Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2247 E. 2020/740 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/2247
KARAR NO : 2020/740
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/02/2018
NUMARASI : 2014/151 Esas – 2018/198 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı aracın sağ tarafına davalı … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı çekicili tır sürücüsü … KTK 84/j kuralını ihlal ederek aslı kusurla çarpması sonucu hasarlandığını, davalı şirketin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına itiraz ettiklerini, sigorta eksperi tarafından 6.000,00 TL değer kaybı ve 2.400.00 TL tamir süresi gün kaybı olmak üzere toplamda 8.400.00 TL hesaplanmasına rağmen müvekkili tarafından iyi niyetle sadece 6.000,00 TL değer kaybının istendiğini, davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı itiraz edildiğini belirterek davalıların haksız itirazlarının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; olaydaki asli kusurun davacının aracını kullanan şahısta olduğunu, tırın döndüğünü görmesine rağmen hareket ettiğini, trafiği genel olarak tehlikeye soktuğunu, bu kapsamda davanın reddi gerektiğini, arada geçen sürede aracın durumunun aynı olmayacağını, kazalarının trafik veya kaskoya işlenmemiş yani kayıt dışı yapılmış olabileceğini, değer kaybının belirlenmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait araçta çok ağır bir hasar meydana gelmediğini, kasko poliçesini düzenleyen … A.Ş. tamir masrafı olarak 3.313,00 TL bedeli rücuen ödendiğini, bu kadar hasar için 6,000,00 TL değer kaybına uğradığının kabulünün mümkün olmadığını, icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada;”Davanın kabulü ile davalıların İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin 6.069,53 TL üzerinden devamına (…A.Ş. yönünden 6.000 TL üzerinden sorumlu olmak kaydıyla), 6.000 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalıların haksız ve gerekçesiz şekilde takibe itiraz ettiklerini, müvekkilinin yasal haklarına ulaşmasını engellediklerini, müvekkilin mağduriyeti ve zararı likit ve belirli olup, yapılan icra itirazları ve buna dayalı takibin durdurulmasının hukuka aykırı taşındığını, yasal dayanak ve içtihatlar neticesinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı yönünden açılan itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davaya konu olay haksız fiil sonucu oluştuğundan, alacak likit değildir. Gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalı tarafa rücusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir.Başka bir ifade ile rücuya tabi alacak tutarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2020