Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/234 E. 2020/87 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/234
KARAR NO : 2020/87
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 05/12/2017
NUMARASI : 2017/6598 D.İş Esas – 2017/6598 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 01/11/2017 tarih-2017/İHK-4351)
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 26/07/2016 tarihinde ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın tek taraflı olarak gerçekleştirdiği trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’in vefat ettiğini, Güvence Hesabına yapılan başvuru üzerine …’e 103.937,00 TL, …’e ise 25.567,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını ancak ödemenin zararı gidermediğini iddia ederek … için 20.000,00 TL, … için 21.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; %30 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davacılara toplam 129.504,00 TL tazminat ödendiğinden dolayı sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, “başvurunun kabulü ile 94.585,97 TL tazminatın 29/08/2016 tarihinden itibaren yasal faiz oranı üzerinden temerrüt faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş, bu karara davalı sigorta şirketi tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, ” itirazın reddine ” karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hatır taşıması indirimi yapılmaksızın hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, müteveffanın kazaya karışan sigortasız araçta hatır için taşındığı hususu dosyada mübrez belgeler ile anlaşıldığını, taşımanın amacı müteveffanın ve araç sürücüsü akrabasının ortak ailevi amaçları gerçekleştirmek için aynı araçta seyahat etmeleri olduğunu, bu taşımanın müteveffanın yararına olduğu, taşıma karşılığında ücret ödemediği bu nedenle hatır taşıması indirimi yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 26/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı meydana gelen trafik kazasında yolcu konumunda bulunan davacıların murisi vefat etmiştir. Davacıların davalı Güvence Hesabına yaptıkları başvuru neticesinde toplam 129.504,00 TL tazminat ödendiği, bu ödemenin zararın altında ve eksik olduğunu belirterek bakiye destekten yoksun kalma tazminatı için başvuru yapıldığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanunu 44. Madde) öngörülen sebepler,daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır. Hatır taşıması ise bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır taşıması şartlarının varlığı yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olmasını ifade etmektedir. Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisinde mevcut kolluk ifadelerinden, araç sürücüsü ile araçta yolcu olarak bulunan desteğin amca çocukları olduğu, araç sürücüsünün akrabalarının eksiklerini gidermek için … mevkiine giderken destek …’in de aynı amaçla gitmek istediğini beyan ettiği ve her ikisinin ortak ailevi amaçları gerçekleştirebilmek için aynı araçta seyahat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda sürücü ile taşınanın sadece akraba olmaları hatır taşımasının kabulü için yeterli olmayıp taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Somut olayda, davacı ile sürücünün akraba oldukları anlaşılmakta ise de dosya ve uyap sisteminden dosyaya aktarılan emniyette alınan ifade tutanakları içeriğinden, taşımanın davacının veya sürücünün çıkarına olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Taşımada sürücünün menfaatinin bulunmadığı iddiası davalı tarafça ispat edilememiştir. Bu halde, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği yönündeki davalı vekilinin itirazının İtiraz Hakem Heyetince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5- Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/01/2020