Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/219 E. 2020/114 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/219
KARAR NO : 2020/114
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 21/12/2017
NUMARASI : 2017/6757 D.İş Esas 2017/6757 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trafik kazası nedeni ile sakat kalan müvekkiline Güvence Hesabının zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile ödeme yapılmadığını, 2918 sayılı yasanını 109. Maddesi gereğince rapor tarihi dikkate alndığınıda zamanaşımı süresinin geçmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle başvurunun reddi gerektiğini, olayra uzamış zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğunu, kaza tarihi 02/07/2008 den itibaren uzamış zamanaşımı süresinin 02/07/2016 tarihinde dolduğunu, aksi takdirde maluliyetin ve hesaplamanın genel şartlara göre tespitini, kusur incelemesi yapılmasını talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, “başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 52.301 TL tazminatın Sigorta kuruluşundan alınıp başvurana ödenmesine,” karar vermiş, bu karara karşı sigorta şirketince yapılan itiraz sonucu İtiraz Hakem Heyeti,” sigorta şirketinin itirazının reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Tazminat talebinin zamanaşımına uğramış olduğunu bu nedenle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ,davanın reddini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesinde zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımı süresine tabi olduğu, devamında tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanacağı belirtilmiştir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinin ilk fıkrasında, yine bir haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin tabi bulunacağı zamanaşımı süresi yönünden zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmesi durumunda bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı belirtilmiştir.Bu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından, sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım yapılmamış, kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür.Zararın ve failin uzamış zamanaşımı süresinin bitmesinden sonra öğrenilmesi halinde, tazminat talebinin, öğrenme tarihinden itibaren 2918 sayılı yasanın 109. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Öğrenme tarihinden itibaren, yeni bir uzamış zamanaşımı süresi işlemez (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/04/2008 Tarih, 2008/4-326 E. ve 2008/325 K. Sayılı kararı).Somut uyuşmazlıkta tazminat isteminin dayandırıldığı eylem, aynı zamanda olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89.maddesi çerçevesinde taksirle yaralama suçunu oluşturduğu; Bu durumda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/2.maddesi uyarınca, tazminat istemi bakımından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği açıktır.Tazminata konu trafik kazası 02/07/2008 günü meydana gelmiştir. Sigorta hakem heyetine başvuru 20/03/2017 tarihinde yani 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/2.maddesinde öngörülen 8 sekiz yıllık uzamış zamanaşımı süresinin bitiminden sonra yapılmıştır.Davacının olay nedeniyle uğradığı zararın kapsamını öğrendiğini belirttiği Konya Eğitim Araştırma Hastanesinin 22/06/2016 tarihli raporun 8 yıllık uzamış zamanaşımı süresi içerisinde alındığı sabittir. Ancak davacı uzamış zamanaşımı süresi içerisinde sigorta hakem heyetine başvuru yapmadığından ve öğrenme tarihi uzamış zamanaşımı süresi içerisinde olduğu için KTK’nın 109/2. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması olanağı da bulunmadığından dosya kapsamında zamanaaşımı süresi dolmuştur. O halde davalının süresinde yapmış olduğu zamanaşımı defi gereğince davanın zamanaşımı yönünden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,Buna göre:1-Başvuru sahibinin başvurusunun zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olan 1.103,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Başvuru sahibi tarafından yapılan tahkim yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,B-İstinaf incelemesi yönünden;1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III-Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,3-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı ile 48,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2020