/2462
KARAR NO : 2020/3558
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI : 2013/119 Esas 2018/445 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı motosikletin sürücüsü … idaresinde iken müvekkilinin kullandığı … plakalı motosiklete çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve %51 oranında sürekli sakat kaldığını, davalı … şirketine davadan önce müracaat edildiğini ve … nolu hasar dosyasından 04.03.2011 tarihinde 20.044,64 TL ödeme alındığını, bu ödemenin eksik olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili olarak Nazili 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/300 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, bu dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumunun 03.06.2009 tarihli raporuna göre davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında asli kusurlu bulunduğunu ifadeyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tazminatının, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 30.513,39 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 11.4.2007-2008 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, dava konusu kaza nedeni ile hesap edilen tazminat miktarı 20.044,00 TL’nin davacıya müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 30.513,39 TL maddi tazminatın 29/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirketin tamamen ibra edildiğini ve hak düşürücü süre içerisinde ibranamenin iptalinin talep edilmediğini, açılan dava süresinde açılmadığını, KTK madde 111’de öngörülen 2 yıllık sürenin, zamanaşımı süresi değil hak düşürücü süre olduğunu ifadeyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme ile;KTK’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.Dava; 02.04.2008 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle, 04/03/2011 tarihinde davalı tarafından yapılan 20.044,64 TL ödemenin eksik olduğu iddiası ile tazminat talebine yönelik olup, İlk Derece Mahkemesi karar başlığında dava tarihi 06/05/2013 tarihi olarak yazılmış ise de; bu tarih mahkemenin tensip tarihi olup dava, görevsizlik kararı veren İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde 06/12/2012 tarihinde açılmış olmakla, 04/03/2011 ödeme/ibra tarihine göre 2 yıllık hak düşürücü süre geçmeden açılmıştır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.084,34 TL harçtan peşin alınan 521,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.563,24 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/09/2020