Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2088 E. 2018/1879 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/2088
KARAR NO : 2018/1879
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 16/04/2018
NUMARASI : 2018/2589 D.İş Esas 2018/2608 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 19/03/2018 tarih 2018/İHK-2003)
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuru sahibi başvuru dilekçesinde: 18/07/2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı çekici, … plakalı dorseyle asfalt kırığı malzemesinin boşaltılmak istendiği sırada, damper pistonunun yerinden çıkması/kırılması sonucu, taşınan malzemenin damperin şase kısmına düştüğünü, dorse ve çekicinin şase kısımlarında hasar meydana geldiğini, hasar ile ilgili olarak tutanak düzenlendiğini, hasar gören çekici ve dorsenin davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalıya hasar ihbarı yapıldığını, düzenlenen ekspertiz raporlarına göre dorsede 35.370,00 TL, çekicide 69.951,61 TL hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasarların sigorta poliçesi teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, davalının ret gerekçesine somut bir açıklama yapmadığını, hasarın teminat dışı kaldığının ileri sürülmesi halinde, bunun ispat yükünün davalı sigorta şirketine ait olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL alacağın hasarın reddedildiği ilk tarih olan 07.08.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmşitir.Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafça yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafın itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, başvuranın talebinin kabulü ile 100.000,00 TL’nin 07/08/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsili ile başvurana verilmesine, … plakalı dorsenin mülkiyetinin davalı sigorta şirketine aidiyetine ve sovtajın sigorta şirketine teslimine karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararda vekalet ücretinin AAÜT’nin 17.maddesinin 2. fıkrasına göre belirlenmesi, nisbi ve tam olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1/5’ine hükmedilmesinin usule, yasaya ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, bu nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılarak, lehlerine tam vekalet ücreti verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Tahkim yargılamasında bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm tesis edildiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, … plakalı aracın ihtilafa konu kaza tarihinden önce pert olduğunu, bu sebeple poliçede yer alan pert araç klozunun uygulanması gerektiğini, hasarın kasko sigortası genel şartlarının A.1. maddesinde düzenlenen sigortanın konusu kapsamına girmediğinden başvurunun reddedilmesi gerektiğini, … plakalı aracın rayiç değeri üzerinden hüküm kurulduğunu, belge eksik olduğundan bilirkişi raporu ile tespit edilecek rayiç değerden sovtaj değeri mahsup edilerek müvekkili şirketin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerektiğini, talebi kabul etmemekle birlikte, başvuru sahibi lehine hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT’de belirlenen tutarın 1/5’i olması gerektiğini belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına ve başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kasko sigorta poliçesine dayanılarak araç hasar bedelinin tazmini istemlidir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
Davacının itirazı üzerine uyuşmazlığı değerlendirip karar veren İtiraz Hakem Heyetince, oluşan rizikonun teminat kapsamında olmadığının davalı sigortacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle talebin kabulüne karar verilmiştir. Karar gerekçesinde, hasarın meydana geldiğinin tarafların kabulünde olduğu belirtilmekle birlikte, oluş şeklinin teminat kapsamı dışında olduğunun davalı tarafça ispat edilemediği belirtilmiş ve eksper raporundaki bilgilerden yola çıkılarak tazminata karar verilmiştir. Oysa davacının hakeme ilk başvurusu itibarıyla davalı, olayın oluş şekline göre teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin itirazda bulunmuş, gerçek zararın talep edilen miktarda olmadığını savunmuş, talebin kabul edilmesi ihtimalinde İHH’nin hükme bağladığı miktarın altında kalan eksper raporundaki tazminata karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Dava konusu dorse ve çekicinin gerçek ve hasarlı değerlerinin tespiti ile hasarın ne şekilde oluştuğu, oluş şekli itibarıyla teminat kapsamında kalıp kalmadığı hususları teknik bilgi gerektiren hususlardan olup bilirkişiye başvurulmadan saptanması olanağı yoktur. Cevap dilekçesi içeriğine göre, kararın gerekçesindekinin aksine, davalının eksper raporundaki tespiti ve sonucu kabul ettiği de söylenemez. Davalı cevabında; tazminata hükmedilmesine karar verilmesi halinde “kabul anlamına gelmemek kaydıyla” sigortacı tarafından atanan eksper raporundaki hasar bedeli kadar hüküm kurulabileceğini beyan etmiştir. Bu durumda hakemce, öncelikle dosyadaki kayıtlar ve hasar dosyasına göre hasarın teminat kapsamında olup olmadığı; iddia edildiği üzere, istiap haddinin aşılıp aşılmadığı, hasar teminat kapsamında ise sigortalı araçların riziko tarihi itibariyle gerçek değeri teknik bilirkişiye tespit ettirilerek, tamirinin ekonomik olup olmadığı, hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi ile tamir ekonomik değilse, aracın davacı sigortalıda bulunması halinde, aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının belirlenmesi, aracın davalı sigorta şirketinde kalmış olması halinde ise 2. el piyasa değerinden sovtaj bedelinin mahsup edilmeden zararın belirlenmesi için rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, davalı vekilinin bu yönlere ilişen istinaf itirazlarının yerinde olduğu;
İstinaf incelemesinde varılan sonuca göre, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazlarının bu aşamada incelenemeyeceği kanaatine ve buna göre aşağıdaki karara varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 19/03/2018 tarih 2018/İHK-2003 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine İADESİNE,
3-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, taraflarca yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde ilgilisine mahkemesince iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/12/2018