Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2420 E. 2020/3518 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/2420
KARAR NO : 2020/3518
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/03/2018
NUMARASI : 2017/419 Esas 2018/294 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Tic. Ltd. Şti. ‘ye ait … plaka sayılı 2016 model yarı Römorkun, 02/12/2016 tarihinde müvekkili çalışanı … sevk ve idaresinde iken yolun kaygan ve havanın kar yağışlı olması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde Findandiya hududu Vaasa Narrbyn köyünde CJN-200 + WGR-732 plakalı tanker ile kafa kafaya çarpıştıklarını, davalı … Aş tarafından düzenlenen Genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile müvekkiline ait … plaka sayılı 2015 model çekici ile yine davalı tarafça düzenlenen Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile müvekkiline ait … plaka sayılı 2016 model Yarı Römorkun davalı tarafından sigorta edildiğini, … ile … plaka sayılı araçların müvekkili tarafından Türkiye’ye getirilerek araçlarda meydana gelen hasarların tazmini için davalı … şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından dava konusu araçlardaki hasarlar için ekspertiz raporu alınarak … plakalı çekici için toplam 300.900,00 TL ve … plakalı yarı römork için ise toplam 45.481,90 TL hasar bedellerinin müvekkili şirkete ödenmesi konusunda şifahi olarak mutabakat sağladıklarını, daha sonra davalı … nezdinde açılan hasar dosyasından … plakalı araç için 04/04/2017 tarih ve 10/0482 sayılı tarih ve 10/0483 sayılı yazılarında , meydana gelen hasarlarla ilgili ”sürücü Muammer Karakaya’nın alkollü olduğu tespit edildiğinden poliçe genel şartları gereği tazminat ödemesi yapılmayacağının” bildirildiğini, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.5 teminat dışında kalan zararlar başlıklı 5.5. maddesi, aracın uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinden belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” hususunu düzenlediğini, kaza akabinde kazanın meydana geldiği ülke yetkilileri tarafından düzenlenen 13/12/2016 tarih ve …. sayılı Adli Laboratuvar Merkez Bürosu raporunda sürücünün kanındaki alkol oranının sıfır olarak ölçüldüğünü, araç sürücüsünün kanında tespit edilen Oksikodon maddesinin ise ağrı kesici ilaçlarda yer alan tıbbi bir madde olduğunu kaza esnasında ayağında üç farklı kırık oluşan şoföre kaza akabinde ilk yardım olarak verilmiş olacağı tahmin edildiğini, kaza akabinde müvekkiline ait araç sürücüsünde alkol oranı sıfır olmasına rağmen sigorta şirketi olan davalı tarafça sürücüsünün alkollü olduğu gerekçesiyle hasar ödemesini reddetmesinin yasaya aykırı olduğunu, dava konusu … plaka sayılı 2015 model çekici kaydında … A.Ş. lehine rehin hakkı, diğer dava konusu … plaka sayılı 2016 model yarı römork kaydında ise …San. Ve Tic. A.Ş. lehine rehin hakkının mevcut olduğunu, TTK 1273. Maddesi uyarınca dain-i mürtehin hakkı sahiplerinden dava ve tazminat ödemesi için muvafakat alınmış olduğunu sonuç olarak mülkiyeti müvekkiline ait olan … plakalı ve … plaka sayılı araçlarda oluşan toplam zarar bedeli olan 346.381,90 ‘nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınarak müvekkile verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirket tarafından kasko sigortası yapılmış bulunan … plakalı çekici ile … plakalı yarı römorkta 02/12/2016 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle oluşan zararın tazminini talep ettiğini, talebin teminat dışı olduğunu ve reddi gerektiğini, davacının … plakalı çekici için talebini 18/01/2017 tarihinde müvekkili şirkete ilettiği ve … nolu dosya açıldığını, … plakalı yarı römork için talebini 13/02/2017 tarihinde ilettiği ve … nolu hasar dosyaları açıldığını, ilgili dosyalara sunulan kaza evrakları incelendiğinde, sürücünün uyuşturucu bir madde etkisinde görüldüğünü, Kasko Sigortası Genel Şartlarının Teminat Dışı Haller Başlıklı A.5 maddesinde belirtildiği üzere, aracın uyuşturucu ve alkol almış kişilerce kullanılması teminat dışı hal olarak belirtildiğini, bu sebeple davacının talebinin reddedildiğini, davacı sürücünün alkollü olmadığının tespit edildiğini ve kazadan sonra sürücünün 0 promil alkollü olduğunun ölçüldüğünü iddia etmekteyse de, olaya ilişkin soruşturma raporu ve hastane evraklarında sürücünün uyuşturucu madde etkisinde olduğunun açıkça belirtildiğini, 18/01/2017 tarihli Polis Soruşturma Raporu Bildiriminde olayın tamamının açıkça ”sarhoş vaziyette araba kullanma” olarak belirtildiğini, 13/12/2016 tarihli Sağlık ve Refah Enstitüsü raporunda ise sürücünün kanunda ”Oksikodon” bulunduğunun belirtilmekte olduğunu ve bu maddenin ”sersemlik yaptığı, motorlu araç kullanımında koordinasyonu azalttığı ve tepkileri yavaşlattığının” açıkça belirtildiğini, sürücünün uyuşturucu madde etkisinde olduğunu, kazanın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”Davanın ıslah edilmiş haliyle KABULÜNE; 373.992,00 TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından dosyaya sunulmuş olan 19.12.2017 tarihli raporlar ile adil, gerekçeli, doyurucu ve denetime elverişli kusur irdelemesi yapılabilmesi için belirli belge ve görüntülerin temin edilmesinin gerektiği ve aynı şekilde belirli belge ve bilgilerin temini ile ancak sürücünün uyuşturucu etkisi ile güvenli sürüş yeteneğini kaybedip kaybetmediğinin tespit edilebileceğini ve aynı zamanda müvekkil şirket yönünden de müvekkil şirketin sorumluluğundan söz edilebilmesi için hasar halinde istenecek belgeler arasında yer alan alkol ve uyuşturucu raporu da bulunması sebebi ile bu rapor temin edilmesi gerektiği tespit edilmişken, hukuki görüş olarak belirtilmiş olan raporda ise müvekkil şirketin zararın istisnadaki tehlike şartından doğduğunu kanıtlayamamış olması sebebi ile sorumlu tutulması gerektiği tespit edilmiş olması sebebi ile davanın müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, müvekkil şirkete sunulan belgelerden açıkça sürücünün uyuşturucu bir madde altında aracı sürdüğü anlaşıldığını, bu itibarla müvekkil şirketin başkaca bir ispat yapmasının gerekmediğini, davacının davasının ispat edememiş olması sebebi ile de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dosya kapsamında sürücünün sarhoş olarak aracı kullandığına ilişkin rapor mevcut olduğunu ifade ile kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, kasko sigortacısının, kazanın teminat dışı haller içerisinde gerçekleştiğini belirterek hasar bedelini ödememesi üzerine sigortalının açtığı tazminat davasıdır.Uyuşmazlık kazanın Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.5 teminat dışında kalan zararlar başlıklı 5.5. maddesi kapsamında teminat harici halde gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamında kazanın, 34 LT 1335 plakalı aracın davacı çalışanı … idaresinde iken Finlandiya’ da meydana geldiği, … plakalı aracın davalı … nezdinde kasko sigortası ile sigortalı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda poliçe, oluş ve diğer yönlerden taraflar arasında bir çekişme bulunmamaktadır. Mahkemece 19/12/2017 tarihinde Trafik Kusur Uzmanı, Makine Mühendisi ve Nöroloji uzmanından oluşan bilrikişi heyetinden alınan raporda “uyuşturucu madde etkisiyle güvenli sürüş yeteneğinin kaybedilip kaybedilmediğine doktor muayene raporu ile ya da dışa vuran bulguları belirten; tanık beyanı ve trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler ile olay görüntü kayıtlarına göre karar verilebileceği, 02/12/2016 Tarihinde yaptığı kazada ağır yaralanan sürücü …’ nın uyuşturucu etkisinin dışa vuran bulguları tanık beyanlarında olmadığını, polis soruşturma rapor bildiriminde ise sarhoş vaziyette araba kullanımı tanımlaması alkol kullanımı söz konusu olmadığından doğru olmadığını, doktor muayene raporu ve kaza kamera kayıtları da temin edildiği takdirde kazanın meydana gelmesinde yol ve hava durumu da dikkate alınarak ilgilinin uyuşturucu etkiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybedip kaybetmediği hakkında karar verilebileceği, sigorta yönünden genişletilmiş teminatlı poliçenin mevcut olduğunu, sürücünün polis tutanağına göre alkollü ama hastane raporuna göre alkolsüz olduğu belirtildiğini, hasar halinde istenecek belgeler içinde onaylı alkol ve uyuşturucu raporunun da olduğunu, bu raporun temin edilerek tekrar değerlendirilmesi gerekeceği” bildirilmiştir. Bu durumda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; Özellikle, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) uyuşturucu veya uyarıcı maddenin etkisi altında kaza yapmış olması gerekmesine, sürücünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceğine, yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesine, Finlandiya Sağlık ve Refah Enstitüsü tarafından düzenlenen 13/12/2016 tarihli rapora göre sürücüde tespit edilen uyuşturucu miktarının güvenli sürüş yeteneğini bozmasının mümkün olmadığının belirtilmesine, kazanın oluşumunda temel etkenin sürücünün kullandığı aracın buzlanma nedeniyle kayması olduğuna ilişkin tespite, sürücünün kanında çıkan oksikodon isimli maddenin afyon türüne ait güçlü bir merkezi sinir sistemi yatıştırıcı etkisi olan bir ağrı kesici olduğu, genel olarak ilk yardım ile bağlantılı olarak kullanıldığı laboratuvar raporunda açıkça yazılmış olmasına ve söz konusu maddenin ilk yardım sırasında kazayı yapan ve ağır yaralanan sürücüye verilme ihtimâline göre İlk Derece Mahkemesince kazanın salt uyuşturucu veya uyarıcı maddenin etkisi altında oluşmadığına ilişkin değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 25.547,39 TL istinaf karar harcından peşin alınan (6.387,00 + 35,90=) 6.422,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.124,49 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/09/2020