Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/242 E. 2018/1559 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/242
KARAR NO : 2018/1559
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/12/2017
NUMARASI : 2017/6744 D.İş Esas 2017/6744 D.İş Karar
DAVA : Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
Taraflar arasındaki tahkim davasında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen 12/09/2017 tarih, 2017/E.27254-K-2017/43567 sayılı karara karşı davalı tarafça yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 13/11/2017 tarih 2017/İ.4394- 2017/İHK-4550 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibi başvuru dilekrçesi ile, 26/12/2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki aracın …’ın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması sonucunda gerçekleşen kazada …’ın yaralanarak sakat kalması neticesinde .. Sigorta A.Ş. tarafından 19/01/2017 tarihinde 53.924,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin eksik olduğunu, sigorta şirketinin müvekkilinin kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatından başka ayrıca geçici bakıcı giderlerini de ödemekle yükümlü olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL bakiye kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 5.200,00 TL tazminatın tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle müddeabihi 128.721,98 TL’ye yükseltmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile toplam 128.521,98 TL maluliyet tazminatının … Sigorta A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine, 100,00 TL’lik geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL’lik geçici bakıcı gideri tazminatının reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti’nce, karara davalı vekilinin yapmış olduğu itirazının reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu, hükme esas alınan maluliyet raporunun yetersiz olduğu, medikal firmadan aldırılan rapor ile hükme esas alınan rapor arasında büyük çelişki bulunduğu, kaza tarihi itibariyle yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları uyarınca illiyet bağı ve özürlülük oranının “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak düzenlenecek raporla tespitinin gerektiği, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamalarının TBK hükümlerine göre değil Genel Şartlar ekinde yer alan esaslara göre ve TRH-2010 yaşam tablosu kullanılarak belirlenmesi, ödeme yapılan tarihteki verilere göre sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirip getirmediğinin saptanması gerektiği, AAÜT ile belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olması gerekirken tamamına hükmedilmesinin de hatalı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, çift taraflı trafik kazası neticesi yaralanan araç sürücüsünün, karşı taraf aracının zorunlu mali mesuliyet sigortasının temin eden davalı sigorta şirketinden maluliyet, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
14/05/2015 tarihli 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Dosyada aktüer bilirkişi raporuna esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezinden alınan 09/08/2016 tarihli raporunun Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre ve başvuru öncesi, kişisel müracaat sonucu tek taraflı olarak hazırlandığı, bu raporun dayanak alınarak düzenlenen aktüer bilirkişi raporunda ise PMF-931 yaşam tablosu ve %10 iskonto oranının uygulandığı, davalı tarafın aşamalarda rapora itirazda bulunduğu, ancak itirazların değerlendirilmediği görülmektedir.
Olay tarihi 26/12/2015, poliçe düzenlenme tarihi de 23/10/2015 olduğuna göre, tazminat hesabında bu tarihte yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak rapor alınarak, TRH-2010 tablosunun ve iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınarak destekten yoksun kalma tazminatının buna göre belirlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önünde bulundurularak) Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden seçilmiş adli tıp uzmanlarından oluşacak 3 kişilik heyetten veya önceki heyetten alınacak ek rapor ile, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri esas alınarak başvuru sahibinin maluliyet oranının belirlenmesi, bilahare aktüer bilirkişiden Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca TRH-2010 Mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat miktarının belirlenmesi ve sonrasında, başvuru öncesi yapılan ödemeler güncellenerek mahsubu sonucu talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin bu yönlere değinen istinaf başvurusunun kabulü ile kararın yukarıda gösterilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere kaldırılmasına, vekalet ücreti yönünden yapılan istinaf başvurusunun ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile istinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonunun yukarıda belirtilen kararının HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine İADESİNE,
2-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatıran tarafa mahkemesince iadesine,
3-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere (üye hakim Kemal Şahin’in karşı oyu ile) oy çokluğu ile karar verildi.15/11/2018.

KARŞI OY

Davaya konu trafik kazası 26/12/2015 tarihinde gerçekleşmiştir. 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 26/04/2016 tarihinde 6704 sayılı Kanun ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nunilgili maddesinde yapılan değişiklik ile yürürlülüğe girmiştir. Bir başka deyişle, 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar’ın yürürlülük tarihi, kaza tarihinden ve ZMSS poliçesi başlangıç tarihinden sonrayadır. Dolayısıyla, 26/04/2016 tarihinden önce gerçekleşen kaza nedeniyle tazminat hesaplamasında 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik istinaf iddia ve itirazına gelince ise, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesine 13/06/2012 tarihli 6327 sayılı Kanun’un 58.maddesi ile eklenen 17.fıkrasında, “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu maddede “talebi reddedilenler ” olarak belirtilenler, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuran sigortalılar ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenlerdir. Çünkü talep tektir. O da, başvuru talebidir. Sigorta ve sigorta poliçesinden menfaat temin edenler lehine karar verilmesi halinde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tahkim’de ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nda Ücret” başlıklı 17.maddesine göre, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti de, bu doğrultuda karar vermiştir. Dolayısıyla, başvuru sahibi lehine tam nispi vekalet ücreti verilmesinde usul ve yasa açısından herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı da yerinde değildir.
Bu çerçevede; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, saygın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.15/11/2018.