Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/237 E. 2020/26 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/237
KARAR NO : 2020/26
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2017/6331 D.İş Esas 2017/6331 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 23/10/2017 tarih, 2017/İHK-4206)
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda, davalı nezdinde sigortalı … plakalı aracın karıştığı 13/09/2015 tarihli trafik kazasında müvekkilinin malul kaldığını, davalıya yapılan başvurunun karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maluliyet oranı için 10.000 TL, iş göremezlik için 100 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının başvuruya yönelik kanunda aranan dava şartlarını tamamlamadığından davanın usulden reddini, kusur dağılımının ve maluliyetin tespitinin gerektiğini, aktüer hesaplamasında genel şartların dikkate alınması gerektiğini, emniyet kemeri takılmaması nedeni ile tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 56.585,87 TL tazminatın 28/11/2016 tarihinden itibaren kanuni faiz oranı üzerinden temerrüt faizi yürütülmek üzere davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazlarının reddine karar vermiştir. Bu karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın öncelikli olarak eksik inceleme sebebi ile kaldırılmasını ve başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebiyle de başvurunun usul yönünden reddinin gerektiğini, başvuru sahibi tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvurulduğunu, tazminat hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ile % 1,8 teknik faiz oranının esas olduğunu bu nedenle yeniden hesaplama yaptırılmasını talep ettiğini, mevzuat değişikliğinden önce verilen, güncelliğini yitirmiş bulunan Yargıtay kararları doğrultusunda PMF’den hesaplama yapılarak hüküm kurulmasının haksız olup hukuka aykırılık teşkil ettiğini, emniyet kemeri takılmaması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, yapılacak hesaplamada davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasının gerektiğini, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin her iki taraf bakımından göz önüne alınması gereken bir ücret olduğunu, aleyhlerine hüküm kurulması halinde başvuran vekili lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin 1/5’ine hükmedilmesini, söz konusu kararın hatalı olduğunu ve kaldırılmayı gerektirmekte olduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Yeni Genel Şartların “Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” başlıklı Ek:3 maddesinin 3. bendi gereğince TRH 2010 tablosuna göre davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenerek, 4. bendine göre de işleyecek dönem için %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesaplaması yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, poliçe tarihi 25/06/2015, kaza tarihi 13/09/2015 olduğuna göre, tazminat hesabında poliçe tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle Yeni Genel Şartların “Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” başlıklı Ek:3 maddesi gereğince TRH 2010 tablosuna göre davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenerek ve işleyecek dönem için %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesaplaması yapılması gerekirken PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant formülüne göre tanzim edilen aktüer bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olmasının doğru olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu doğrultuda Dairemiz heyetince, HMK’nın 356.maddesi gereğince, davalı vekilinin aktüer değerlendirilmesine yönelik olan itirazlarının duruşmalı incelenmesine karar verilerek, TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak davacının talep edebileceği tazminatın hesaplanması için aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Aktüer bilirkişi tarafından sunulan 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda, %100 kusur oranı, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak yapılan hesaplama sonucu, davacının maluliyet tazminatının 43.179,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından davacının sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren %9 maluliyet oranı üzerinden hesaplamış olması hatalı olmuş olup bilirkişi tarafından davacının bilinen dönem hesaplamasında davacının geçici iş göremezlik süresi olan 75 günün dahil edilmemesi gerekmektedir. Davacının geçici iş göremezlik süresi içerisinde maluliyet oranı %100 üzerinden hesaplanacaktır. Davacının sürekli maluliyetinde tazminat hesabına esas olacak bilinen dönem süresi geçici iş göremezlik süresi olan 75 gün düşüldüğünde 19,80 ay üzerinden hesaplama yapılması gerekecektir. Bu husus basit hesaplama ile düzeltileceği nedenle yeniden bilirkişi incelemesi yapılmadan dairemizce hesaplama yapılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda davacının geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 75 gün (2,5 ay ) için %100 malul olarak kabul edilerek aylık geliri 1.000,54 TL üzerinden hesaplanarak 2.501,35 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden bilinen dönem süresi 19,80 ay üzerinden %9 maluliyet oranı üzerinden 1.404,04 TL üzerinden hesaplanarak 2.351,98 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının aktif ve pasif dönem hesabına ilişkin 11/09/2019 tarihli ek rapordaki hesaplamanın dosya kapsamına ve mevzuata uygun gerekçeli ve denetlenebilir olduğu kanaatine varıldığından raporun bu kısımlarına itibar edilerek sürekli iş göremezlik tazminatının 2.351,98 TL( Bilinen Dönem) + 31.824,00 TL (Aktif Dönem)+ 8.538,00 TL (Pasif Dönem) = 42.713,98 TL, geçici iş göremezlik tazminatının 2.501,35 TL olduğu tespit edilmiş ve bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Dava tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüktedir. Davacı tarafça dava tarihinden önce davalı … şirketine başvuru yapıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamakta olup, davalı tarafça başvuruya eksik evrak nedeni ile cevap verilmiş olmakla usulünce başvuru yapıldığının kabulü gerekir. Dosya kapsamında davacının emniyet kemeri takmadığı bu sebeple zararı artmasına neden olduğuna ilişkin kaza tespit tutanağında ve dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı ayrıca kaza anında motosiklet sürücüsü olan davacının yaralanma bölgesinin bacak kısmı olduğu nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin ve feri müdahil vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf talebi yerinde değildir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7218 Esas ve 2019/2388 Karar sayılı ilamı, 2016/5223 Esas ve 2019/364 Karar sayılı kararları). Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/02/2018 tarih, 2015/6820 E. ve 2018/493 K. sayılı kararında açıklandığı üzere 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13 üncü fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Bu durumda Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin aktüer raporu ve vekalet ücreti dışındaki istinaf taleplerinin reddine; aktüer raporu ve vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İstinafa konu İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm OLUŞTURULMASINA, Buna göre, 1-Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne, 45.215,33 TL tazminatın 28/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen kısım üzerinden belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olan 1.335,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca red edilen kısım üzerinden belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olan 273,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Davacının sarf ettiği Sigorta Tahkime başvuru ücreti ve bilirkişi ücreti toplamı 2.049,00 TL yargılama giderinden talebin kabul ve red oranına göre 1.637,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, B-İstinaf incelemesi yönünden; 1-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 2-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı ile 54,00 TL posta, tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i olan 1.335,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-Artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine, Dair, tarafların yokluğunda kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/01/2020