Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ESAS NO : 2018/1918
KARAR NO : 2018/852
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/01/2018
NUMARASI : 2018/60 E. 2018/6 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar)
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2018 tarih 2018/60 E. ve 2018/6 K. Sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine dosyanın Dairemize tevzi edilmesi sonucu, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’ a ait …plakalı aracın, 27.03.2017 tarihinde, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunda G7 Reşadiye Giriş 01 Nolu gişeye çarpması sonucu müvekkil şirkete ait otomatik bariyerin kırılmasına ve trafik işaretleme malzemesinin zarar görmesine sebebiyet verdiğini, davalıya ait aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde 5.341,86-TL tutarında maddi hasar meydana geldiğini, bu borca ilişkin, davalı aleyhine müvekkili şirket tarafından İstanbul 23. İcra Md. 2017/15621 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edilmesi nedeniyle, takibin durduğunu belirterek, davalının itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu belirtilerek, davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; davalıya ait kazaya sebep olan aracın, 4. sınıf bir ticari araç olduğunu, söz konusu kazanın, davalının ticari faaliyetleri sırasında meydana geldiğini ve davalının tacir sıfatını haiz olduğunun açık bulunduğunu, dolayısıyla uyuşmazlığa bakmaya asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, mahkemece verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun tespiti ile talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticaret Mahkemelerinin görevli alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/1 maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır.
Ticari davalar ise TTK 4/1. maddesinde nispi ticari davalar, 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafında tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
Mutlak ticari davalar ise TTK 4/1-a maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ile yine TTK 4/1 f fıkrasına kadar sayılan yasalarda belirtilen davalar olarak sayılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3 maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut dava ile, davalı …’a ait aracın çarpması neticesinde, davacıya ait otomatik bariyerin kırılması ve trafik işaretleme malzemesinin zarar görmesi nedeniyle alacak talep edildiği görülmektedir.
Dava, niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış ve davalının gerçek kişi olması nedeniyle mutlak veya nispi ticari dava kapsamında da bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygurdur.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1(b)1. Maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2018 tarih, 2018/60 E. 2018/6 K. sayılı kararına karşı, davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun, HMK.’nın 353/1(b)1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça, istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/06/2018