Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/208 E. 2020/109 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/208
KARAR NO : 2020/109
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 08/09/2017
NUMARASI : 2017/4202 D.İş Esas 2017/4202 D.İş Karar
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/11/2016 tarihinde, davalı tarafça sigortalı bulunan … plakalı aracın …’ün sevk ve idaresinde iken kaza yapması sonucu, müvekkilinin tek desteği …’ün vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 1.000 TL cenaze ve defin gideri ,41.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvuranların talebinin kabulüne,41.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiş, davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazının reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: 01.05.2016 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince sürücünün kusurlu olması nedeniyle başvurunun reddedilmesi gerektiğini, destek kabul edilen kişinin kusuruna denk gelen ve davacının talep ettiği destek tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, aynı kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.Somut olayda, poliçenin ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra 22/02/2016 günü tanzim edilmiş olduğu, kazanın ise 21/11/2016 tarihinde gerçekleştiği görülmektedir.Başvuru ile başvuru sahibinin desteği sürücü ve işleten …’ün sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında tam kusurlu olarak tek taraflı kazaya sebebiyet verip ölmesi sonucu destekten yoksun kaldığı iddiası ile başvuru sahibi, murisin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.Yine genel şartların A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir.Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir.Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,Buna göre:1-Başvuru sahibinin başvurusunun REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olan 972,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Başvuru sahibi tarafından yapılan tahkim yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,B-İstinaf incelemesi yönünden;1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III-Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,3-Davalı tarafça yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı ile 48,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-Artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/01/2020