Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1867 E. 2019/4097 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/1867
KARAR NO : 2019/4097
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/04/2018
NUMARASI : 2018/2073 D.İş Esas 2018/2073 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda:07/11/2016 tarihinde …. plakalı aracın karıştığı kaza nedeni ile müvekkilinin yaralandığını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ve adli tıp faturası bedeli ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97. maddesi kapsamında başvuru şartının gerçekleşmediğini, hesaplamanın aktüer sıfatına ait bilirkişinin hesaplamayı yapması gerektiğini, müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuru yapıldığı nedenle temerrüdün söz konusu olmadığını,ticari faiz istenilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından: başvurunun dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti davacı vekilinin itirazının reddine karar vermiş, bu karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: sigorta tahkim komisyonun 05/03/218 tarih ve 2017.İ.6408 – 2018/İHK-1663 sayılı itiraz hakem heyeti kararının istinaf kanun yoluyla incelenerek kaldırılmasını, esas hakkında hüküm kurulmasının hukuken mümkün olması halinde tahkim uyuşmazlık dosyasında mevcut 20.09.2017 tarihli başvuru, 10.11.2017 tarihli ıslah ve 18.12.2017 tarihli itiraz dilekçelerinin dahilinde değerlendirme yapılarak tahkim başvurularının kabulüne karar verilmesini, esas hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmaması halinde ise istinaf başvurusunun kabulüyle esas hakkında hüküm kurulması için uyuşmazlık dosyasının Sigorta Tahkim Komisyonu’na gönderilmesini ve yapılan tüm yargılama giderlerinin davalı … şirketine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 07/11/2016 tarihinde davalı şirkete ZMSS sigortalı … plakalı araçta meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maluliyet tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında başvuran tarafından sunulan Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü Adli Tıp Bölümünün 02/06/2017 tarihli sağlık kurulu raporunda, davacının kaza nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine’ne göre meslekte kazanma gücünde azalma oranının %28 olduğunun belirtildiği görülmüştür. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından raporun kanuni düzenlemeye ve genel şartlara uygun olmadığı nedenle başvurunun dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair hüküm kurulmuştur. İtiraz Hakem Heyeti tarafından başvuran tarafa süre verilerek Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği’ göre usulüne uygun maluliyet raporu sunması için süre verilmiş, ara karar yerine getirilmediği nedenle itirazın reddine karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararda davacı vekilince kendisine verilen kesin süre zarfında maluliyet raporunun sunulmadığı takdirde sonuçları açıklanmadığı gibi ara kararın davacıya tebliğ edilip edilmediği değerlendirilmemiştir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince verilen kesin süre içeren ara karar, şartlara haiz olmadığından ve tebliğ işlemi muğlak olduğundan, davacı tarafa kesin süre verildiğinden ve sonuçlarının uygulanması gerektiğinden bahsedilemez. İtiraz Hakem Heyetince verilen süre kesin süre şartlarına haiz olmadığından, davanın kesin süreye uyulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ila 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut uyuşmazlıkta, davacının maluliyet oranının az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek sadece kaza tarihi olan 07/11/2016 tarihinde geçerli bulunan ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ” hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir.Bu durumda, (yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önüne alınarak), başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümünden oluşturulacak 3 kişilik uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu, sürekli olup olmadığı ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan raporlar ve delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte rapor alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.Belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2019