Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/2009 E. 2020/1258 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/2009
KARAR NO : 2020/1258
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/01/2018
NUMARASI : 2016/1031 Esas – 2018/4 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;…
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ…: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2014 tarih- 2007/319 Esas-2014/50 Karar sayılı ilamı ile müvekkili ve davalı … şirketinin birlikte ödemesine karar verilen maddi tazminat ve ferilerinin tahsili için alacaklı dava dışı … tarafından Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında düzenlenen 21.08.2014 tarihli kapak hesabına göre davacı tarafından 28.06.2016 tarihinde icra dosyasına 19.274,19 TL’nin ödenerek borcun kapatıldığını, ödenen meblağın rücuen tahsili amacı ile davalı … aleyhine Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının süresinde itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Açılan davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli ….İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 19.274,19-TL üzerinden devamına, takip konusu alacak likit olmakla; Davalının, takibin devamına karar verilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kocaeli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/319 Esas sayılı doyasında müvekkili şirket ile ilgili dosyadaki davacı yan arasında yapılan sulh protokolü uyarınca müvekkili şirketin tüm sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, 04/11/2005 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin müvekkil şirketin başkaca sorumluluğunun kalmadığını, Kocaeli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/319 Esas sayılı ilamına istinaden sadece davacı sigortalı bakımından Kocaeli ….İcra Dairesinin … icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibinde müvekkil şirket borçlu sıfatına haiz olmadığı gibi alacaklı vekili, müvekkil şirket tarafından ödenen tazminat miktarı yönünden feragat ettiğini, mahkemece müvekkili aleyhine hüküm kurulmasının mükerrer ödemeye neden olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının haksız olduğunu kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, davalıya zorunlu mali sorumluluk (trafik) poliçesiyle sigortalı bulunan aracın karıştığı trafik kazası sonucu zarar gören kişiye davacı tarafından ödenen tazminatın sigortacısından rücuen tahsili istemine dayanmaktadır. HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. Somut olayda, davalının davalı sigortacı nezdinde zmms poliçesi ile sigortalı bulunan aracının karıştığı kazada nedeni ile ödenen maddi tazminatının tahsili istenmektedir. Sigortalı araçın ruhsat bilgisinde işletenin davacı … olduğu, aracın hususi oto olduğu görülmekle, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca, tüketici mahkemeleri, sigorta sözleşmesinin tarafları arasındaki ve taraflardan birinin tüketici olduğu uyuşmazlıklarda görevli olmakla ilk derece mahkemesince Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esastan karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başurusunun KABULÜ ile yukarıda belirtilen esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3- İstinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/07/2020