Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2456 E. 2020/3576 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/2456
KARAR NO : 2020/3576
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI : 2016/795 Esas – 2018/389 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/09/2014 tarihinde davalı şirkete ZMMS ile sigortalı aracın kusurlu olarak yaya olan …’a çarpması sonucu …’ın vefat ettiğini, müvekkilinin kızının desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek zararın değerinin tam olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, murisin diğer mirasçılarına bir kısım ödeme yapıldığını, kusur tespiti ile gerçek zararın tespitinin gerektiğini, hesaplamada asgari ücretin dikkate alınması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesince “davanın artırılan hali ile kısmen kabulüne, 13.080,48 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda yaya olan murisin %62,5 oranında, sürücünün %37,5 oranında kusurlu oldukları, bilirkişi raporunda murisin asgari ücretle çalıştığının kabulü halinde 13.080,48 TL olduğunu, pasta şefi olarak çalıştığının kabulü halinde emsal ücretlere göre 37.802,58 TL destekten yoksun kalma tazminatına karar verildiğini, davacının murisi vefat etmeden önce pasta şefi olarak çalışıp kazancın asgari ücretin üzerinde olduğunu fakat davacı tarafından ustalık belgesi taraflarına gönderilmediğinden, emsal ücret araştırmasına göre raporda hesaplanan 37.802,58 TL üzerinden ıslah ettiklerini buna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda; Dosya kapsamından, 18/09/2014 tarihinde davalı şirkete ZMMS ile sigortalı aracın yaya olan …’a çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının kızı olan …’ın vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır.Mahkemece kazanın oluşumunda yaya olan murisin %62,5 oranında, sürücünün %37,5 oranında kusurlu oldukları ve buna göre SGK kaydı esasa alınarak murisin asgari ücretle çalıştığının kabulüne göre hesaplama yapan bilirkişi raporunu hükme esas almıştır.Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.Davacılar desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise SGK’dan trafik kazasının olduğu tarihteki desteğin ücret ve gelirlerini gösterir tüm belgeler getirtmelidir. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise SGK kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise …K kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/910 Esas ve 2019/12325 Karar sayılı ilamı).Somut olayda; dava dilekçesinde, desteğin pasta şefi olarak çalıştığı ve asgari ücret üzerinde kazanç elde ettiği iddia edilmiş, bu iddianın ispatı bakımından, maaş bordrosu ve emsal araştırması deliline dayanılmıştır. Dosyada müteveffanın aldığı aylık ücrete ilişkin hiçbir resmi belge (maaş bordrosu, vergi levhası vs.) sunulmamıştır. Dosya içerisinde resmi belge bulunmadığından ve Kütahya Kredi ve Yurtlar Kurumundan da alınan bilgiye göre müteveffanın “mutfak görevlisi” olduğu ve fiilen sadece bir gün çalıştığı tespit edildiğinden mahkemenin asgari ücret üzerinden yaptırılan hesaplama esas alınarak kurduğu hüküm hukuka uygundur. Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere tazminat hesabı yapılırken bilinen ücret yoksa asgari ücret baz alınmalıdır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf itirazının yerinde değildir.Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/09/2020